Güle oynaya merdivenleri çıkarken birden bire ne oldu?
Bir anda tepetaklak yuvarlandım.
Düşüyorum.
Yaşadığım olayların karşısında duruşum değişti,
Olanı düşünüyorum, geçmişe kanca attım.
İleriye gitmeye çalıştıkça geri çekiliyorum.
Olaylara verdiğim anlamlar değişiyor.
Düşüyorum.
Geçmişe takılınca neler olur?
Bazı zamanlar vardır hayatımızda her şey yolunda giderken birden bire olan bir olay karşısında duygularımızın esiri oluruz.
Ya geçmişte olan bir olaya takılmışızdır ya da olan karşısında kendimizi hissettiğimiz durumdan memnun değilizdir.
Kendi değerimizi başkalarından gelen onaylamayla yorumlamaya çalıştıkça, duymak istediğimiz kelimeler hep bize uzak kalır.
Bir kızgınlık, öfke bulutu içinde kalırız. Sonra başlar bedensel rahatsızlıklar: Baş ağrıları, isteksizlik hali, iştahsızlık ya da tam tersi oburluk.
Kendimize zarar vermeye başlarız, öfkelendikçe bitkinleşir ve halsizleşiriz. Daha da ileri gidersek hastalanır, kendinizi ateşler içinde yatakta buluruz.
Olan nedir derseniz; olan sizin egonuzun peşine katılmanız ve özünüzden uzaklaşmanızdır. Düşüncelerinize daldıkça derine sizi negatif duygularınıza çeken düşüncelerle karşılaşırsınız.
Bir bakarsınız yıllar önce olmuş bir olayın hesaplaşmasını yapıyorsunuz.
İçinizde hala bir kızgınlık hissedip, olmuş olana direniyorsunuz. Olanı kabullenmek yerine sürekli keşkeleri düşünüp, o zaman size bu olayda hizmet edenlerle tekrar tekrar bu konuları konuşup o an alamadığınız cevapları almaya çalışıyorsunuz. Kendinize o an veremediğiniz tepkiler için kızıp, karşınızdaki kişileri duymak istediklerini söylemeleri için zorluyorsunuz.
Peki bütün bunlar olurken siz neredesiniz?
Ben söyleyeyim: Geçmişte.
Peki geçmişe takılmışken neyi kaçırıyorsunuz?
Ben sizin yerinize cevap vereyim: Şimdiyi.
Peki Şimdiyi yaşayamadığınızda ne oluyor?
Yeni yaratımlardan uzaklaşıyorsunuz. Hayatınıza yeni niyetlerinizi, dileklerinizi sokamıyorsunuz. Geçmişi düşünmek size önce şimdiyi sonraya geleceğinizi kaybettiriyor.
Oysaki hayatta hepimiz bir tiyatro sahnesinde oyun oynuyoruz. Her sahnede farklı rol arkadaşlarımız oluyor. Oyun performansımız her an aynı olmuyor. Ama bizim yazdığımız senaryoda biz istersek başrol, istersek figüran olarak yolumuza devam ediyoruz.
Oyunun devam etmesi için bizim yapmamız gereken geçmiş sahnelere takılmak yerine, yeni sahnelerde rol almamız ve anda kalıp oyuna devam etmektir.
Biz anda kaldıkça özümüzle hayat enerjimizle bir oluruz.
Yeni yaratımlar yapacak gücümüz olur. Evrenle bir olup akarız.
Sizi geçmişe çeken ağırlıklarınızdan kurtulmanız ve sevgiyle olanı kabul edip, şimdide mutluluğu yakalamanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu
Sevgili Okurlarım,
Bu yazıyla veya diğer yazılarımla ilgili her türlü sorunuz ve görüşleriniz için bana saba.deniz@pudra.com adresinden ulaşabilirsiniz. Mesajlarınızı bekliyorum.