El Bebek Gül Bebek Derneği evsahipliğinde Türkiye’ye gelen, annelere verimli emzirme konusunda referans olan "Daha Fazla Süt Üretimi" adlı kitabın yazarı olan Marasco, tüm dünyada önem kazanan "Rahat emzirme- Laid back feeding" kavramı, emzirmeyi zorlaştıran durumlar ve çözümleri, çalışan annenin emzirmesi, emzirmenin ‘keyifle’ sonlandırılması gibi konularda bilgilerini ve deneyimlerini paylaştı.
Nane ve sigara sütü azaltıyor
Bazen bebeklerin damaklarındaki gizli yarıklardan ya da dil kökü bağlarından kaynaklanan sorunlarla memeyi iyi kavrayamadıklarını, bu durumun da çok fazla çıkartılan "cuk cuk" sesleri arasında kaybolduğunu anlatan Marasco ve konusunda diğer uzman konuşmacılar konferansta şu ilginç bilgileri verdiler:
. Çok fazla nane yemek, nane çayı ve sigara içmek sütü azaltıyor.
· Annenin gençlik döneminden itibaren obezite sorunu varsa, bu durum süt üretimini olumsuz etkiliyor.
· Çok uzun süren stresli dönemler, vakumlu ya da kaşıklı (forsepsli) doğum, acil sezaryenler emzirmeyi olumsuz etkiliyor.
· Aşırı ödem sütün memelerden zor salgılanmasına neden oluyor. Ödemli annelerde süt 2-3 gün gecikerek geliyor, ödem azaldıkça süt artıyor. Ödemi söktürmek için annelerin salatalık, karpuz, lahana yemesi öneriliyor.
· Annenin yumurtalığında çok fazla kist olması, testeron oranını artırıyor. Bu durumda 2-3 hafta sonra süt gelebiliyor. Kistlerden kurtulmanın yolu ise doğum.
· Bazen plasenta rahim kaslarına yapışıyor, geç atılıyor ve çok fazla kanamaya neden olabiliyor. Plasenta içerde kalırsa süt üretimi etkilenebiliyor.
· Anne önceki bebeğini sezaryen ile dünyaya getirmişse, 35 yaş üzerindeyse, çoklu gebelik varsa, süt üretimi gecikiyor.
· Nezlede kullanılan bazı ilaçlar süt üretim hormonu olan prolaktini ve dolayısıyla sütün üretimini azaltıyor.
· "Çok fazla su içersem sütüm bol olur" anlayışı doğru değil. Aşırı su içme çok süt üretileceği anlamına gelmiyor. Emziren anne susadıkça içmeli.
· Eğer dil bağı sorunu nedeniyle bebek ememiyorsa bu bağın kesilmesi bebeğin annesinin sütünü daha iyi almasını sağlıyor. Ancak bu bağın kesilme işleminin mutlaka, bir uzman tarafından yapılması gerekiyor.
· Süt veremeyen annelerin memeleri kontrol edilmeli. İki meme arasında 3 parmaktan fazla aralık varsa bu anatomik bir bozukluğun göstergesi olabileceği için bir risk faktörü.
· Gebelik sırasında memelerde damarların genişlemesi görülmeli. Damarsız memeden süt gelmeyebilir.
· Meme çatlaklarının çok fazla olması, emzirme süresini azaltabilir.
Yatar pozisyonda emzirmek daha sağlıklı
Annelere baskıcı olmayan, huzur içinde emzirmenin yöntemlerini anlatan Marasco, alışıldığı gibi oturur pozisyonda değil, yatar pozisyonda emzirmenin olumlu sonuçlarını anlattı. Bebeği karnın üzerine yatırarak, dikey pozisyonda emzirmenin anne açısından son derece konforlu olduğunu, annenin bir eliyle bebeğini tutarken, diğer elinin boşta kalabildiğini ve bebekle annenin tensel temasının daha fazla olduğu için bebeğin memeyi kavramasının kolaylaştığını belirtti. Bu şekilde annenin daha az enerji harcayarak, yorulmadan bebeğini emzirebildiğini sözlerine ekledi.
Uzun emzirme meme kanserinden koruyor
Etkinlikte konuşan Klinilk Yeni Doğan ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman ise emzirmenin uzun sürdürülmesi ile ilgili şunları söyledi:
“Uzun takipli çalışmalar uzun süre anne sütü almış bebeklerin daha az hastalandıklarını gösteriyor. Hastalıklardan korunma emzirme süresi uzatıldıkça daha da bariz oluyor. Hastalık geçirirken de daha hafif atlatıyor bebekler. Sadece emzirme süresince değil, bebeğin hayatının ileri yaşlarında çıkabilecek hastalıklarından da koruyucu.
• İlk senelerdeki hastalıklar sırasında nasıl koruyor? Solunum yolu hastalıklarından korumada anne sütü çok etkin. Solunum hastalıklarında 4 ay sadece anne sütü alan bebeklerde hastaneye yatış % 72 azalıyor, RSV bronşiyolitinin seyri %70 daha iyi; eğer emzirme 6 ayı geçtiyse zatürre riski 4 katı daha düşük. Orta kulak enfeksiyonu 3 aydan fazla sadece anne sütü alanlarda %50 daha az! Anne sütü almış bebeklerde ishaller %63 azalıyor.
• Nedensiz beşik ölümlerinden korumada bire bir. Emzirilen bebekler nasıl uyutulduklarına bakılmadan daha iyi korunuyorlar. Dünyada emzirmenin ilk 6 ay sadece anne sütüyle, 6 aydan sonra da 1 yaşına kadar devam ettirilmesi senede 1 milyon bebeğin hayatını kurtarabilir. Dünya çapında çocuk ölümlerinin %13’ü bu sayede azaltılabilir.
• Anne sütü – Alerji ilişkisi: İlk 4 ay sadece anne sütü ile beslemek %27 oranında alerjiden koruyor; hele ailede alerji varsa koruma etkisi %42’ye çıkıyor.
• Çölyak hastalığını önlüyor: Eğer buğdaylı yiyecekler tanıştırılırken bebek sadece anne sütü alıyorsa çöliak hastalığı önleniyor. Son yıllarda ortaya çıkan en koruyucu etki çölyak hastalığında.
• Obeziteye karşı koruyucu: Bazen emen bebeklerin fazla kilo aldıklarını gözlemliyoruz. Bu da "Acaba obez olur mu?" sorusunu sorduruyor. Anne sütü ile beslenilmiş her ay %4 oranında obesite riskini düşürüyor. Anne sütü almış kardeş almamış kardeşe göre erişkin hayatında ortalama 7 kilo daha zayıf.
• Her iki tip diyabetten de koruyor: Tip 1 diyabet % 30, Tip 2 diyabet %40 daha az görülüyor.
• Lösemi ve lenfoma gibi çocuk kanserleri daha az: 6 aydan daha fazla annesini emen çocuklarda akut lösemi %20 daha az görülüyor. Kanser riskimizi düşürmek için her türlü çareye başvurduğumuz günümüzde anne sütünden yeni nesilleri mutlaka faydalandırmalıyız.
• Okullarda öğretmenler daha memnun: İlkokul çağlarında öğretmenlerin değerlendirmeleri ve zeka testleri 3 aydan fazla anne sütü almış çocuklarda çok daha iyi.
