Araştırmacılar kısaca Hamlet adını verdikleri bu proteinin, sayıları giderek artan antibiyotiğe dayanıklı bakterilerin gücünü kırmada önemli bir rol oynayabileceği sonucuna vardı.
İnsan sütü ve protein bileşiğinin, kanserle mücadelede etkin bir silah olduğu biliniyor. Bu bileşik, kanser hücrelerinin can damarı olan mitokondrileri imha ediyor. Hücrelerde enerji üretim merkezleri olarak işlev yapan mitokondrilerin imhası da hücrenin ölümü anlamına geliyor. Araştırmacılar, Hamlet’in de aynı şekilde ilaca dayanıklı bakterilerdeki mitokondrileri imha edebileceği sonucuna vardı.
New York Üniversitesi’nde bağışıklık sistemi ve mikrobiyoloji uzmanı olan Anders Hakansson, anne sütünde, yeni doğan bebekleri üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyacak maddeler ararken Hamlet proteinini keşfetmiş. Hakansson’a göre Hamlet de, antibiyotikler de tek başına ilaca dirençli bakterileri öldüremiyor. Ancak ikisi bir araya geldiğinde bu bakterilere karşı güçlü bir silah haline geliyor.
Kar oranının azalması yüzünden ilaç firmalarının yeni antibiyotik geliştirmeye ilgisinin azaldığını vurgulayan Hakansson, Hamlet’in mevcut antibiyotiklere eklenebileceğini söylüyor.