1- Ne yapmak istiyorsunuz?
2- Ne yapabilirsiniz? Yetenekleriniz neler?
3- İş aramaya başlamadan önce halletmeniz gereken bir eksiğiniz var mı? (Mezuniyet, askerlik, yabancı dil, bilgisayar programları vs.)
4- Bu sorunu halletmek için gerekli kaynağa sahip misiniz? (Para, zaman, enerji...)
5- Hangi şehirde iş arayacağınıza karar verdiniz mi?
6- İş alanlarıyla ilgili yeterince bilgi topluyor musunuz? Tanıdıklarınızla konuşuyor, internette araştırma yapıyor musunuz?
7- İş bulana kadar bulunduğunuz durumu ne kadar koruyabileceksiniz? (Örneğin, İstanbul’da iş arıyorsunuz ama ev tutmak için bütçeniz yok.)
8- İş bulma sürecinde deneyim kazanabileceğiniz staj olanaklarını değerlendirmek ister misiniz?
9- Özgeçmişiniz hazır mı?
10- Her şeyden önce çalışma hayatına hazır mısınız?
Öncelikle eğitiminizi tamamladıktan sonra kendinizi doğrudan iş arama sürecine hazır hissedip hissetmediğinizi analiz edin. Belki, eğer olanak varsa bir küçük tatil iyi gelebilir kendinizi dinlemeye.
Acilen edinmeniz gereken not defterinizi çıkarıp, iş yaşamı konusunda kimlere danışabileceğinizi düşünün. Tanıdıklarınız arasında fikir alabileceğiniz, danışabileceğiniz, konuşabileceğiniz biri ya da birileri var mı, gözden geçirin. Onlarla yazılı veya sözlü iletişime geçin ve okulu bitirdiğinizi, işle ilgili deneyimlerine ihtiyacınız olduğunu söyleyin. Yakın çevre ve tanıdıklar, iş bulma sürecindeki en büyük hazinelerinizden biridir.
Eğitiminizi tamamladığınızı düşünüyorsunuz ama gerçekten tamamladınız mı? Okul çevresinden ve tanıdıklardan öğrendiklerinizden, aldığınız eğitimin, hedeflediğiniz plana uyup uymadığını, ileri düzey bir eğitim almanız gerekip gerekmediğini anlamaya çalışın. Okuldan fazlaca uzaklaşmadan eğitimi devam ettirme kararı vermek daha kolaydır. Okulunuzdan alabileceğiniz bilgileri hiçe saymayın. İnsanları yakalayıp onlara sorular sorun. Danışmanlara, hocalara, sizinle birlikte mezun olanlara, ulaşabildiğiniz eski mezunlara…
Utanmadan, çekinmeden sorun, danışın, dinleyin. Örneğin, yabancı dil konusunda eksiğiniz varsa, hiç durmadan bu konuyla ilgili eğitim olanaklarını gözden geçirin. (Pudra.com'un Nasıl daha kolay yabancı dil öğrenebiliriz? yazısı bu konuda fikir verebilir.) Sonra fırsat bulamazsınız diye değil, daha hazır olmak için... Hiç kuşkusuz sizi geliştirecek her olanağı değerlendirmelisiniz.
“Ama hiç kimseyi tanımıyorum ki!”
Yakın çevrenizin eğitimi sizin gelecek planlarınızı yapmaya uygun değil mi? Olabilir. Türkiye’de pek çok genç sizin durumunuzda. O zaman dünyaya açılan en büyük kapıya, internete girin. Başarı öyküleri, ücretsiz danışabileceğiniz siteler, forumlar, danışman şirketlerin birbirinden değerli bilgiler içeren siteleri, ücretsiz yayınlanan dergiler milyonlarca bilgi okunmayı bekliyor.
Danışman firmaların kariyer günlerinde kurdukları standlara kuru broşürler almak yerine, birileriyle tanışabilirim hedefiyle gidin.
Danışmanlık alın. Kişilik testlerinden yararlanın. Günümüzde kişilik testleri kariyer belirleme sürecinde olduğu kadar, okuldan sonra çalışma alanı seçme sürecinde de sağlıklı bir şekilde kullanılıyor. Örneğin iktisat okumuş biri olabilirsiniz ama ekonomi ile değil de iletişim alanıyla ilgilenmek belki kişiliğinize daha uygundur.
Kişisel iletişim ağınızı kimseyi tanımadan sadece randevu alarak ve tanışarak da genişletebilirsiniz. Araştırın, tanışabileceğiniz insanlara ulaşmanın yollarını arayın. Onları rahatsız etmeden, tanışmakla ilgili biraz ısrarın faydası bile olabilir. En azından e-posta yoluyla... Bugün, çok iyi konumlara gelmiş pek çok üst düzey yönetici, çeşitli ortamlarda veya özel olarak gençlere ışık tutacak konuşmalar yapmaktan hoşlanıyor, hatta bunu görev olarak görüyorlar.
www.yenibiris.com