Dharma Yayınları’ndan çıkan kitabın adı ‘Aşık Oldum’. Yazarı Transformal Nefes Eğitmenlerinden Joe D. Thomas, kısaca JD.
Merhaba JD, okuyucularımıza kitaptan bahsetmeden önce sanırım biraz seni tanımak isterler. Bize biraz kendini tanıtır mısın? Ve tabii bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Aşk, ilişkiler ve cinsellik üzerine yıllarca çalışmalar yaptım ve deneyimlerim oldu. Dallas’ın Texas eyaletinde doğdum ve büyüdüm. Annemin, üç çocuğunu büyütmek için çok çalışması gerekiyordu. Bu yüzden çok fazla şehir değiştirip, taşınmak zorunda kaldık. Öz babam ben daha bir yaşındayken annemle boşanıp, ayrılmış. Ben üç ila on beş yaşları arasındayken etrafımda erkek olarak sadece baba olarak bildiğim annemin 2. eşi vardı. Onun dışında iki ablam ve annem her zaman benimle ve etrafımdaydı. Evin en küçüğü ve tek erkeğiydim. Dolayısıyla çok yoğun bir dişi enerjisiyle büyüdüm. Bu bana kadınlara saygı duymayı öğretti. Bu bence bana hayatımda verilen en büyük öğretiydi.
Bütün bu karışık çocukluk deneyimlerimle aşkın ne kadar muhteşem bir şey olduğunu düşünememiştim. Sadece filmlerde izlediğim zaman farkına varıyor ve kendi gördüklerimle ve yaşadıklarımı kıyasladığım zaman büyük boşluklar hissediyordum. Bunun sonucunda insanların bu sevgi işini nasıl sürdürebildiklerini anlamak ve öğrenmek üzere kendimi eğitmeye başladım.
Kadın ve erkek arasındaki farklılıklar, iletişim, kadınları mutlu etme teknikleri, aile içi taciz, psikoloji ve bunlarla ilintili birçok başlık üzerine çalışmalarım ve eğitimlerim oldu.
Kitabın ismi çok güzel: Aşık Oldum. Sadece isminden dolayı insanın ilgisini çekiyor. Kitapta nelerden bahsediyorsun kısaca anlatabilir misin?
Üç kelimeyle kitabın özetini verecek olursam sanırım seçeceğim kelimeler: İçsel macera, deneyim ve coşku olurdu.
Kitapta benim kişisel deneyimlerim ve aşk, ilişkiler ve cinsellik üzerine çeşitli bilinçaltı çalışmaları var. Kitabın bence en ilginç tarafı benim yazmış olmama rağmen okuyan herkesin bu üç başlık hakkında (aşk, ilişkiler ve cinsellik) ne gördüğü ve ne bildiği hakkında netlik kazanacak olması. Ve tabii bu sayede kendi içsel sorularının cevabını bulabilecekler.
İnsanlar neden hep aynı tip yanlış insanları hayatlarına çektiklerini, acı veya utanç duymadan seks hayatının nasıl olabileceğini, ruh eşini nasıl bulabileceğini merak ederler.
"Aşık Oldum" işte size bu sorulara cevap bulmanızda yardımcı olacak. Bu aslında kitap ve okur arasında bir nevi gizli bir sözleşme. Okur bu kitabı okumaya niyet ettikten sonra ve sorumluluklarını yerine getirmeye karar verince; okuru eğlenceli meditasyonlar, metaforlar, günlük tutma, iç gözlem egzersizleri ve nefes çalışmaları bekliyor.
Anlattıkların biraz karışık gözüküyor. Sence okuyucular bunların hepsini tek başına yapıp bir taraftan da kitabı takip edebilecekler midir?
Kitabı okudukça kitap sizi ne yapmanız gerektiği konusunda yönlendirecek. Ayrıca, okuyucunun her an yanındayım. Kitabın web sayfasında kitapta bahsedilen bütün egzersizlerin videoları var. Kitabın web sitesi: www.asikoldum.net.
Bu durumda ‘Aşık Oldum’ kitabı için interaktif olacağımız bir kitap diyebiliriz. Veya daha başka ifade edecek olursak bir nevi kendinizi tamamen evinizde hissedeceğiniz bir ilişki dinamikleri semineri de denebilir. Çok güzel gerçekten.
