@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
06.08.2009
Bir ömür mutlu olmanın sırrı
Mutlu, keyifli, coşkulu ve neşeli bir yaşamın sırrı An'ı yaşamak, An'da kalmaktır.
Sonsuza kadar mutlu yaşamak
Ancak an be an mümkündür.
Margaret Bonnano
Rotanızın sevinçi, çoşkuyu ve keyfi göstermesi için dümeninizin anda kalması gerekir.
Saba Deniz
Bir önceki yazım Ego Benlik’te sizlere “Eğer mutlu, neşeli, keyifli ve zevk içindeyseniz, o zaman anı yaşıyorsunuz, yaşantınızı siz yönlendiriyorsunuz demektir.” demiştim.
Bu yazımda da An’da kalmak için neler yapılabilir, belirleyelim istiyorum.
Anda kalmak için öncelikle size ilk farkındalık ödevinizi vermek istiyorum.
1- Çevrenizde oyun oynayan bir çocuğu gözleyin. Size geçmiş ve gelecek endişesi olmadan andan nasıl keyif alınabilir göstersin.
2- Yavru köpek ile ilgilenin. Andan ne çok malzeme üretilebilir size fark ettirsin.
3- İlk iki gözlemi yaptıktan sonra durup kendinize bakın. Kendinize koyduğunuz sınırlarla kendinizi nasıl andan kopardığınızı fark edin.
Çocukların ve hayvanların dünyasına bayılıyorum. Bize ne çok şey öğretiyorlar. Kendilerine sahip çıkmaları, isteklerini yaratmaları, bulundukları her ortamı oyun alanına çevirmeleri hepsi bizimde aslında bilip unuttuklarımız değil mi?
Yaşam içindeki kimliklerimiz geliştikçe, bu kimliklerimizdeki roller için yaşamaya, endişelenmeye, öfke duymaya, korku hissetmeye başlıyoruz. Bunları yaptıkça Egomuzu besliyoruz. Andan kopuyoruz. Yetişkin kimliğimiz oluşurken en iyi bildiğimizi şeyi yaşamın bizim ruhlarımız için kurulu oyun alanı olduğunu unutuyoruz. Oyun oynamayı bırakıyoruz. O zaman yeni mutluluklar yaratamıyoruz.
Öyleyse An’da kalabilmek için, yani sürekli oyun oynayabilmek, çocuk coşkusunu içimizde hissedebilmek için; geçmişi ait olduğu yerde bırakmalı, geleceğe de geldiği zamanda bakmalıyız.
Geçmiş ve gelecek hakkındaki düşünceler zihnin kötü bir alışkanlığından başka bir şey olmadığı gerçeğini unutmamalıyız.
Sahip olduklarımızla yani elimizdeki un, şeker, yağ ve biraz yaratıcılık ile istediğimizi pişirebilir ve anda kalarak her zaman keyifle karnımızı doyurabiliriz.
“Zaman geçmişten geleceğe uzanan bir paradokstur.
Zamanın gerçekliği yalnızca zihnimizdedir.
Zaman kavramı düşüncenin, dilin ve toplumsal fikir birliğinin bir ürünüdür.
İşte daha derin bir gerçek: Yalnızca bu an var.”
Dan Millman
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu