Öncelikle hem öğretmenlere hem de siz anne ve babalara bu dönemde kolaylıklar dilemek isterim.
İşleri kolaylaştırabileceğini umduğum öneriler paylaşacağım sizlerle.
Öncelikle, çocuklarından çok kendileri evhamlanan anne ve babalara sözüm; bir durun ve düşünün lütfen, alışamadığı ya da sevmediği için okula başlamayan kaç çocuk var etrafınızda? Demek istediğim, zor ya da uzun bir süreç sizi bekliyor olabilir ama elbet okul, öğretmen ve sınıfına alışacak ve öğrenim hayatına ilk adımı atacak çocuğunuz. Artık rahatlayabilirsiniz!
• Okula gitmenin bir tercih değil, hayata dair bir zorunluluk/yükümlülük olduğu fikrini önce siz edinin, bu hissiyat çocuğunuza geçecektir.
• İmkanınız varsa öğretmeniniz ile okul öncesinde önce siz tanışın.
• İmkanınız varsa çocuğunuzun yeni başlayacağı okulu tatil dönemi içinde bir kez bile olsa ziyaret edin.
• Başlanacak okul binası çok büyük ise ve bu durum çocuğunuz için yeni bir tecrübe ise, sınıfını göstermeniz daha güven verici olacaktır.
• Okulunuzdaki uzmanlara ve öğretmeninize önce sizler güvenin ve iyi ilişkiler kurmaya gayret edin. Böylece alışma sürecinde onların yönlendirmelerine daha kolay uyum sağlarsınız.
• Eğer devletin yerleştirmesi ile değil kişisel tercihiniz doğrultusunda bir okula göndermekteyseniz çocuğunuzu, okulu ve sistemini iyice araştırmış olun. Ebeveynden ayrışma, eğitim-öğretim sistemi vb. konularda ortak bakışa sahip olduğunuz kurumların kapsamında olmak, sizi ve çocuğunuzu rahat hissettirecektir.
Not: Sizin tercih etmeyeceğiniz herhangi bir sistemin ya da bakış açısının eksik ve/veya hatalı olduğu değil söylemek istediğim. Arkadaş seçmek gibi bir süreç… Arkadaş olmadıklarımız kötü mü şimdi?
Evde okula hazırlık için yapılabilecekler
• İlköğretime başlayan öğrenciler için; ideal olanı zaten uzun bir süredir öz bakım (yetişkin yardımı olmaksızın yemek yeme, tuvalet ihtiyacını giderme, kişisel eşyalarını toparlama sorumluluğunu edinme, vb) ihtiyaçlarında bireyselleşmiş olmasıdır bu yaş çocuklarının. Bu sürece hazır olmadığını düşünüyorsanız, ürkütücü olmadan, "artık okula gideceksin, yemeğini kendin ye!" gibi kırıcı ve okuldan soğutucu (bu cümleyi duyan çocuk şunu diyecektir: Yemeğimi annenim yedirmesini seviyorum, okula gidersem yedirmeyecek. O halde ben de gitmemmm!!!!) söylemlerde bulunmadan, yavaş yavaş yardımınızı azaltmanız yerinde olacaktır.
• Aynı ilerleyiş tuvalet temizliği için de geçerlidir.
• Elbette önemli bir diğer konu, okul zamanı için planladığınız ‘uyku vakti’ zaman dilimi uygulamasına da yavaş yavaş geçilmesidir.
• Uyku düzenini oluşturmaya çalışırken, karşınızdakinin bir canlı olduğunu, robot olmadığını ve ‘uyu’ komutu ile uykuya geçemeyeceğini lütfen unutmayın. Önemli olan; uygun olduğu düşünülen saatte hazırlıklarını yapıp, yatağına yatmasıdır. Uyuyacağı zaman uyur zaten. Bunun kavgasını yapmayın. Yatakta oyalanan ve uyumayan çocuğunuzu (özellikle okul zamanı) sabah gerekli olan saatte mutlaka uyandırın. Bir sonraki gece vücudunun ihtiyacı olan uyku miktarını edinebilmek için ideal saat gayriihtiyari oluşacaktır.
• Okul alışverişini beraber yapmanız da keyif verici ve heveslendirici olabilir.
• Büyük kardeşler, akraba çocukları ve/veya komşularınızın yakın yaşlardaki çocukları ile kıyaslamalar yapmayın, bunu asla dile getirmeyin.
• Son olarak, okullar başlamadan masa başında aktiviteler yapılması genel olarak öneriliyor. Doğrusunu söylemem gerekirse ben önermiyorum. Bence önemli olan, günlük yaşantınız içerisinde genel düzene uyum göstermesini, bir aktiviteye başladığında bitirmesini ve sonrasında dağıttıklarını toplamasını (yardım edebilirsiniz) sağlamanızdır.
Başarılı ve mutlu başlangıçlar dilerim.
Yegan Sasık
Uzman Psikolog