Otizmli çocukların ayrıştırılmak değil, tüm çocuklarla bütünleşmesi için gelin birlikte otizm hakkında daha fazla bilgi sahibi olalım. Yazarlarımız arasında bulunan Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç Dr. Mine Elagöz Yüksel Pudra.com için rehber niteliğinde bir yazı hazırladı.
Otizm spektrum bozukluğu, sıklığı gün geçtikçe artan ve erken çocukluk dönemlerinden itibaren kendini gösteren ve dolayısıyla önemi yüksek, sebebine ve tedavisine yönelik araştırmaların devam ettiği bir rahatsızlıktır.
Otizm gün geçtikçe tıbben daha iyi anlaşılmakta ve çözüm yolları artmaktadır. Ancak yıllar içinde otizm alanında değişmeyen tek şey, otizm spektrum bozukluğunda erken tanı ve tedavinin önemi olmuştur. En iyi bildiğimiz çıkarımlardan biri tedavinin ne kadar erken başlarsa çocukta gidişatın o kadar iyi olduğudur. Öyle ki otizmden şüphelenilen ancak kesin tanı konmamış durumlarda dahi bu riskli çocuklar erken müdahalelere yönlendirilmektedir.
Bu belirtilere dikkat!
Otizm sözlü ya da sözsüz iletişimde zorlanma, tekrarlayıcı hareketler ile seyretmektedir. Ebeveynlerin şüphelenmesini gerektirecek belirtilerden bazılarını şöyle sıralaybiliriz:
- Çocuğun göz temasının az olması
- İşaret etmemesi
- Konuşmasının gecikmesi
- İsmine tepkisinin az olması
- Oyuncaklarla anlamlarının dışında alışılagelmedik oynaması
- Daha önceden edindiği becerileri bırakması
- Tekrarlayıcı davranışlarının olması
Otizm spektrumu tabirinin kullanılması her çocuğun belirtileri farklı şiddette gösteriyor olmasıdır. Örneğin kimi çocuk adına hiç tepki vermez, hiç konuşmazken kimi çocuk bunları kısmen ya da oldukça yapabilmektedir. Bu durum aileler için kafa karıştırıcı olup bir çocuk psikiyatristine başvurmakta geç kalmalarına sebep olabilmektedir. Oysaki çocuklara 12-18 aylık, hatta daha erken dönemde bile otizm tanısının konulması mümkündür.
Erken müdahale daha olumlu sonuçlar getiriyor
Sadece otizm değil tüm psikiyatrik ve nörolojik rahatsızlıklar için durumu erken tespit etmek ve tedaviye başlamak önemlidir. Çünkü beyin plastisitesi yaş ne kadar erken ise o kadar fazladır. Beyin plastisitesi beynin değişebilme kapasitesidir. Beyin bunu nöron hücreleri arası yeni bağlantılar inşa ederek sağlar. Dolayısıyla aynı eğitim erken yaşta uygulandığında daha fazla sonuç getirir. Bu nedenle erken yaklaşımlar çocuğun doğuştan getirdiği kapasitesini daha fazla kullanabilmesini sağlar.
Otizmli bireyler için "uygulamalı davranış analizi"
Otizm spektrum bozukluğunda erken tedavi ile kastedilen yöntemlerden ilki ABA programıdır. Açılımı Applied Behavioral Analysis olan bu program ülkemizde Uygulamalı Davranış Analizi olarak adlandırılmaktadır.
Uygulamalı Davranış Analizi eğitimi programı hem genel otizm belirtilerine yönelik hem çocuğa özgü hedeflenen davranışların iyileştirilmesine odaklıdır.
Uygulamalı Davranış Analizi ile
- İletişim becerileri, günlük yaşam becerileri, bilişsel, motor, davranışsal beceriler, oyun ve davranışları incelenip iyileştirilmesi hedef alınır.
- Çocuğun istenmeyen davranışlarını tetikleyen ve arttıran unsurlar da saptanır.
- Haftalık en az 30-40 saat uygulanması gerekir.
- Çocukların güçlü ve zayıf yönleri tespit edilerek çocuğa özgü bir eğitim ve davranış programı oluşturulması amaçlanır.