Birkaç gündür bu kitabı okuyorum, elimden bırakmakta zorlandım. İçinde çok bilgi ve değişik bakış açıları var. Açıkcası bana birçok konuda farkındalık kazandırdı. Aşkı bize yeniden tarif etmişsin. Ve üç boyutta anlatmışın: Aşk, ilişkiler ve cinsellik. Biraz bundan bahseder misin? Neden böyle bir ayırıma ihtiyaç duydun?
Bu ayrımı yaptım, çünkü okuyucunun bunlar arasındaki farkı görmesini, ama aynı zamanda da büyük resme baktıklarında da hepsinin nasıl birbirine bağlı olduğunu da anlamalarını istedim.
Bazen biz ihtiyaçlarımız doğrultusunda bu duygulardan (aşk, cinsellik, ilişkiler) bir tanesini yaşamayı seçip diğerlerini unutabiliyoruz. Mesela bir örnek verecek olursak bir çok insan cinsellik ihtiyacı için dışarı çıkıyor ve arayışa geçiyor. Çünkü ilişki veya aşk yaşamaktan korkuyorlar. Bu erkeklerin (eril) ortak davranış şeklidir.
Kadınlar (dişi) ise kendilerini güvende hissetmek için ilişki yaşamayı daha uygun buluyorlar. Tabii bunu yaparken de aşkı ve seksi ikinci plana atıyorlar.
Ama bu üçünün yani aşk, ilişkiler, cinsellik farkındalığıyla yapılan doğru bir niyet bu duyguları dengeli bir şekilde deneyimlemenizi mümkün kılar. Buna da samimiyet denir. Kitapta benim bu üçünü detaylı bir şekilde anlatmamın sebebi, okuyucuların bu bilgileri bir harita gibi kullanıp, içlerindeki duygu karışıklıklarını entegre edip hayatlarını daha tutkulu ve dolu dolu yaşamalarına destek olabilmek.
Bu benim hem kendim hem de herkes için istediğim yaşam şeklidir.
‘Aşk bir titreşim ya da doğal bir durumdur. Tamamlayıcı kuvvetler uyum içinde birbirlerini desteklemek üzere, gelişim, yaratım ve büyüme amacıyla bir araya geldiklerinde oluşur.’ Bu cümleyi kitabın içinde sık sık duyuyoruz. Bize biraz bu cümlenin ne ifade ettiğinden bahseder misin?
Önceki soruda söylediğim gibi, bu tanım aşkı gözlemlemenin ve deneyimlemenin yeni yollarını algılamamızı sağlıyor. Etrafımızda tamamlayıcı kuvvetlerin gelişim, yaratım ve genişleme amacıyla uyum içerişinde bir araya geldiğini gösteren sayısız örnek var. Bu örnekler evrenin bir parçası.
Bunun için bilime, biyolojiye, kimyasallara, yemek tariflerine, nefes alışımıza ve tabii ki hayatımızda içtenlik oyununu nasıl oynadığımıza baktığımızda bu örnekleri kolaylıkla görebiliriz.
Her biçimde görebildiğimizden daha fazlasını da içsel olacak hissedebiliriz. Bu aynı romantik bir filmi izlerken hissettiklerimize benzer. İki oyuncu aşık olduğunda ya da birbirlerinin kalplerini kırdığında bizler de ağlayabiliriz. Onların duygularını hissederiz, bu da onlarla bizim aramızda bir bağ kurar. Her gün yaşadığımız deneyimler de aynı bunun gibidir. Yani, bir ilişki içinde olup, olmamamızın hiçbir önemi yok. Hayat ve tüm bu örnekler, aşk oyununun yansımasının içindedir. Bir sevgilimiz olduğunda, onlar sadece bizimle bu oyunu oynarlar. Bu derin anlam ifade eden, genişletilmiş tanım, sadece ilişkilerde yaşanılan aşkı düşünmek yerine, aşkı tüm olasılıkları ile bulmanın bir yolunu bize gösteriyor.
Kitabın içinde doğduğun andan itibaren aslında nasıl bir aşk yaşayacağımızın aşağı yukarı belli olduğunu söylüyorsun. Kitapta kan, dna ve yaşadığımız evdeki anne ve babamız arasındaki ilişkinin bir yansıması olarak bize bir ilişki şekli aktarıldığını okuyoruz. Peki bunu değiştirmek farkındalık ile mümkün mü?
