Dünyaya geldiği günden itibaren ilk iki yıl bebeğin en temel fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesi, anne-bebek arasındaki ruhsal bağlanma ve güven duygusunun oluşma süreci ile yoğun bir şekilde geçer. Genel anlamda ilk yıllarda "ebeveyne bağlı ve muhtaç" olan çocuğunuz, 2 yaş döneminden itibaren dış dünyayı, kendi kişiliğini ve karakterini keşif yolculuğuna çıkar.
Bu dönemde çocukların müthiş berrak, saf ve araştırmacı zihinleri her yeni olguyu âdeta bir sünger gibi emmeye hazırdır. İşte bu süreçte, geniş hayal dünyaları ile yeni kavramları anlamlandırmaya çalışırken, çoğu zaman korku ve kaygılar yaşayabilirler. Bu dönem çocuğu, etrafını sadece somut bir biçimde algılayabileceği unsurlar üzerinden değerlendirebilir. Çocuk, zihninde somutlaştıramadığı şeyleri anlamlandırmadığında ise bunlardan korkabilir.
Karanlık korkusu normal
Karanlık korkusu 2-3 yaş döneminde çocuklarda en sık rastlanan korku türü. Çünkü çocuk her şeyi net ve açık bir biçimde görebildiği, hissedebildiği, dokunabildiği aydınlığın aksine; karanlıkta kendini çaresiz hissedebilir. Karanlıkta duvara yansıyan gölgeleri, küçük zihinlerinde bambaşka nesnelere benzetebilirler ve onlardan ürkebilirler.
Çocuk, ebeveyninden bağımsız ve özerk bir birey olma yolunda minik adımlar atmaya başlamış da olsa, yine de "annesinin babasının bebeği" olmaktan vazgeçmek kolay bir süreç değildir. Bu geçiş döneminde kimi zaman ısrarla ebeveynlerinden ayrı yatmaya tepki göstermek, çocuğun dünyasında olağandır.
Kendi yatağında yatmak istemeyen çocuklar için aileler ne yapabilir?
Öncelikle çocuğunuzun korkusuna saygı duymalı, onu dinlemeli ve kaygılarına önem verdiğinizi ona mutlaka göstermelisiniz. Çocuğun korkusunu geçiştirmek ve önemsememek aslında ebeveynlerin genelde yaptıkları yanlışlardandır. Çocuk rahatlayabilmek için önce hayal dünyasında canlandırdığı ürkütücü deneyimlerini özgürce anne-babasıyla paylaşabilmeli. Daha sonra çocuğunuz ile adım adım konuşarak, sevgi ve şefkatinizi ona göstererek onu rahatlatmaya çalışmalısınız. Yanında olduğunuzu ona hissettirmelisiniz.
Çocuğun yatağında yatmaya ikna edilmesi aşamasında yapılan en büyük yanlışlardan biri, çocuğa kızılması ve çocuğun sindirilerek yatırılmasıdır. Eğer çocuk korku, kaygı veya öfkeyle uykuya dalarsa, huzurlu ve sakin bir uyku deneyimi yaşayamaz; gece sık sık uyanır, ağlar ve geceyi hem kendine hem de size zindan eder. Bu yüzden çocuğunuzun uykuya yatırmadan önceki yapılan sakin, şefkatli ve huzurlu önhazırlıklar, onun kaliteli bir uyku çekmesi için sağlam bir zemin oluşturur. Son olarak, çocuğunuzu kendi yatağında huzurla yatmaya alıştırmanın yolu, onun bu deneyimi yaşayarak öğrenmesi yolu ile gerçekleşecektir. Yani somut bir biçimde yatağında birkaç gece korkusuzca yatabilmeyi başardığında, bu davranış pekişecektir.
Bu yüzden, çocuğunuz yatağında gece uyanıp ağladığında yanına gitmeli, onu sakin ve sevgi dolu yaklaşımınız ile sarıp sarmalamalı, rahatladıktan sonra tekrar uykuya dalmasını beklemeli, daha sonra da tekrar kendi odanıza dönmelisiniz. Mümkün olduğunca bu süreçte onun yanına siz gitmelisiniz. Çocuğu kendi yanınıza aldığınız zaman süreç yeniden başlayacaktır. Unutmayalım ki, tekrarlar öğrenmeyi ve davranışın pekişmesini sağlayacaktır.