Evde bir de çoluk çocuk varsa, bu döngü nedeniyle hayatı ıskalayanlar arasında olduğunuzu da düşünüyorsunuzdur. Hem maaşınız tatmin edici olmadığı hem de yeteneklerinizin takdir edilmediği bir ortamdaysanız, değişim yapmanın zamanı gelmiş de geçiyor bile…
Kariyer endişelerinin iki temel sebebi var. Çaresizlik hissi ve kaybetme duygusu. Bu iki durumdan kurtulmanız için size üç öneri:
1. Doğru soruları sormayı ve sorgulamayı öğrenin
Türk insanı için "eleştirmeyi sever" derler. Öyle çok kısır döngü sorunla yaşıyoruz ki eleştiri çok doğal duruyor.
Doğal olan ama yapmayı tercih etmediğimiz bir diğer konu da “soru sormak ve sorgulamak”. Katıldığım bir dolu kurumsal eğitim sırasında müdür, direktör seviyesine gelmiş bir dolu tecrübe sahibi insanın verilen bilgileri muhakeme etmeden, sorgulamadan, soru sormadan kabul etmesine hayretler içerisinde kalıyorum. Ve soruyorum.
Bir çocuk meraklı gözlerle her gördüğü hakkında bilgi isterken, neden diye sorarken, nasıl oluyor da üniversite sıralarından mezun olduktan sonra daha az soru sorar ve sorgular olabiliyoruz?
Elbette soru sorarken, doğru soruları sorabilmektir aslolan. Oysa biz yarım yamalak bilgiye sahipken eleştiriyor, eleştirdiğimiz konular hakkında aynı hataları yapmaktan çekinmeyerek hem suçlu hem güçlü davranabiliyoruz. Doğru soruları sorabilmek, doğru cevapların neler olduğunu öğrenmekten daha önemlidir.
Kendi hayatınıza şekil verirken önce kendiniz için doğru olan soruları bulmaya bakın. Cevaplar, ancak doğru soruları tespit ettikten sonra oluşabilir.
2. Araştırmak için heyecanınızı kamçılayın
İşsizliğin yoğun olduğu bir zamanda “işin varsa bırakma” öğütleri çoktur. Çalıştığınız işyerinden memnun değilseniz, yeteneklerinizin değerlendirilmediğine inanıyorsanız ve gerçekçi bir yaklaşımla kendinizi değerlendirebiliyorsanız, o zaman araştırma yapmaya başlayın.
Araştırmaya kendiniz için nasıl bir hayat istediğinizi düşünerek başlayabilirsiniz. İstediğim hayata ulaşmak için hangi adımları atmam gerekir?
Örneğin, şirketinizde başka bir bölüme geçme fırsatınız olabilir mi? Varsa, kimlerle konuşmalı neler yapmalısınız? Çalıştığınız şirkette kalmak istemiyorsanız, yeni imkanları araştırarak, fırsatları yakalamaya bakmak istiyor musunuz?
Tatmin olmadığınız bir şirkette kalmak sizin sorumluluğunuzdur. Tatmin olacağınız bir şirkete geçmek de aynı şekilde sizin sorumluluğunuzdadır.
İstediğimiz hayata ulaşmak yüksek çaba gerektiriyor. Bu yüzden belki öğlen tatillerinizi düşünerek ve okuyarak geçirmeniz gerekecek. Eğer ulaşmak istediğiniz yere gelmek için yeterince bilgi ya da tecrübeye sahip değilseniz, o zaman gerekli bilgiye sahip olmak için neler yapabileceğinize bakın.
Ve haklısınız, sabahın 6.30’unda kalkıp 20.00’sinde eve gelen bir insanın bilgi edinmeye vakti nasıl olsun? Zor olduğunun farkındayım. Seçim sizin. Ya hayat boyu ömür tüketeceğiniz bir yerde çalışırsınız ya da bugün harekete geçip, hayatınızın sorumluluğunu alırsınız.
3. Bağlı değil özgür olmayı seçin
Hayat şartları zorladığında özgür olduğumuzu hissetmek zordur ama bu zamanlar gelişmemizi tetikleyen en güzel zamanlardır. Yukarıda ki iki maddeyi hayatınıza uyguladığınızda hayatınızın kontrolünün sizde olduğu hissini daha kuvvetli yaşarsınız. Bu da size kendinizi özgür hissettirir.
Her başarı büyük özverilerle birlikte geliyor, öyleyse bir müddet özveride bulunmak gerekiyor. Eğer tutkularınızın neler olduğunu keşfedecek cesareti kendinizde bulursanız ve o tutkularınız doğrultusunda ufak adımlar atmaya başlarsanız, hayatınıza daha büyük bir anlam kazandırmış olursunuz.
Öyle ki çalıştığınız ortamın sıkıcılığını unutur, onu eskisinden daha zevkli hale dahi getirebilir ya da farklı açılımlarda bulunacak ek tecrübelere ve cesarete sahip olursunuz.
Yenibiris.com