İçsel gelişim ve kendini gelişime açmakla her şey mümkündür. Bu kitap, seminerler, eşim ve paylaştığım ilgili konuların hepsi bunu mümkün kılan pek çok araçtır. Aşkı anlama şeklimizi kalıtımsal olarak çevremizden alıyoruz, aynı ana dilimiz gibi. Ailemiz hangi dili konuşuyorsa bizde onu konuşuyoruz. Bizler ayrıca ailelerimizin bizlerle paylaştığı sevgiyi de, aşkı da anlıyoruz. Bu gerçekliğe farkındalık getirmezsek, yaşamımızın ilk yedi yılı boyunca hissettiğimiz duyguları bütün yaşamımız boyunca hissetmeye devam ediyoruz Çünkü bunun “aşk” olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, sadece bu da değil anne ya da babamıza benzeyen partnerler seçiyoruz. Çünkü, bilinçsiz olarak bunu aramaya programlandık. Herkes aynı şeyi yapıyor, ancak değişmek de elimizde. Bu yeni bir dil (aşk dili) öğrenmemize bağlı.
Bize bu döngüyü fark etme ve içinden çıkma tüyoları verir misin?
İlk adım farkındalık ve bununla beraber web sitesinde ve kitapta verilen egzersizleri yapmaktan geçiyor. Bu partnerinizde olmasını istediğiniz ve istemediğiniz özelliklere dair bir netlik yaratılması için herkesin yapması gereken bir şey. İki kişi de beraberce gelişmek için bu yaratım fırsatına adım attığında, çok daha kuvvetli bir potansiyel oluşuyor. Kitabı bir arkadaşınız ya da sevgilinizle beraber okuyun ve sizin için gerçek olan aşk tanımını tartışın. Bu kişisel gelişim araçlarını kullanmanın çok daha hızlı ilerleme sağlayan bir yoludur. Ve hala kitabı almadıysanız, www.asikoldum.net adresine girin ve egzersizlerden biriyle hemen bu yolculuğa başlayın.
Kitabı okuyacakların heveslerini çok kaçırmak istemiyorum. Ama bize son olarak ‘Yeniden aşık olmak’ veya ‘Gerçek aşkı deneyimlemek’ isteyenler için ne önerirsin? Bunun için bir formülün var mı?
Aşk, sevgi her an etrafımızda ama onu hissetmek için önce kendimizi onun olasılıklarına açmamız gerekir. Canımız yandığında bunun sebebi artık büyümemiz, genişlememiz ve kendimiz için yeni yaratımlar yapmamız gerektiğidir.
Aşk insanı sürekli mutlu eder fikri doğru değildir. Aşkın içinde birçok yüzü ve farklı renkleri vardır. Sadece bunu bilmek bile içinizdeki acı ve çaresizlik duygularını, mutluluk gözyaşlarına ve teslimiyete dönüştürür. Kendinizi olasılıklara açmanızı sağlar.
Yaşamımızda, kalbimizle aramızda bariyerler vardır. Bunları aştıkçada büyür ve gelişiriz. İçimizdeki sevgiyi hissederiz.
İçsel çalışmalar yaptıkça, kendimizle çalıştıkça kendi yolumuzu, mükemmelliğimiz buluruz. Bu da bize doğru eşi bulmamıza yardım eder. Önce kendi iç dünyamıza , kalbimize dönüp onu daha fazla açmaya, ifade etmeye karar vermeliyiz. Ancak bu şekilde kendimizi yeni olasılıklara, yeni bir dünyaya açmış oluruz. Tabii aşkın ve tutkunun olası hallerine de….
Bu güzel söyleşi için JD’ye çok teşekkür ediyorum. Ayrıca, www. asikoldum.net adresini ziyaret ederek kitaptaki egzersizleri JD ve Özden Thomas eşliğinde yapabilirsiniz.
Sizlere, öncelikle içinizdeki sevgilinize yani kendinize sıkı sıkı sarıldığınız ve onu koşulsuz sevginizle şımarttığınız günler dilerim,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam ve Transformal Nefes Koçu
