@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
02.09.2009
‘Beni Kategorize Etme’
Önyargılardan bağımsız, andaki ihtiyaçlarımıza ve gözlemlerimize göre vereceğimiz kararlarla yaşamdaki etiketlerden kurtulabiliriz.
Pazardan çıktık, markete gidiyoruz...
Hatırlıyor musunuz sizinle bir süre önce evren pazarına gitmiştik. (''Evren ve yaşamdaki seçimlerimiz'' konulu yazıma ulaşmak için lütfen tıklayınız...) Şimdi de markete gidiyoruz, haydi toparlanın.
Bugün markette değişik bir çalışma yapacağız. Gördüğümüz her şeyin etiketlerini çıkartacağız. Etiketleri çıkarınca üzerlerinde iyi-kötü; güzel-çirkin; doğru-yanlış kavramları hatta isimleri bile olmayacak. Bu sebeple onlar hakkında bütün bildiklerimizi unutacağız. Alacaklarımızı önyargılarımızdan bağımsız, andaki ihtiyaçlarımız doğrultusunda vereceğimiz kararlarımızla seçeceğiz. Özellikle üzerinde meli-malı ibareli, gereklilik hissettiren bütün etiketlerden kurtulacağız. Sadece ihtiyaçlarımıza odaklanacağız.
Markete girmeden önce tabelasına bakarsanız marketin adının “Zihin” olduğunu fark edeceksiniz. Bu farkındalık halinizin bütün alışveriş boyunca yanınızda kalmasını sağlamanız çok önemli. Bu karanlık markette ışığınız farkındalığınız olacak. Farkındalığınızla aydınlanacaksınız.
Şimdi içeriye giriyoruz hazır mısınız?
Zihin bizim bütün deneyimlerimize anlam katan, gruplandıran, kategorize eden, etiket takıp raflara koyan bölümümüzdür.
Raflarınıza bakınca pişmanlık, öfke, kin, hayal kırıklıkları, üzüntü raflarınızın dolu olduğunu; sevinç, mutluluk, neşe, sevgi raflarınızın ise daha az dolu olduğunu fark ediyorum. Geçmiş deneyimlerinizden size mutsuzluk verenleri el hizası raflara koymuşsunuz. Sık sık bu etiketli ürünleri zemininize getirdiğinizi fark ediyorum.
Şimdi sizden daha önceden alıp evde zihin dolaplarınıza koyduğunuz bütün deneyimlerinize ait etiketleri de çıkarmanızı istiyorum. Özellikle el hizasındaki raflarınızdaki etiketleri çıkarın. Her çıkardığınız etiket ile dualite kavramından biraz daha uzaklaşacak, olayları iyi-kötü diye değerlendirmekten vazgeçeceksiniz….
Yeni farkındalığınızla yaşadıklarınızı kategorize etmenin sizi tam ve bütün olmaktan, andan uzaklaştırdığını fark edeceksiniz…
Andan uzaklaştıkça eylemden ve yaratımdan da uzaklaşıyorsunuz. Sezen Aksu’nun “Beni Kategorize Etme “ şarkının sözlerini aslında tam da bunu anlatıyor: Gruplara ait olmayı reddeden ve etiketlenmek istemeyen, sadece o anın getirdiklerini yaşayan bir kişinin sesini duyuyoruz.
Yaşadıklarınız yani o an ihtiyaç duyup aldıklarınız, anda karşınıza çıkan ve sizin yaşamayı tercih ettiğiniz deneyimlerdir. Sizin tam ve bütün olma yolunda ihtiyaç duyduklarınızdır.
Zihin marketinde ve evdeki zihin dolabınızda kurtulduğunuz her etiket ile yarattığınız yeni zeminlerde, kendinize mutlu, sevinçli, neşeli, keyifli olmaya izin vermiş olacaksınız.
BENİ KATAGORİZE ETME
Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma
Karikatürleştirme beni
İlahlaştırma
Tabulaştırma sakın tabulaştırma
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Matematikleştirme beni çarpma, bölme
Toplama, çıkarma sakın beni hesaplaştırma
Mekanikleştirme beni otomatikleştirme
Yarıştırma sakın onla bunla karşılaştırma
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Sıkıştırıp tıkıştırma beni depolaştırma
Duygularım yok oldu yüreğimi nasırlaştırma
Beni demoralize etme depolitize etme
Her işten kaçar oldum beni illegalize etme
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Sen beni nasıl bildin ki sevdin
Bilmece gibiydim ama görmedin
O kadar çok yol var ki burada
Sana yardımcı oldum aslında
Tik tak derken zaman, kaşların çatık her an
Koştum yıllarca arkanda
Şimdi sıra sende suçu bana atma
Bir bir birçok basamak var karşında
İlk basamakta sakın geri kayma
Zor mu denemek, elemek, sevmek.
O kadar kolay mı bırakıp gitmek
Tik tak derken zaman, kaşların çatık her an
Bu hayat acımasız bir çarktı
Bu oyunu çok sevdim bu da farkı
Anda karşımıza çıkanları hoşgörüyle, sevgiyle kabul edip olanı yaşamanız ve olanın hayrınıza olduğunu kabul etmeniz dileğiyle…
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu