Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi’nden Uzman Psikolojik Danışman Nur Ağdelen, annelerin zaman içinde rollerinin değiştiğini fark edip buna göre davranmalarının önemli olduğunu söylüyor. Bebeği olan anneden okul çağında çocuğu olan bir anneye, sonra üniversiteye gidecek bir gencin annesine, ardından belki evlenecek ve torun sahibi yapacak bir anneye dönüşüleceğini hatırlatan Ağdelen, annelere şu öneride bulundu: “Bu geçiş süreçlerinin her birinde annelik rolü de değişiyor. Bu nedenle siz de çocuğunuzun ihtiyaçlarına göre, ilk iki yılda onunla ten tene, sonraki yıllarda ona bir kol uzaklıkta, biraz daha büyüyünce onunla göz göze, daha sonra ise ruhunda, istediğinde ise yanında olun.”
Annenin çocuğa bağımlılığı nasıl anlaşılır?
Bebekler iki yaşlarına kadar anneye bağımlı olarak yaşar. Bir canlının yaşamının devamını sağlayan önemli bir rolde olmak bazı annelere bunaltıcı gelirken, bazı anneler için yaşamın en önemli amacı haline gelir. Hatta bazı anneler çocuktan önce nasıl bir kadın olduğunu bile unutabiliyor. Bu yüzden anneler alıştıkları, kendilerini en becerikli hissettikleri role sarılarak yaşamlarını sürdürmek isteyebiliyor. Bu durumdaki anneler için çocuklarının kendilerinden uzaklaşmasını desteklemek zorlaşabilir. Anne olmanın hissettirdiği yararlılık duygusuyla anneler, sürekli çocukları için yemekler yapıyor, onlar için işten ayrılıyor, kişisel ihtiyaçlarını rafa kaldırıp tamamen çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yaşayabiliyor. Bu tip annelerden en çok "O yiyemez, ben yedireyim", "O hazırlanana kadar geç kalırız, ben giydireyim", "Gece yalnız kalmaktan korkar, benimle yatsın", "Derslerine yardımcı olursam daha başarılı olur" gibi sözler duyuyoruz. İşte bu noktada annelerin kendilerine "Bunların hangisi bana, hangisi ona ait?" diye sorması gerekiyor.
Annenin çocuğa bağımlılığı, çocuğun geleceğini nasıl etkiler?
Annenin korkuları, endişeleri ve istekleri açık bir şekilde ifade edilmese de çocuklar tarafından hissediliyor. Böyle durumlarda çocuğun ihtiyacıyla annenin ihtiyacı birbirine karıştığından çocuğun ihtiyacıymış gibi görünenlerin aslında annenin ihtiyacı olduğunu anlıyoruz. Mesela eşinin yurt dışına gitmesiyle yalnız uyumaktan korkan anne, çocuğunu yanına alarak endişesini hafifletebiliyor. Çocuklar böyle durumlarda anneden uzaklaşma konusunda ikilem yaşıyor. Bir yandan gelişmek, bağımsızlaşmak isterken; diğer yandan geride bırakacakları üzgün, tedirgin annelerini düşünerek durmak istiyorlar. Çocuk annesini evde yalnız bırakmamak için okula gitmeyi reddedebiliyor, annesinin üzülmemesi için üniversiteyi başka bir şehirde okumak istemiyor hatta anne-babasının yalnız kalmaması için evlenmeyebiliyor. Çocuk veya genç çoğu zaman bunları bilinçli olarak yapmıyor. Bunların hepsi o kadar görünmeyen ve çoğu zaman farkında olunmayan süreçler ki, duruma dışarıdan bakıldığında, bunlar çocuğun veya gencin seçimi gibi algılanıyor.
Anneler, çocuklarına bağımlı hale gelmemek için ne yapmalı?
Çocuğunuzun gelişimsel özelliklerine göre pozisyon değiştirmelisiniz. Çocuğunuz bağımsızlaştığında, artık kendi hayatınıza odaklanabilir ve çocuğunuzun sizin yardımınıza ihtiyacı olduğu zamanlarda, onun yardımına koşabilirsiniz. Çocuğunuzun gelişim sürecine bağlı olarak annelik rolünüzü değiştirebilirsiniz.