@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
03.11.2009
Hayatı özgürce yaşamanın yolu nedir?
İnançlarımız nasıl oluşuyor? İnançlarımızı değiştirerek nasıl özgür ve mutlu olabiliriz?
Richard Bach’ın son kitabı Hipnozcu’ yu okudunuz mu? Ben okudum ve kitabın içinde bazı bölümlerin altını çizdim. Daha önceki yazılarımda size hedeflerimize ulaşmada bizi sınırlayan kişisel filtrelerimizden bahsetmiştim.
Şimdi size Richard Bach’ın sözleriyle yaşamdaki hipnoz duruşumuzu açıklamak ve tekrar kendimizi nasıl yeni önermeler oluşturmaya açabileceğimizden söz etmek istiyorum.
O zaman kendinize şu soruları sorarak başlayın;
- Hiç kendi inançlarınıza tutsak düştünüz mü? Duvarların içinden yürüyüp geçebilmek ne demek bilir misiniz?
- Pozitif düşünce gücü nasıl çalışır?
- Etrafımızda gördüğümüz her şeyi önermeler yaratıyorsa, önerme nedir?
- İnandığım şeylere ne zaman inanmaya başladığınızı ve niye inandığınızı biliyor musunuz?
- Hiç kendinizi inançlarınız hakkında sorguladınız mı? Belki şimdi şu anki duruşunuzla artık bu inançları taşımıyorsunuz?
Şimdi sizlerle Richard Bach’ın Hipnozcu kitabından bu soruların cevaplarını bulacağız.
Öncelikle inançlara niye ihtiyacımız var? İnançlarımız olmadan yaşayamaz mıyız?
İnançlara sadece yaşamak için ihtiyacımız yok, onlara oyuna dahil olmak için de ihtiyacımız var. Bir iki örnek verecek olursak;
Buz ve sopa olmadan hokey oynayamazsınız,
Tahta ve taşlar olmadan okey oynayamazsınız,
Top ve pota olmadan basketbol oynayamazsınız,
Hepimiz mükemmel, sınırsız ruhlarız. Burada var olabilmek için bu bilgiyi bir süreliğine unutup, tekrar hatırlarız. İşte bu sebeple olduğumuzdan çok daha sınırlı tutulduğumuza inanmadan yeryüzünde yaşayamayız.
İnançlarımız ne yapar?
İnançlarımız biliyorsunuz bizim düşüncelerimizin yapı taşlarıdır. Düşüncelerimiz ile de deneyimlerimiz oluşur. Düşüncelerimiz kütlesel çekim yasası ile çalışır. Kütlesel Çekim Yasası, düşüncelerimizde tuttuğumuz her şey deneyimlerimizde gerçeğe dönüşmesidir. Düşüncelerimizde ne barındırırsak, deneyimlerimizde onu yaşarız.
Pozitif düşüncenin önemi nedir?
Dileklerimizi gerçekleşmesi için öncelikle onları zihnimizde kalıcı bir şekilde görselleştirmeli yani istediklerimi zihnimizde bir resim olarak görmeliyiz. Bu sayede düşüncelerimizi sabitleştirmiş oluruz. Düşüncelerimizde sabitleştirdiğimiz her şey ise er ya da geç deneyimlerimizde gerçeklik bulacaktır. İşte bu sebeple pozitif düşünmek önemlidir. Pozitif yani sadece olmasını istediklerimizi düşünmeliyiz, olmasından korktuklarımızı değil.
Etrafımızda gördüğümüz her şeyi önermeler yaratıyor, demiştik. O zaman önerme nedir?
Önerme, bakış açımızı değiştirmemizi sağlayan her temasa verilen addır. İnançlarımız tarafından hipnotize edildiğimizi tespit etmiştik. Hipnoz bir çeşit görselleştirmedir. Yani bir anlamda güçlendirici yüklemesiyle desteklenmiş işleyen çekim yasasıdır. Hipnotize edildiğiniz zaman zihnimizde er ya da geç değil, hemen o anda girmesine izin verdiğimiz önermeler görür, işitir, tadar, koklar temas ederiz.
Ve inançlarımızın hipnozuna gireriz. Sağlıklı düşünemeyiz. Çünkü anın getirdiği malzemelerle değil, önceden içimize attığımız belki de başkalarına ait olan düşüncelerle yol almaya çalışırız. Bu da sağlıklı bir düşünme yöntemi değildir. Öyleyse tekrar sağlıklı düşünebilmek için kendimizi bu hipnozdan kurtarmalıyız.
Kendimizi nasıl de-hipnotize edebiliriz?
Olumsuz önermeleri atıp, yerlerine olumlu karşı önermeler koyarız. Yeni önermelerimizi güçlendirmek yoluyla da kendimizi de-hipnotize ederiz.
Şimdi kendimizi de-hipnotize ettiğimize göre kendimize yeni bakış açıları bulmalıyız. Bu bakış açılarımız öyle bir sihire sahip olmalı ki; bu sayede hem gelişmeli hem de hayattan keyif alabilmeliyiz.
Etrafımda hangi önermelerin gerçekleştiğini görmek isterim?
Kendi önermelerinizi bulmanıza yardımcı olabilecek birkaç öneri:
1. Etrafımda olan her şey iyinin her türüne doğru gelişme gösterecek.
2. İnsanlar bana benim onlara olduğum kadar nazik olacaklar. Rastlantılar beni, öğreneceğim dersleri olan ve benden öğrenecekleri dersler olan insanlara yönlendirecek.
3. Karar vererek seçtiğim insan olabilmek için gereksindiğim hiçbir şeyden mahrum kalmayacağım.
4. Bu dünyayı kendimin yarattığını ve ne zaman istersem kendi kararımla değiştirebileceğimi, iyileştirebileceğimi unutmayacağım.
5. Zaman içinde dünyamın tıpkı planladığım şekilde değişmekte olduğunun onaylamalarını göreceğim ve düşlediğimden daha iyi değişimler bulacağım.
6. Her sorunun yanıtı gayet net, hızlı ve beklenmedik yolla gelecek.
7. Şu anda burada, kusursuz yaşamın kusursuz ifadesiyim ben.
8. Her gün gerçek doğama ve görüntüler dünyasının üzerine çıkmam için bana verilen güce dair daha fazla şey öğreniyorum.
9. Yolculuğumda bana yaptığı ebeveynlik ve rehberlik için en üst benliğime derin şükran duyuyorum.
Haydi öyleyse: Hipnozdan kurtulun.
Her an gelişmekte olduğunuzun bilincinde olun.
İnançlarınızı fark edin. Ve eski inançlarınızın yerine yeni önermeler koymaktan geri kalmayın.
Hayatı eski inanç kalıplarınızı kırarak, yeni önermelerinizle özgürce yaşamanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu
İlgili haberler:
Richard Bach’ın yeni kitabı Hipnozcu çıktı! Martı’nın yazarı Richard Bach’tan kışkırtıcı sorularla örülü, sarsıcı bir roman: Hipnozcu.
Pozitif düşün, pozitif yaşa! Yaratıcı gücümüzün sınırsızlığının farkında mıyız? Evren hepimizin hizmetinde...
Etiket:
bakış açılarımızın değişmesi,
de-hiıpnotize,
düşünceler,
farkındalık,
hayatın kontrolu,
hedeflerimize ulaşmak,
hipnozcu,
devamı...
inançlar, kütlesel çekim yasası, önermeler, richard bach, saba deniz, üst benlik, yaşam koçu