Zaman içinde farklı rahatsızlıklar da görülebilir
Otizm spektrum bozukluğu bulunan bir çocukta zaman içinde başka rahatsızlıklar da görülme ihtimali bulunmaktadır.
Bunlardan en sıklıkla görülenleri
- Depresyon
- Kaygı bozukluğu
- Dikkat eksikliği
- Öğrenme problemleri
- Davranış problemleri
- Uyku problemleri
- Yeme problemleri
Erken tanı konan çocuklarda takip ile bu rahatsızlıkların otizme eklenmesini en aza indirgemek, var ise tedavilerini yapmak amaçlanmaktadır. Sadece ruhsal değil kabızlık ya da epileptik nöbet gibi fizyolojik rahatsızlıklar da tablonun bir parçası olabilmektedir.
Tedavisi multidisipliner yaklaşımla uygulanmalı
Çocukta istenmeyen davranışın nereden kaynaklandığını öngörebilmek önemlidir. Çocuğun doğru programa yönlendirilmesi ancak bu durum yetersiz kalıyorsa bir medikal tedavi ile desteklenmesi ihtiyacı olabilir.
Otizmi bulunan bir çocuğun ek duyusal hassasiyetleri varsa ergoterapi, dil alanında gecikmesi varsa dil konuşma terapisi de tedavinin bir parçası olmaktadır.
Kimi yeme bozukluklarını ve sindirim sorunlarını bir beslenme uzmanı ile desteklemek gerekebilmektedir.
Otizmin takibinde multidisipliner bir yaklaşımla tüm uzmanların birbirleri ile koordineli çalışması en uygun yaklaşımdır. Medikal tedaviler özellikle dikkat eksikliği, dürtüsellik, davranış problemleri, depresyon, kaygı bozukları gibi belirtilerde faydalı olabilmektedir.
Erken tanı ebeveynler açısından da önemli
Erken tanı ve tedavi sadece çocuğun kendisi için değil ebeveynleri için de önemlidir. Bir ebeveynin tanı hakkında erken bilgi sahibi olması çocuğunu daha iyi anlamasına, olası davranış sorunlarını daha erken fark etmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla ebeveynlerin de psikoeğitiminin otizm tedavisinin bir parçası olduğu unutulmamalıdır.
Henüz kesin tedavisi bulunamadı
Otizm spektrum bozukluğunun kesin tedavisi henüz mümkün olmamakla beraber son zamanlarda daha detaylı genetik testlerin yapılabiliyor olması hastalığa dair daha fazla bilgi tespit edilmesine neden olmaktadır. Bununla beraber çocukların etkili yöntemlerle otizm spektrum bozukluğu tanı kriterlerinin dışına çıkması yani otizm tanısından uzaklaşması mümkün olmaktadır. Tüm çalışmalar gösteriyor ki tedavi planları erken oluşturulduğunda, yoğun uygulandığında ve aile de dahil edildiğinde daha etkili oluyor.
Yazarımızın diğer yazısı için tıklayın:
Pandemi ile çocuklar ve ergenler evin içinde yalnızlaştı!
2020 yılı ile başlayan pandemi ve kısıtlamalar sadece yetişkinlerin değil, çocuk ve gençlerin yaşadığı yalnızlığın da boyutlarını arttırdı.
Bu haberler ilginizi çekebilir:
Çocuğun otistik olduğu nasıl anlaşılır?
Anne babalar çocuklarında hangi davranışları gözlemlediklerinde otizmden şüphelenmeliler? Çocuğuna otizm teşhisi konulan ebeveynler ne yapmalı? Yanıtları Pudra.com’da.
Küçük çocuklarda otizmin belirtileri neler?
Otizmde erken teşhis oldukça önemli. Otizmin belirtilerini ve anne-babaların çocukların gelişiminde nelere dikkat etmesi gerektiğini Psk. Yegan Sasık Pudra.com'da yazdı.
Otizm belirtilerinin düzelmesi imkansız değil!
Erken teşhis, takip ve tedavi sürecine ailelerin katılmasıyla otizm, tedavisi olmayan bir rahatsızlık olmaktan çıkıyor ve belirtiler tamamen düzelebiliyor!