Nalan Miri Sözer - Marka ve İletişim Danışmanı
“6,5 yaşında olan ikiz oğullarım Deha ve Yekta, ilk kez 1,5 aylıkken uçağa bindiler. Doğumumu New York'ta yapmıştım. Türkiye'ye dönmek için mecburen uçağa bindim. Ya çok ağlarlarsa, ya durmazlarsa diye çok endişe ettiğimi hatırlıyorum, ancak yol boyunca mışıl mışıl uyudular. Sonra artık her yere gidebilirim diye düşündüm ve öyle de yaptım. Araba ile çok sık İzmir'e, Bodrum'a, Çeşme'ye gittik. Anne ne kadar rahat olursa çocuk da öyle oluyor. Arabaya bindikten bir süre sonra araba koltuklarında uyuyakalıyorlardı. Mola yerinde uyanıp yemek yiyip arabaya binince de eğlenerek yola devam ediyorlardı. Eğer yol çok uzunsa, yolda iki üç mola vermek onları da rahatlatıyordu. Hala da öyleler. Seyahat konusunda çok planlı oluyoruz, onlara görevler veriyorum. Mesela valizlerini kendileri yapıyorlar. Ceplerine az miktarda harcayacakları parayı koyuyorum, harita veriyorum ve konuya dahil olmalarını sağlıyorum. Konaklamaya gelince, otelde olmayı seviyorlar. Oda kartı ile kapıyı açmak, açık büfe kahvaltıda istediklerini almak, camlı asansörler çok havalı geliyor onlara.
Anneler, her an, her yerde çocuğun ihtiyaçlarının karşılanabileceği fikrini benimsemeliler. İyi hazırlanmış bir sırt çantası ve baston puset hayat kurtarır. Programı bozmadan çocuğun sizin programınıza uyum sağlamasına gayret etmek en doğrusu."