Hiç şüphesiz aynı şeyleri konuşan, düşünen insanların farklı fikirlerdeki insanlarla iletişime geçme ve fikirlerini geniş kitlelere yayma isteği bunda etkili oldu. Reklam, paylaşım, farklı talep ve ihtiyaçlar fazlası ile bu sürece yön verdi. Peki, biz bu uygulamaları ne kadar olumlu yönde kullanabiliyoruz?
Örneğin, aile hekimlerinin birer Twitter hesabı olsa ve merkezlerde yaşanan yoğunluğu buradan takip edebilsek fena olmaz mı? Ya da mahalle muhtarlığının keza aynı türden bir hesabı olsa, zaman zaman mahallemizle ilgili kısa bilgilendirmeler geçilse sizce nasıl olur?
Sosyal medyanın zaferi
Tüm dünyada klasik medyanın gücünü yavaş yavaş kaybetmesi ve korumaya ısrarla direnmesi bir anlamda sosyal medyanın zaferi sayılabilir. Erişimi kolay, takip etmesi ve yanıt alması kolay bu iletişim araçlarını markalar da sıklıkla denemekte. Ancak markalar için bu mecra basit bir takipçi listesi oluşturmaktan öteye gidemiyor.
Oysaki o markaya ilgi duyan ya da marka ile tanışmaya hevesli insanların takip ettiği bu hesaplardan marka ile müşteriyi buluşturacak, markanın dünyasına müşteriyi gizemli bir yolculuğa çıkaracak etkinlikler yapılsa kim kendini daha özel hissetmez ki!
Kadınlar sosyal medyayı daha çok kullanıyor
Son zamanlarda markalar arası cinsiyet araştırması yapılmış. Tabii ki sonuçlar kadınlar lehine olmuş. Elbette kadınların ihtiyaç listesi erkeklerinkinden biraz daha uzun. Ancak kadınlar tüm müşteri grupları içerisinde en sık yer değiştiren kitleyi oluşturuyor. Dolayısıyla bu tür marka araştırmalarında cinsiyet gibi unsurlar yerine ihtiyaçların ne oranda tatmin edildiği ile ilgili konular yer almalı.
Yoksa bugün çekebildiğin, içine alabildiğin müşteri, yarın sana başka bir markanın kanatları altından bakıyor olabilir. Unutmayalım, bugün olan sosyal medya araçları yarın olmayacak ya da evrimleşecek. Buna göre oyunu kurallarına bakarak oynamakta fayda var sanırım.
Oğuz Akdeniz
Kadıköy Gazetesi ve Medyaspor Yazarı
oguzakdeniz/Twitter
zoomlabakalim.blogspot.com