Farkındalık Oyunları 1: TAKDİR ETMEK
Bazı yemekler vardır, çok lezzetlidir. Aslında her zaman yediğiniz yerde yemişinizdir de o gün lezzeti bir başkadır. Neden diye hiç sordunuz mu?
Öğrencilik hayatınızda sınıfta öğretmenden gizli bir bisküvi yemişsinizdir muhakkak; ufak ısırıklarla her bir lokmayı yavaş yavaş çiğnemiş, fark edilmesin diye yumuşacık yutmuşsunuzdur. Şimdi bile o bisküvinin lezzeti belki de hala damağınızdadır.
Veya çok aç olduğunuz ve en yakın yemeğe ulaşmanıza saatler varken bir anda birden bire cebinize düşen bir adet fındığı bulunca sevinmiş, ufak ısırıklarla yediğiniz fındığın açlığınızı bastırdığına şaşırarak şahit olmuşsunuzdur.
Ama diğer taraftan da kimi zaman dünyaları yemenize rağmen sanki mideniz dipsiz bir kuyu gibidir. Ne yerseniz yiyin açlığınızı yedikleriniz dindiremez, en lüks yerlerde yediğiniz yemeklerde bile aradığınız lezzeti bulamazsınız.
Bunun sebebini hiç merak ettiniz mi? Bu sorunun cevabını incelemeden önce sizlerden bir şey isteyeceğim. Belki cevap kendiliğinden gelir.
Elinize bir kağıt kalem alıp bu soruların cevaplarını alt alta yazabilir misiniz?
1- Bugün yataktan kalktığınızdan beri neler yediniz, neler içtiniz? Alt alta yazabilir misiniz?
Örnek: Ekmek, zeytin, peynir, çay, bitki çayı, su, salatalık, marul, biber, mısır, …
2- Her yediğinizin yanına kaç parça olduğunu yazar mısınız?
Örnek: 22 adet fındık, 15 dilim mandalina, 34 adet mısır tanesi, 6 adet zeytin, 1 bardak çay, …
3- Her bir parçayı kaç kere çiğnediğinizi yazar mısınız?
Örnek: Zeytin 4 kere, ekmek 12 kere, …
Peki bir dahaki sefere biraz daha fazla çiğneyebilir misiniz? Mesela her lokmayı 30 kere çiğner misiniz? Ne oluyor? Ne zaman çiğnediğiniz lokmayı yutmak istiyorsunuz? Yuttuğunuzun farkında mısınız?
4- Yediğiniz yemeklerin lezzetlerini ağzınızda, dilinizde hangi bölgelerde hissettiniz?
5- Bir öğün yemeği yemenizin ne kadar sürdüğünün farkında mısınız?
Örnek: Kahvaltı: 17 dakika
Elma yemek: 3 dakika
Öğlen yemeği: 22 dakika
Çay içmek: 5 dakika
Peki bir dahaki sefere bu süreyi biraz daha uzatabilir misiniz? Öğlen yemeğinizi miktarı artırmadan 1 saatte yiyebilir misiniz?
Veya sadece yarım saatiniz varsa yediklerinizin yarısını yiyebilir misiniz?
6- Bu yemeğin hazırlanmasında kimlerin emeği geçti sayabilir misiniz?
Örnek: Öğlen yemeği; ahçı, garson,yemekteki soğanı soyan yamak, sebzeleri taşıyan araba, arabayı süren şoför…..
Yemeğin hazırlanmasında emeği geçen herkesi, yemek yerken takdir edebilir misiniz?
Örnek: “ Bu yemeğin hazırlanmasına yardımcı olan garsonu takdir ediyorum.”
7- Bu yemeğin hazırlanması için hangi varlıklar yaşamlarından vazgeçtiler?
Örnek: İlaçlama olduysa bazı böcekler, et yediyseniz inek veya koyun, elma, domates, …
Yemeğinizi yerken bu yemeğin hazırlanması için hayatından vazgeçen varlıkları düşünmenizi ve onlara takdir etmenizi istesem yapabilir misiniz?
Örnek: “ Bu yemeğin hazırlanması süresince yaşamı sona eren domatesi takdir ediyorum.”
8- Yemeği yerken hangi elinizi kullandınız? Kullanmadığınız diğer elinizi kullansanız neler değişirdi?
Örnek: Daha yavaş yerdim, üstüme dökebilirdim, ...
Her öğünde ilk öğün önce kullanmadığınız elinizi kullanabilir misiniz?
9- Peki bu yemeği yerken neler yaptınız, neler düşündünüz, neler oldu?
Örnek: Arkadaşlarımla konuştum, telefon çaldı, o sırada bir arabanın alarmı çaldı, …
Bundan sonra yemek yerken sadece yemeğe konsantre olmanızı istesem, yapabilir misiniz?
Bu küçük soru cevap ile sizleri günlük hayatınızda kullanabileceğiniz ufak bir farkındalık oyunu ile tanıştırmak istedim. Soruların bazılarına net cevaplar verirken bazılarına veremediğinizi fark etmişsinizdir. Sizlere sunduğum yeni önerilerle kendi farkındalığınızı genişletebilirsiniz.
Gün içinde yaptıklarımızı, özellikle her gün yaptığımız rutin işleri bir süre sonra otomatik olarak yapmaya başlarız. İşlerin yapılması otomatikleştikçe, bu süreç bizim farkındalığımızdan çıkar ve bir sistem içinde yürütülmeye başlar. Bu sistemde bizim farkındalığımıza yer yoktur. Dolayısıyla bizde o sırada anın içinde olamayız, odağımız başka yerlerde başka zamandadır.
Oysa ki yaptığımız her işte olması gerektiği gibi yemek yerken de anın içinde olmalıyız. Bu da ilk olarak yediğimiz yemeklerin farkında olmaktan geçer.
Farkında olup, fark ettiğimiz her şeyi her an takdir edersek bu bizim anda kalmamızı ve belki de o zamana kadar fark etmediklerimizi fark etmemizi sağlar.
Takdir ederek aynı zamanda kendimizi bir üst zemine taşır ve bizi yeni zeminlere götürecek yeni yollar açarız. Takdir ettikçe anda kalır, anın bize sunduklarını sevgi ile kabul ederiz.
Farkındalıkla yediğinizde; takdir ederek bedeninize ve oradan da hücrelerinize aldığınız her şey, içinizde sevgi ile yerini bulacaktır. O zaman bir süre sonra fark edeceksiniz ki kilo probleminiz ortadan kalkacak.
Çünkü vücudunuz size nerede durmanız gerektiğini söylediğinde bu sefer farkında olacak ve onu duyabileceksiniz. Şaşırarak açlığınızın aslında ilk 5 lokmada bittiğini 12. Lokmadan sonra ise artık yemek yiyemediğinizi fark edeceksiniz.
Ve giderek tabağınıza aldıklarınızın miktarı değişecek, lezzetleri artacaktır. Çünkü siz artık farkında olarak yemektesinizdir.
Umarım sizlere tanıtmaya çalıştığım bu yeni farkındalık oyununu seversiniz.
Farkındalık oyunlarından biri olan “ takdir etmeyi” başlangıç olarak yediğiniz yemekler sırasında kullanmanızı ve bu oyunu çevrenizdekilerle paylaşmanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu
Farkındalık oyunlarının devamını okumak için tıklayın...
Farkındalık oyunları 2: Hareketlerimizi yavaşlatmak
Farkındalık oyunlarından biri de slow-motion yani yavaş hareket etmektir. Bunun için yapmamız gereken gün içinde yaptığımız hareketlere konsantre olmaktır. Yani yaptığımız hareketlere gözlemci olabilmektir.
Farkındalık oyunları 3: Düşüncenin farkında olmak
Kontrolsüz düşünmeyi bıraktığınızda aslında kendinize kaliteli düşünebilmek için zaman tanımış olduğunuzu ve hedeflerinize sizi ulaştıracak çözümlerin önünüzde belirdiğini fark edeceksiniz.
Sevgili Okurlarım,
Bu yazıyla veya diğer yazılarımla ilgili her türlü sorunuz ve görüşleriniz için bana saba.deniz@pudra.com adresinden ulaşabilirsiniz. Mesajlarınızı bekliyorum.