@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
30.09.2009
Maskelerden çıplaklığa
Kendinizi eve kapatacaksınız ve sizin yerinize yaşaması için modern robot kopyanızı göndereceksiniz. Böyle bir şey var mı?
Ben müsait değilim benim yerime müsfettem pardon suretim baksın!
Böyle bir şey var mı? Kendinizi eve kapatacaksınız ve sizin yerinize yaşaması için modern robot kopyanızı göndereceksiniz. Kavga edeceksiniz ama canınız yanmayacak, öpüşeceksiniz ama onunla değil suretiyle, koşacaksınız ama terlemeyeceksiniz. Bu sayede daha az yorulacak, daha az kırılacak, daha az duygularınızın farkında olacaksınız.
Bir yaşam ki her şeyi içinde barındıracak ama hiçbir şey gerçek olmayacak, gerçeğe yakın dahi olmayacak. Kendinizi yarattığınız maskelerin arkasına gizleyeceksiniz. Bir çizgi roman kahramanı olacaksınız, kendi hayatınızı en iyi ifade etmek istediğiniz şekilde resmedeceksiniz, içinde her şey olacak ama siz olmayacaksınız.
Nereye kadar, ne için?
Hafta sonu “Suretler” filmine gittim, gidenleriniz ilk satırları okuyunca takıldığım yerleri anlamışlardır.
Çıkarın maskelerinizi
Bugün maskelerin belki daha ileri teknoloji ile suretlerin arkasına saklanarak aslında hayatımızdan ne kadar çok şeyi kaçırdığımızı, suretlerimizden, maskelerimizden kurtularak neler kazanabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Siz ne zaman maskeler takarsınız?
Korkularınız nedir?
Nelerden gizlenirsiniz?
Kendinizi deşifre etmekten neden kaçınırsınız?
Korkularınızdan bahsettiğinizi duyar gibiyim, maskelerin, kıyafetlerin, statülerinizin sizi koruduğunu düşünüyorsunuz.
Oysaki ben size hayatta en çıplak halinizle yıkılmaz, devrilmez, ezilmez, büzülmez, kırılamaz, incitilemez, yok edilemez olmak mümkündür diyorum.
Merak ediyorsunuz değil mi, işte sihirli iksiri:
Siz izin vermezseniz kimseler kıramaz, bükemez sizi, eğer siz kendinizi bir porselen bebek görmüyorsanız;
Siz istemezseniz kimseler üzemez sizi, hayatta duruşunuz beklentisizse elinizden gelenin en iyisi her zaman yapmış olmanın bilincinde ama olanı da olduğu gibi kabul ediyor ve olanın hayrınıza olduğunu idrak edebiliyorsanız;
Kimseler öncelikle de kendiniz incitemez sizi, siz an ve an gelişmekte olduğunuzu, şu an yapabildiğinizin, olabildiğinizin en mükemmel haliniz olduğunun farkındaysanız;
Siz devrilmezsiniz, eğer hayattaki duruşunuz dengeliyse, egolarınızın esiri olmadıysanız,
O zaman ne kadar farklı görünüyor etraf değil mi?
Birilerinin önünde çırılçıplak bedeninizle durmanın, ruhunuzu bile soymanın ne demek olduğunu hissedebiliyor musunuz?
Birden bire kara bulutların yerine beyaz bulutlar geliyor, güneş gene dağların arkasından çıkıyor.
Ve bu aydınlıkta bütün maskeler düşüyor. Çıplaklık en doğal haliniz oluyor.
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu