Oysa bütün bunlara hiç gerek yok. Amerikalı ünlü Çocuk Doktoru Harvey Karp, "Son derece basit yöntemlerle ağlayan bebeğinizin sakinleşmesini sağlayabilirsiniz" diyor.
Harvey Karp "Mahallenin en mutlu bebeği" ve "Mahallenin en mutlu çocuğu" adlı kitaplarıyla tanınıyor ve mutlu bebek ve çocuk yetiştirme konusunda Amerikalı anne ve babalara çözümler sunuyor.
Madonna ve Michelle Pfeiffer gibi ünlülerin çocuklarının doktoru, Hürriyet yazarı Çiğdem İŞLER'in sorularını cevaplıyor.
Sunduğunuz yöntem için ilham kaynağınız neydi, kendi anne babanızın size davranışı mı?
Eğitimimi tamamladıktan sonra 2 yıl çocuk gelişimi ile ilgili çeşitli araştırmalar, çalışmalar yaptım. Bu çalışma sırasında şunu öğrendim: Afrika’daki anneler bebeklerini sakinleştirmek konusunda Amerika’daki annelerden çok daha başarılılar. Amerika'da bebekler 2-3 saat ağlıyor ve çoğunlukla anneler bebeklerinin gazı olduğunu veya karın ağrısı olduğunu düşünüyor.
Afrika'da ise annelere baktığınızda bebeklerini bazen saniyeler içinde sakinleştiriyor. Ben de Afrikalıların bebeklerini büyütürken neyi bizden farklı olarak uyguladıklarını anlamaya çalıştım. Kendi hastalarımda denediğimde başarılı sonuçlar aldım ve bu yöntemi herkese öğretmeye karar verdim.
Yönteminiz her bebekte işe yarıyor mu?
Kesinlikle, yeter ki doğru yapın, her zaman alacağınız sonuç aynı olacaktır. Eğer işe yaramıyorsa doğru yapmıyorsunuz demektir. Doğru yapıyorsunuz ve hala değişen birşey olmuyorsa mutlaka doktora gitmelisiniz. Bebeğinizin mutlaka tıbbi müdahale gerektiren bir sorunu vardır.
O zaman bebeklerini susturamayan anneler çoğu şeyi yanlış yapıyor.
Birtakım mitler var. Bunları aileler kadar doktorlar da kabul ediyor. Mesela birincisi "Bebek ağlarsa gazı vardır" miti. Oysa bebekler sadece gazı olduğu için ağlamaz, ilgi istedikleri için de ağlar. Uykuda oldukları sürenin dışında sürekli kucaklanmak, sevilmek ister. Bazen istediklerini yapsanız da, gazları olmasa da ağlarlar.
Bir diğer mit "Bebeğin ağlaması ciğerlerine iyi gelir" Ağlaması bebeği ancak yorar. Bebek açsa, zayıfsa, güçsüz düşmüşse ve yorgunsa ciğerleri de güçlü olamaz.
Bir de hemen her toplumda olan bir mit, "Bebek sessizliği sever" miti. Tam aksine gürültüyü sever. Çünkü bebek anne rahmindeyken 24 saat boyunca adeta bir elektrik süpürgesinin çalışmasına benzeyen gürültülerle yaşar. Durum böyleyken bebek doğunca siz onu sessiz bir odaya koyarsanız, bebek yalnızlık duygusu hisseder. Bunun sonucunda da ağlamaya başlar. Bazı bebeklerin saç kurutma makinesinin sesini duyup susması, bebeklerin aslında gürültüyü sevdiklerinin bir örneği.
Peki ne yapacağız?
Aslında 5 S kuralına dayanıyor. Ben buna 5S diyorum.
1. Swaddling: Kundak yapmak
Ancak, siz Türklerin eskiden yaptığı şekilde, kollarını bacaklarını sıkı sıkı saracak şekilde değil. Bebeğinizi önce büyükçe ve tülbente benzeyen yumuşak dokulu, bebeği sıkıntıya sokmayacak bir kundağa sarın. Kolları vücudunun iki yanında sabitlenmeli. Ancak ayaklar gevşek sarılacak. 5 aylık olana kadar bu şekilde uyutun. Ayrıca mutlaka uyuduğu odada 'beyaz gürültü' dediğimiz ses olsun.
2. Side/Stomach position: Bebeği yana çevirmek
Bebeğinizi kucağınızda sağa doğru yatırarak yüzü aşağıya bakacak şekilde tutun.
3. Shushing: ‘Şşşşşşşşşşt’ demek
Kulağına yüksek sesle ‘şşşşşşşşşşt’ deyin. Bu ses, ona anne karnındaki gürültülü ortamını hatırlatır.
4. Swinging (and jiggling): Hafifçe sallamak
Başını jöle gibi elinizin altında hafifçe, çok sarsmadan sallayın. Bu eylem ona anne karnındaki hareketli ortamı hatırlatır.
5. Sucking: Emmesini sağlamak
Emzik kullanın.
Bebek susmadığında bütün bu saydıklarınız sırayla mı yapılacak?
Evet. Bebeğiniz ağlıyor, panik yok, hemen kundağa sarın. Dediğim gibi tutup kulağına 'şşşşşşşşştt' deyin yüksek sesle ve hafif hafif sallayın. Çok kısa sürede yüz ifadesinin değiştiğini, sakinleştiğini göreceksiniz.
Bu yöntemle anne mi daha başarılı bebeği sakinleştirmekte, baba mı?
Babalar daha başarılı.
5 S yöntemi uygulanan bebekler, nasıl erişkin oluyorlar, gözlemleyebildiniz mi?
En önemlisi size güvenmeyi öğrenmesi ve kendilerini güvende hissetmeleri. Büyüdüklerinde de kendilerine çok güvenen, mantıklı, dışa dönük bireylere dönüşüyorlar.
Halen UCLA Tıp Fakültesi’nde çalışan Dr. Harvey Karp‘ın “Mahallenin En Mutlu Bebeği” ve “Mahallenin En Mutlu Çocuğu” başlıklı 2 kitabı 20’den fazla dile çevrildi. Bu dönemdeki çocukların tıpkı mağara adamlarına benzeyen, ilkel ve medeniyetten uzak davranışlar sergilediğini, ancak anne babaların bu terimi kullandığı için alınmamaları gerektiğine dikkati çeken Dr. Carp, mağara adamı tekniklerini anne ve babalara şöyle anlattı:
"Sekiz ay-5 yaş arası çocuklar basit düşünerek olaylara çözüm bulurlar. Ben onları bu nedenle “evcilleşmemiş mağara adamına” benzetiyorum. Bu yaş grubu çocuklarına “TRAFİK IŞIKLARI” yöntemi ile yaklaşmak en doğrusudur. İyi davrandıklarında YEŞİL ışık, sinir bozucu davrandıklarında SARI ışık, kesinlikle yapmamaları gereken davranışlar sergilediklerinde ise KIRMIZI ışık yakmalıyız. Onları eğitmek için bağırmak çağırmak iyi bir yol değildir, her yaptıklarını onaylamak da doğru değildir"
Çiğdem İŞLER, Hürriyet
Mahallenin En Mutlu Yumurcağı
Dr. Harvey Karp
Yakamoz Yayıncılık / Başvuru Kitapları Dizisi