Bebek arabası ve oto koltuğu
Gerek internette, gerekse bebek sahibi arkadaşlarımız arasında yaptığımız uzun süren araştırmaların, bilumum mağaza ziyaretlerinin ve sonunda Baby Bargains kitabının yönlendirmesi ile Peg Perego markasının Pliko P3 modelini tercih etmiştik. Sağlamlığı, kolay katlanılabilmesi, kılıfının çıkıp yıkanabilmesi, ve takıp çıkarılabilen oto koltuğu olması tercih etmemizdeki nedenler arasındaydı. Doğru bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Derin Oğlan’a da aynı puseti alacağız sanırım. Normal şartlarda ikinciyi de çıkarmasını beklerdim, ancak bu üç sene boyunca zavallı puset yayladan plaja, tatil köyünden okyanus ötesi uçak yolculuklarına gitmekle kalmadı, üzerinden bir de arabayla geçtim (neyse ki içinde Deniz yoktu). Bütün bu muameleye rağmen hala canavar gibi ilerliyor; tek derdi biraz gıcırdaması ve kumaşının eskimiş olması. E, o kadar kusur kadı kızında da olur artık…
Oto koltuğu ise sadece birkaç ay kullandığımız için hala sapasağlam duruyor.
Ana kucağı da denilen, bebeğin ilk altı ayında kullanılan bu oto koltuğu elzem mi, değil mi tartışmaları var. Şöyle ki, bebekler ‘travel system’ şeklinde gelen, pusete takılan ve ‘infant car seat’ olarak adlandırılan bu oto koltuğunun içinde genellikle sadece birkaç ay oturuyorlar. Sonrasında öncelikle arkaya dönük, bir yaşından sonra da öne dönük şekilde oturacakları ‘convertible car seat’ denilen oto koltuklarına terfi ediyorlar. ‘Convertible car seat’ denilen bu koltukların “infant car seat” denilen koltuklardan farkı arabaya sabit olmaları. Kısacası “infant car seat”leri, hele de pusetinizle uyumluysa, bebeğiniz içinde uyurken hoop diye pusete takıp, yavrunuzu uyandırmak zorunda kalmadan yolunuza devam edebiliyorsunuz.
Birkaç aylık bir “lüks” için birkaç yüz dolar daha fazladan verip vermemek size kalmış tabii ki. Ancak bu ilk oto koltuklarından başka hiçbir yerde uyumayan bebekler olduğu, ya da oto koltuğunda uyurken kucağına alınan bebeklerin tekrar uyumakta problem yaşayabildikleri de bir gerçek.