Son zamanlarda iki lafımdan biri ‘Evren’e söyledim ben halloluyor. Daha demin siparişini verdim’. Etrafımdaki insanlar da ister istemez sağa sola bakıp ‘kim bu Evren? Bana da uğrasın benim de isteklerim var. Sipariş vermek de ne demek?’ diyorlar. Bu tecrübemden yola çıkarak, son zamanlarda özellikle farkındalık yaratan kitaplarda da çokça geçen ‘Evren’ konusunu açıklamak ve sizlerle paylaşmak istedim.

Evrendeki en küçük parça nedir?
Fizik derslerinde en küçük parça olarak atomun norton ve protonlarını öğrenmiştik. Şimdi ise bundan da daha küçük parçalar olduğu keşfedilmiş durumda. Bu keşif bir bomba gibi patlamış ve herkes tarafından yorumlanmaya çalışılmıştır.

Şimdi biliyoruz ki, ‘bizi çevreleyen en küçük parça aslında herşeyin özü, yani asıl parçadır’. Bu da Enerjidir.

Etrafımızdaki her şey enerjiden oluşur. Tuttuğumuz kalem, yediğimiz elma, bindiğimiz araba, düşüncelerimiz, sözlerimiz hepsi birer enerji.

Ben size şundan bundan nasıl enerji oluşturulduğunu, sonra da nasıl elektrik üretildiğini anlatmayacağım.

Size düşüncelerinizle oluşturduğunuz enerjilerin evrende nasıl yaratımda bulunduklarını anlatmak, fark ettirmek istiyorum.

Evrenle nasıl konuşuyoruz?
Gün içinde biz farkında olmadan yaşadığımız deneyimler karşısında yaptığımız yorumlar, düşündüklerimiz evren tarafından birer emir gibi algılanıp yerine getiriliyor.

Örneğin; aynanın karşısına geçtiniz ve ‘bu kıyafet bana hiç yakışmadı’ diye düşünüyorsunuz. Eğer buna inanıyorsanız o gün bütün gün kendinizi güzel hissetmediğiniz olaylarla karşılaşacaksınız demektir.

Üzerinizdeki çok güzel olsa bile, bunu size kimse dile getirmeyecektir. Kendi aralarında konuşacaklar ama size bir şey söylemeyeceklerdir.

Veya çok şanssız biri olduğunuza inanıyorsunuz ve bunu dile getiriyorsunuz diyelim. Evren bunu söyle algılıyor: ‘Şanssızlığı deneyimlemek istiyor. İşleri ters gitsin, olmayacak işler gelsin başına.’ Ve şanssızlık deneyimleriniz bir biri ardına geliyor.

‘Farkında olmak’ ne demek?
Farkında olmak evrenden ne istediğini bilmek demektir. Zihninde, yaratımında bulunduğu şeyin farkında olmaktır.

Gene bir örnek verecek olursak, ‘Çok sakarım, inşallah üzerime dökmem’ dediğinizde geçmiş olsun. Hop yemekler üzerinizdedir. Bunun gibi örnekleri mutlaka yaşamışsınızdır.

Sözlerinizin evren tarafından bir emir olarak algılandığının farkında iseniz, “Çok sakarım, inşallah üzerime dökmem” dediğinizde söylediklerinizin neler yaratabilecegini fark edersiniz. Yani kendinizi olumsuz bir şey düşürürken yakaladınız. Bu deneyimi yaşamamak için ne yapabilirsiniz?

İşte sihirli kelime: İPTAL
Hemen söylediklerinizi iptal edeceksiniz.

Bilgisayarda delete tuşuna basar gibi evrene gönderdiğiniz komutu İPTAL diyerek geri çağıracaksınız.

Bu kadar basit, tek yapmanız gereken farkında olmak.

Evren bu şekilde eğer biz farkında olursak bizim istediklerimizi, farkında olmazsak bilinç altımızdan verdiğimiz komutları yerine getiriyor. Bize koşulsuz, iyi-kötü kavramı olmaksızın hizmet ediyor.

Kitap tavsiyesi: evrenden torpilim var!
Aykut Oğuz’un “Evrenden Torpilim Var! “ adlı kitabını okudum. Yazar, size yukarıda anlatmak istediklerimi farklı bir yaklaşımla, kendi deneyimlerini paylaşarak dile getirmiş. Okumanızı, kendinize ait parçaları bulmanızı tavsiye ederim.

Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz