Bir kere Bornova’yı eğer biliyorsanız orasının da biz Türklerin bitmez tükenmez ve iflah olmaz apartman iştahına uzun yıllar önce kurban edildiğini, dolayısıyla evlerin bahçelerinde bile neredeyse asma kalmadığını bilirsiniz. Aynen bu satırların yazıldığı sırada bina işgaline uğramamak için bir avuç insanın polisle meydan savaşı yapmayı göze aldığı Taksim Meydanı gibi. Bu üzümün en güzel olduğu bölgeyi yitirdikten yıllar sonra kıymetini anlayıp Ege’deki başka topraklarda geri döndürmeye çalışıyoruz. Bir şeyi kaybetmeden değeri anlaşılamıyor malum.
Misket mi Muscat mı?
Yıllar önce web sitem Vinotolia’yı oluştururken bu üzümün anlatımına ‘Misket mi Muscat mı?’ diye başladım. Gerçekten de bizim Misket olarak adlandırdığımız bu üzüm 200’den fazla üyesi olan dünyanın belki de ne geniş üzüm ailesi Muscat’ın ta kendisi oluyor. İsminin de öyle tanelerinin miskete benzemesiyle ilgisi bulunmuyor. Tarihte adı bilinen en eski üzüm çeşidi olarak da tanınan Misket kaynaklarda Moskhatos diye geçiyor. Hatta tarihin babası diye bilinen Bodrumlu vatandaşımız Herodot ünlü tarih kitabı 'Historia'da ‘Smyrna’nın (yani İzmir’in) gül ve bal kokulu moskhatos’ üzümünden söz ederek en eski üzüm adlandırmasına sahip olma onurunu MÖ 5. yüzyılda Anadolu’ya bahşediyor.
Moskhatos isminin kaynağı olarak da iki tez var. İlkine göre mosca yani ‘sinek’ten geliyor adı. Sineklerin çok konduğu ve sevdiği bir üzüm olarak biliniyor. Diğeri ise ‘misk’ kokulu anlamına geliyor. Hani bizim yanlışlıkla ‘mis’ kokulu dediğimiz gibi. Misk aslında bir tür geyiğin midesinin altında bulunan ve çok güzel kokulu olan küçük bir organ parçası, karnında bulunan bir bez oluyor. Son derece güzel kokusundan dolayı eski dönemlerin bilinen ve aranan bir ürünü olarak tanınıyor. Tarihsel süreçte çok bilinen bu olağanüstü üzüm konusunda sanırım bir kereden fazla yazacağım için tarihsel anlatımı da bu ve daha sonraki yazıya bölmek istiyorum.
Soylu bir üzüm
200 tipi var dedik ya, onların içinde 4 misket tipi soylu olarak biliniyor. Bir üzümün soylu olması onun yüzlerce yıl şaraplık olarak aynı topraklarda yetiştiriliyor olması anlamına geliyor. İnsanın soylu olması da zaten aynı değil mi? Soylu misket üzümü türleri İskenderiye Misketi, Macar Misketi, Bornova Misketi de adını verdiğimiz, dünyada küçük taneli beyaz misket olarak tanınan bizimki ve diğerlerinden farklı olarak siyah bir üzüm çeşidi olan Hamburg Misketi.
Sıcak iklimli Ege Bölgesi’ni seven ve günümüzde İzmir, Manisa ve Aydın’da yetiştirilen Misket üzümü sek ve tatlı şarapların üretiminde kullanılıyor. Malumunuz sek şarap şekersiz ya da şeker hissi vermeyen şaraplara verilen isim. Tatlı şarap ise şeker içeriyor. Tatlı şarapların üretim teknikleri başlı başına bir yazı konusu olduğundan burada uzun uzun anlatmayacak, bu konuyu başka bir yazıda ele alacağım. Yalnız ülkemizde üretilen tatlı veya yarı tatlı misket şaraplarının çoğunun üzümlerin normal zamanından daha geç hasat edilmesi dolayısıyla şeker düzeylerinin yüksek olması şeklinde üretildiğini belirtmek isterim. Şarap üretilirken eğer fermantasyon, yani şekerin alkole dönüşmesini sağlayan mayalanmanın tamamlanması beklenirse üretilen şarap sek, üzüm şırasının içinde hala şeker varken mayalanma durdurulursa elde edilen şarap şeker oranına göre tatlı veya yarı tatlı oluyor.
Tarihte Bornova Misketi
Bizans ve Osmanlı dönemlerinin göz bebeği Bornova Misketi bir dönem unutulmuş ama son yıllarda özellikle aromatik yani kokulu şaraplara yaz aylarında verilen değer sayesinde daha büyük bağ alanlarında yetiştirilir hale gelmiş Bu üzümden üretilen şaraplar üzümün kendisi gibi zarif, hafif yapılı ve genç olduğu dönemde en çok keyif veriyor. Aslında Misket’in şarabı üzümün yetiştirildiği Ege’ye çok benziyor. Ege’nin çiçekleri gibi kokuyor, Ege iklimi gibi yumuşak. Burada tadımlarda sürekli yaptığım uyarıyı da tekrarlamakta yarar görüyorum: Özellikle beyaz şarap satın alırken raftan en genç olan şişeyi almakta yarar var.
Birkaç yıl öncesine kadar esamesi okunmayan Misket üzümü şarapları ne mutlu ki marketlerin şarap reyonlarında yeniden yer almaya başladı. Peki, hangi firmalar hangi karakterde misket şarabı üretiyorlar? Öncelikle sek yani şeker hissi vermeyenlerden söz edecek olursak piyasada oldukça kolay bulunan Kavaklıdere’nin Ancyra Muscat’ı var. Halen bu şarabın 2012 rekoltesini tatmalı. Benim en çok beyaz şaraplarını, onların içinde de en az rastlanmakla birlikte kanımca en başarılı şarabı olan Corvus’un Bornova Misketini kesinlikle öneririm. Bir diğer güzel de Hoşköy’deki butik bir üretici, Melen’in Muscat’ı. Bornova Misketi’nden üretilen sek şaraplar hafif yemeklerle ve yoğurt, sirke içermeyen mezelerle çok güzel gidebileceği gibi serin bir yaz şarabı olarak tek başına da keyif veriyor. Bornova Misketi üzümünden şarap üretenler tabii ki yukarıda saydıklarımla sınırlı değil. Bir dahaki yazımda bu üzüm hakkındaki tarihsel bilgilerle birlikte yarı tatlı ve tatlı örneklerden söz edeceğim. Ancak ne bileyim, bu üzümü bir tarihsel miras olarak düşündüğüm ve kaybolmaması için elimden geleni yaptığım için ondan şarap üretenlere başka bir saygı duyuyorum. Bu önemli tarihsel mirastan en az bir hafta daha söz edeceğim.
Murat Yankı