@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 26.02.2010

Egonun oyunları: Beklenti

Birinden değişmesini istemek, olanı kontrol etmeye çalışmak, beklenti içindeki egomuzun oyunlarından biridir.

Sevgilinin sabah uyanınca size kahvaltı hazırlamasını, akşam işten çıkınca ilk iş koşarak eve gelip sana sarılmasını, sürpriz tatil planları yapmasını bekliyormuşsun.

Egonun oyunları: Beklenti

Mutlu olmayı bunlar olana kadar bir süre için ertelemiş, bunların olmasını hayal ediyormuşsun. Durakta saatine sabırsızca bakıp, mutluluk anların dolu olacağı otobüsün gelmesini bekliyormuşsun.

Duydum haberini, koşarak geldim hemen “Yapma –etme. İşin aslı bu değil. Gelecek olan niyetler otobüsün seni mutluluklar ülkesine bu şekilde götüremez, ancak bir sonraki durağa taşır.” diyecektim ki; yüzünde kocaman bir gülümseme binmişsin.

Kendinle buluşmayı gene ertelemişsin.


Bugün sizlerle egonun oyunlarında biri olan “beklenti” hakkında konuşalım, onu da ilişkiler başlığı altında büyüteç altına yatıralım, ilişkimizi nasıl beklentiler üzerine kurduğumuza bakalım istiyorum, ne dersiniz?

Önce size bakalım; diyelim ki siz ilişki içinde olduğunuz kadının bakımlı olmasından hoşlanıyorsunuz. Yolda her gördüğünüz yüksek topuklu, manikürlü, makyajlı, boyalı saçlı, dekoltesi eksik olmayan kadınları beğeniyorsunuz.

Oysaki evdeki eşiniz her zaman böyle değil. Kimi zaman iş, ev ve çocuk arasında koşuşturmaktan sizi dağınık saçları, üzeri yemek kokmuş kıyafetleri ile karşılıyor. İşten çıkıp akşam dışarıda buluşabildiğiniz ender baş başa yemeklerinize gelirken de doğal olarak seksi kıyafetlerini giymeye vakti olmuyor.

Ya da siz eşinizin saçlarını omuzlarında beğeniyorsunuz, oysa ki o size sormadan her ay gidip saçlarını kısacık kestiriyor. Evde eşit sorumluluk almasını, buzdolabının eksiklerini sizden önce fark edip elleri dolu eve gelmesini umut ediyorsunuz. Çocukları alıp baş başa programlar yapıp, size kendinizle kalabileceğiniz saatler yaratmasını diliyorsunuz. Kapınızı açmasını, içkinizin sizden önce bittiğini fark edip garsonu çağırmasını, sizinle gözleri gözlerinizde uzun sohbetler yapmasını bekliyorsunuz.

İlişki içinde ister kadın olalım, ister erkek; sürekli bir talep, sürekli bir beklenti içindeyizdir.

Bu taleplerimizi bir şekilde üstü kapalı da olsa karşı tarafa iletiriz. Önce fısıldar, sonra alt yazı geçer, hatta işi abartıp megafon elimizde gerekirse bağırırız.

Bunlar olmadan ilişkimizde mutlu olamayacağımıza inanırız. Bu sebeple beklentilerimizi talep etmeye devam ederiz.

Birinin bize uymasını beklemek yerine onu olduğu gibi kabul edebilir misiniz?

Birinden değişmesini istemek, olanı kontrol etmeye çalışmak, beklenti içindeki egomuzun oyunlarından biridir. Bu şekilde mutluluğumuzun sorumluluğunu başka birinin ellerine vermiş oluruz. Onun yapabildikleri ya da yapamadıklarına bakarak mutlu olup olmamaya karar vermek, bizim kendi gücümüzü inkar etmemizden başka bir şey değildir.

Olanı olduğu gibi kabul etmek, anda kalıp mutlu olmak aslında yapmamız gerekendir.

Ama egomuz bize hep o an için sahip olmadıklarımızı gösterir. İlgimiz mükemmel resmi görmek yerine çerçevemizin kenarındaki çatlağa odaklanır. Biz de bu ufak detaylarda kaybolur, mutluluğumuzu sürekli erteleriz.

Kabulleniş hayattaki en büyük erdemlerden biridir.

Beklenti yaratmadan olanı olduğu gibi kabul etmek ve kendimizi akışa bırakmak birey olarak yapmamız gerekendir.

Teslimiyet bizim yükselmemiz için sahip olmamız gereken erdemlerden biridir.

Özümüze yani aşka, sevince ve her daim mutlu olmaya bir adım daha yaklaşmak için beklentileri bırakıp, anda kalmalı ve yaşamın bize sunduklarını sevgiyle kabul etmeliyiz.

Hayatınızı duraklarda beklemek yerine akışta hareket halinde ve kendi sorumluluklarınızın farkında olarak geçirmenizi dilerim,

Sevgiyle yazdım,

Saba Deniz
Yaşam Koçu


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER