Yüz hareketleri ve sesler
Üst limbik sistem işin içine girdiğinde, bebeğinizin beyninde ileri doğru dev bir atlama gerçekleşir. Kendine yakın yüzleri, mekanları, nesneleri tanımaya başlar. Çevresi ile iletişimi gelişir, diğer çocukların arkadaşlığından zevk alır. Varsa evdeki evcil hayvanın farkına varır. Bu dönemde bebeğinizin mizacına bağlı olarak, genellikle gözyaşlarının yerini eğlence ve kahkaha almaya başlayacaktır. Bebeğinizin artık sadece ağlayarak değil, yüz hareketleri ve kendi kendine çıkardığı seslerle iletişim kurduğunu ve hissetmeye başladığını göreceksiniz.
İlk duygusal adımlar
Yine bu dönemde bebeğinizin duygusal hayatı da daha karmaşık bir hal almıştır. Bazı çocukların kendi duygularını kontrol edebildiklerine dair ilk işaretler bu evrede görülür. Örneğin, eğer bebeğiniz gündüz uykusu için kolaylıkla yatağına yatıyor, uyumadan önce biraz mırıldanıp kendi kendine konuşuyor, emziğini emerek ya da en sevdiği oyuncağına veya battaniyesine sarılarak uykuya dalabiliyorsa; kendi kendini rahat ettirmeyi ve sakinleştirmeyi şimdiden öğrenmeye başlamış demektir. Bu durum sakin yapıdaki bebeklerde daha da erken başlayabilir. Aslında kendi kendini sakinleştirmek, diğer duygusal yetiler gibi, öğrenilen bir şeydir. Bebeğinizin yürümesine yardım ettiğiniz gibi, ilk duygusal adımlarını atmasında da ona yardımcı olmanız gerekir.
Bebeğiniz duygularını hala kontrol edemiyor gibi gözükebilir. Ama sakinleştirilmesi çok daha kolaylaşmıştır. Sadece sizi görmesi ya da sesinizi duyması bile onun içinin rahatlaması için yeterli olabilir.
Sıkılma, inat ve ilgi çekme
Aynı pozisyonda veya mekanda uzun süre bırakıldığında sıkıntıdan çılgınca ağlayabilir, oyuncakları elinden alındığında veya sürekli yeri değiştirildiğinde ise kızgın davranışlar sergileyebilir. Bazı bebekler günden güne artan bir inat duygusuna da şahit olabilirsiniz.
Çığlıklar atıp göğsünü yumruklayan altı aylık bir bebek, istediği bazı şeyleri yaptırmanın yolunu bulmuş demektir. Artık dikkatini çekmek istediği yetişkinlerle cilveleşebilir, küçük iç çekişler ile karşısındakinin ilgisini çekip çekmediğini anlamak için onların yüz hareketlerini izleyebilir, kucağa alındığında ise bazen zafer dolu bir memnuniyet sergileyebilir.
Yemek tercihlerini, aktivite tercihlerini ve görmek istediği insanları size bir şekilde belli eder. Sesleri ve duyduğu seslerdeki iniş çıkışları taklit etmeye başlar. Sınırlandırılmış mekanlarda sıkıntılı hareketler sergilemesini, ana kucağında ya da araba koltuğuna oturtulmayı ve kemerinin bağlanmasını reddetmesini normal karşılamak gerekir.
Yine bu dönemde henüz oyun oynamaya başlamasa bile, başka bebeklere ilgisinin arttığı görülür. Yine de karakter yapısına bağlı olarak, kendinden daha hareketli çocuklardan veya yabancılardan korkmasına şaşırmamak gerekir. Böyle zamanlarda ağlayarak başını göğsünüze yaslayıp, size adeta “beni buradan götür” diyebilir. Duygularını sadece hissetmekle kalmayan bebeğiniz, onlar hakkında bir şey yapılması beklentisine de girecektir.