Women Matter Raporu’na göre kadınların iş gücüne katılımının artması ile 2025’te küresel ekonomide 12 ila 28 trilyon Dolar seviyelerinde bir büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Türkiye’nin ise kadın iş gücü katılım oranını istikrarlı ve odaklı politikalarla artırması gerekiyor. Öyle ki, kadınların istihdama katılım oranı şayet yüzde 30’lardan OECD ortalaması olan yüzde 63’e yükseltilebilirse 2025 yılında GSYİH’de 200 ila 250 milyar Dolar artış yaşanabilir.
Türkiye, cinsiyet eşitsizliğinde son 12 yılda yaklaşık 25 sıra geriledi!
2018 araştırmaları çok farklı noktaları işaret ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2018 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye, cinsiyet eşitsizliğinde 149 ülke arasında 130. sırada. Yani son 12 yılda yaklaşık 25 sıra geriledi.
2018 yılının kadınların istihdama katılımı konusunda olumlu bir sene olmadığını bunun nedeninin de Türkiye’de gerçekleşmesi hedeflenen reformların henüz beklenen seviyede uygulanamaması olduğunu belirten PWN İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Satun Olsun, bu konuda daha net adımların atılması gerektiğini dile getiriyor.
Toplum ve iş hayatında cinsiyet dengesine ulaşmayı hızlandırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren, çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği konularında kadın ve erkekler için güvenilir, ulaşılabilir, samimi bir gelişim platformu, profesyonel bir network ağı olan PWN Global’in İstanbul oluşumuna başkanlık yapan Aylin Satun Olsun, “Ülkemizde istihdama katılabilecek yaklaşık 60 milyon nüfusun, 30 milyonu kadın. Fakat 30 milyon kadının 20 milyonu işgücüne katılamıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durgunluk, yeni istihdam olanaklarının yaratılmaması, ekonomik krizde kadınların işini kaybetmesi öncelikli sebepler. Ayrıca, iş hukukundaki kadınlara yönelik aile sorumluluğuna bağlı düzenlemeler de kadının ekonomiye katılımını olumsuz etkiliyor” dedi.
Rasyonel politikalar oluşmalı...
Kadınların ekonomiye katılımının artmasının getirilerine dikkat çeken Olsun, “Son beş yılda, kadın istihdamındaki artışın hem dünya hem de ülke ekonomisine katkısına yönelik ciddi sonuçlarını izliyoruz. Örneğin, sadece Çin’de kadın istihdamının yükseltilmesi milli gelire 2.5 milyar Dolar katkı sağladı. Ülkemizde iş dünyası, toplantılarında bu konunun altı sürekli çizilse de rasyonel politikalar henüz oluşmuş değil.
PWN İstanbul olarak; şirket bilançolarında faaliyet raporlarında, cinsiyet bazlı raporlama, kota, ücretlerde cinsiyet bazlı şeffaf raporlama gibi kriterlerin bu süreci hızlandıracağını düşünüyoruz. Henüz ülkemizdeki uygulamalar yasal zorunlulukların dışında, şirketlerin tercihlerine göre yapılıyor. Endüstri 4.0, internet teknolojilerinin iş yaşamını hızla değişimini konuştuğumuz bu dönemde, ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların sadece 9 milyonunun ekonomik değer üretebildiğini hatırlatmak isterim. Biz 20 milyon kadını ekonomiye kazandırıp, onların yeteneklerinden faydalandığımızı bir hayal edelim. Gelecek birlikte daha güzel olmaz mı?” dedi.
Kadının siyasete katılımı konusunda da gerilerdeyiz!
Bir diğer yandan ise Türkiye kadının siyasete katılımı konusunda 149 ülke arasında 113'üncü sırada.
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler yaklaşırken, partilerin aday listeleri de yavaş yavaş netleşmeye başladı. Listelerdeki kadın oranlarına bakıldığında cinsiyet eşitliğine ilişkin karamsar bir tablo ortaya çıkıyor.
AKP'nin açıkladığı 155 belediye başkan adayından 12 tanesi, CHP'nin 628 adayından 29'u, MHP'nin 410 adayından yalnızca 11'i, İYİ Parti'nin ise 114 adayından 4'ü kadın. HDP henüz adaylarını açıklamadı. Kadınların aday gösterildiği ilçelerin 2014 yerel seçim sonuçlarına bakıldığında, partilerin çoğunlukla seçilme şansının az olduğu ilçelerde kadınları aday gösterdiği göze çarpıyor.
İllerde ise kadınların adı neredeyse hiç geçmiyor
AKP'nin 75 ilde açıkladığı belediye başkan adaylarının sadece bir tanesi kadın; Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fatma Şahin. Aynı tablo CHP'de de hâkim, açıklanan 44 ilde sadece Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu önümüzdeki beş yıllık dönem için de aday olarak gösterildi. MHP'de de durum farklı değil. 36 ilde açıklanan belediye başkan adaylarının sadece 3 tanesi kadın; Tunceli Belediye Başkan Adayı Mücella Saler, Şırnak Belediye Başkan Adayı Bahar Cavlak ve Nevşehir Belediye Başkan Adayı Filiz Kılıç. İYİ Parti'de ise açıklanan 22 ilde hiç kadın aday bulunmuyor.
Bir önceki seçim sonuçlarına göre kadın adayların şansı az
Kadınların aday gösterildiği ilçelerin 2014 yerel seçim sonuçlarına bakıldığında, partilerin çoğunlukla seçilme şansının az olduğu ilçelerde kadınları aday gösterdiği görülüyor.
“Bu tablo, kadına siyasette uygulanan ayrımcılık ve şiddetin açık bir göstergesidir.” diyen Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu Sözcüsü Gülseren Onanç, henüz adayların açıklanmadığı ilçelerde toplumsal cinsiyet duyarlılığı gelişmiş kadınların aday gösterilmesini talep ettiklerini açıkladı:
“Bu talebimiz cinsiyet eşitliğini ve adaleti sağlamaya yönelik demokratik bir talep olmanın yanı sıra, şehirlerimizin şeffaf, kucaklayıcı, insanı öncelikleyen politikaların uygulanması için de gerekli bir taleptir. ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Ulusal Demokrasi Enstitüsü'nün (NDI) dünyadaki 100'den farklı ülkeden 35 yıl süren çalışmalar neticesinde vardığı sonuca göre; kadınların yerel siyasete katılımı, cinsiyet eşitliğini sağlama, kadına yönelik şiddet politikalarının geliştirilmesi,kadınların, çocukların, gençlerin ihtiyaçlarına daha fazla cevap verme, eğitim, altyapı ve sağlık gibi kalkınma göstergelerine öncelik verilmesi, temsil sorunu yaşayan farklı kimlikler arasında daha fazla işbirliği yapma, yoksulluğun giderilmesi için politikalar geliştirme gibi birçok kazanım sağlıyor.”
“Kadının sesi yok denecek kadar az”
Şu ana kadar açıklanan kadın adaylara ilişkin rakamları yorumlayan Onanç, “Bu rakamlar, 2019 yerel seçim sonuçları ne olursa olsun, yerel yönetimlerde kadın sesinin ‘yok denecek kadar az' kalacağını gösteriyor” dedi.