Mavi Melek, Chagall
Kalabalıklar içinde yalnız, seslerin içinde sessizliğe gömdünüz beni. Ahh kanatlarım. Gene nerelere götürdünüz beni. Yolumu buldum dediğim yerlerde kayboldum. Bir notanın peşinden nerelere sürüklediniz beni.
Benim kendimi keşfetme yolculuğumda en parlak ışığım hep duygularım olmuştur.
Bu aralar duygularımın ayaklanışını izliyorum. Uzun zamandır, uyuyan , kendini ifade etmek için bir ağız, dinletmek için bir kulak arayan duygularım, bu aralar farkındalığımla iyi dost oldular. Sık sık konuşup sohbet ediyor, kimi zaman da kulaklarımı çınlatırcasına gürültü çıkarıyorlar. Bana bir şey anlatmak, daha önce dikkatimi çekmeyen bir şeye dikkat çekmek ister gibiler.
Benim içimse kanatlarımın her hareketinde pır pır ediyor. Bir heyecan kaplamasından anlıyorum onların gelişini.. Bir uykudan uyanır gibi bir anda hareketlenip, ayaklanıyorum. Dikkatimle anın içinde dans ediyorum. Bir keyif, neşe ve coşku kaplıyor her yanımı.
Bu kimi zaman yollara dikilmiş lalelere baktığımda, kimi zaman günün içine sıkıştırdığım o buruk şarapta ama en çok dokunuşlarda ben kanatlarımı hissediyorum.
Anın içinde duyguları her fark edişimde; Şükrediyorum.
Sonra birden kanatlarımın üzerinde tatlı tatlı süzülürken, aniden içimdeki an'ın türlü türlü karanlık dehlizlerinde kayboluyorum ben...
Sanki daha önce farkındalıksızlığımda içimde ifade bulamamış, eski anılarım başlıyor canlanmaya. Aynı ağızdan bu sefer bana zihnimin yöneticiliğinde geçmişi ve geleceğe anlatıyorlar. Zihnim komutayı devraldıkça keyif, neşe ve çoşku kayboluyor. Yerini kızgınlık, öfke ve hayal kırıklıklarına bırakıyor.
Mantığından bağımsız bir başına dolanan duygularımı yönetebilmeyi, onların ışığında anda kalabilmeyi öğreniyorum daha ben.
Peki, bende durum böyle, ya sana ne demeli. Sen, seni bir zeminden bir diğerine koşturan duygularının farkında mısın?
Nerede olduğunun farkında olman ve duygularının rehberliğinde hayatındaki değişimleri kolaylıkla ve keyifle yaratabilmen dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam ve Nefes Koçu