Animasyon dünyasında tek boyutlu çizgi karakterleriz!
Ruh bilimcilerine göre kişilik, bedensel özelliklerin, içgüdülerin, dürtülerin, eğilimlerin, kazanılmış deneyimlerin bütünüdür. Marx’a göre kişilikli insan, özgür insandır ve başkaca hiçbir gücün güdümü altında değildir.
Modern toplumda bu tanımların içinde yer alan unsurların hangisini gerçekleştirebiliyoruz. Ne kadar içgüdülerimizin ve dürtülerinizin peşinden gidiyoruz peki ya ne kadar özgürüz ve kendi gücümüzü kullanıyoruz. Deneyimlerimiz ne kadar çeşitli?
Günlük uğraşların ve endişelerin yarattığı koşuşturmalardan ötürü deneyimlerimiz tek boyutlu ve kısır kalıyor.
Günümüz insanı fiziksel görünüşünün en önemli ayrıştırıcı özellik olarak görüyor. Kişiliğin içinde yer alan ve en az fiziksel özellikler kadar önemli duygusal ve ruhsal özellikler ise ikinci plana itiliyor.
Kişilik bütün bu unsurların bileşkesi olurken ruhu derinden etkileyen zaman zamanda bazı davranış biçimlerini ele geçiren bilinçaltı ve kollektif bilincin kişilik üzerindeki etkisi gözardı edilmemelidir.
İçgüdüsel olarak yaptığımız bir çok şeyin altında bilinçaltına ittiğimiz yani gölgemiz etkili olurken atalarımızdan gelen davranış kalıplarının yadsınamaz etkisi de vardır.
Bilinçaltı ve gölge ile yüzleşmek değişime giden en büyük adımdır. Bu adım ayrıca bireyselliğe giden yolda ilk adımdır. Tecrübelerimiz ile uyumlanmadır. İyi yada kötü tüm tecrübelerimizle!
Kabullenmeyip bastırdığımız kişilik özellikler bilinçaltında gölgemizi oluştururlar. Gölge içerikleri, görme yeteneğimizi bozar artık net göremeyiz. İçerikler çok güçlüdür, görülmek, farkedilmek isterler o nedenle daima karşımıza çıkarlar. Nasıl mı? Mesela, ılımlı yaklaşım sergilemek istememenize rağmen ılımlı olamadığınız durumlar, aşırı sinirli tepkiler verdiğini kişiler...
Anlaşılacağı üzere karşımıza çıkma biçimi aktarım yolu ile olur. Aktarım, kişinin red ettiği ve gölgesine attığı huy ve özelliklerini benzer nitelikteki başka insanlara yüklemesidir.
Evet hoşlanmadığımız hatta sinirlendiğimiz kişiler aslında kendimiz.
Atalar boşuna dememiş “kişi kendi gibi bilir herkesi”
Kollektif bilinç, kabaca ailemiz ve atalarımızın yaşanmışlıkların bize devredilmesidir. Bunlar pozitif olabileceği gibi negatif de olabilmektedir. Bu nokta daha derin ve yardım gerektirir.
Annesinin kaderi kızına çeyiz olur dedikleri kollektif bilinç olsa gerek.
Gölgemizle ve kollektif bilinçle yüzleşmek, kabullenmek ile tam ve bütün olunabiliyor. Bizi biz yapan ve kişiliğimizi belirleyen ana iskele bunlar. Bir yanımız eksik ise hayat yolunda ne kadar yürüyebiliriz ki...
Yolumuz ve hızımız bizi bütünlüğe götürmesi dileğiyle!
Aynur Öksüz
Aynur Öksüz'ün pudra.com'da yayınlanmış Nefes -breathe in and out yazısını okumak için tıklayın... Nefes aldığınız ve kendinizi sevdiğiniz sürece mutluluk yolu size açık. Siz mutlu iseniz çevrenize de mutluluk saçacaksınız.