@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
15.07.2015
Çocuğunuza neden az oyuncak almalısınız?
Oyuncak, çocuk gelişiminin önemli bir parçası olsa da, çok fazla oyuncağı olan her istediğine sahip olan çocuklar daha az yaratıcı ve daha doyumsuz oluyor. Daha az oyuncağın faydaları Pudra.com’da.
Tarih öncesi zamanlardan beri oyuncak yapmak, oyuncakla oynamak, oyun kurmak çocuk gelişiminin önemli bir parçası oldu. Oyuncaklar sadece eğlendirmez, hem çocukların zeka gelişimine katkıda bulunur hem de model oluşturmalarını sağlar. Önce kendi çocukluğunuzu düşünün ardından şimdiki çocukları bir gözlemleyin. Çocukların ne kadar çok oyuncağı var, değil mi?
Çocuklara neden çok fazla oyuncak alınıyor?
Ortalama gelir düzeyine sahip ailelerin evlerinde, özellikle çocuk odalarına bakarsanız, genellikle çok fazla oyuncağın olduğunu fark edebilirsiniz. Artık çocukların çoğunda tablet bilgisayar, ses ve ışık çıkaran interaktif oyuncaklar, toplar, arabalar, bebekler, minik hayvanlar veya bebek evleri var. Aileler de çocuklarına oyuncak aldıkça alıyor. Bunun ilk sebeplerinden biri, ebeveynlerin kendi yaşayamadıklarını veya kendi sahip olamadıklarını çocuklarına yaşatma isteği; diğeri ise suçluluk duygusu. Özellikle çalışan anne-babalar veya boşanmış ebeveynler çocuklarına karşı suçluluk hissediyor ve bu suçluluk hissini daha çok oyuncak alarak bastırmaya çalışıyorlar. Her zaman daha fazlasını alan çocuk, zamanla hiçbir oyuncağa karşı heyecan duymuyor.
Bazı uzmanlar çok fazla ses ve ışık çıkaran interaktif oyuncakların gereksiz olduğunu, çocuğun el-kol koordinasyonunu kendi kendine daha rahat öğrenebileceğini düşünüyorlar. Aslında kendi çocukluğunuzu düşünürseniz, muhtemelen hiç ışıklı oyuncağınız yoktu ama hayal gücünüz sayesinde birçok şeyi buluyor ve öğreniyordunuz. Üstelik zekanız da olması gerektiği kadar gelişti. İlk defa Ay’a yolculuk yapan bilim adamları çocukluklarını interaktif oyuncaklarla değil, sokakta oynayarak geçirmişlerdi muhtemelen, değil mi?
Oyuncaksız anaokulu
Almanya’da iki sağlık sektörü çalışanı Strick ve Schubert ilginç bir deney yapmışlar. Bir anaokulu oyuncakları üç ay boyunca kaldırılmış. Bu anaokuluna giden çocuklar, bir sabah geldiklerinde boş bir sınıfla karşılaşmışlar. İlk başlarda mutsuz olmuşlar ve itiraz etmişler ancak sonra yaratıcılıkları devreye girmiş ve çocuklar etraflarındaki nesnelerle oynamış, kendi kendilerine yetebilmişler. Böylece kendi yaptıkları oyuncaklarla oynamaya başlamışlar. Aslında çocukların sosyalleşmesi ve oyun kurması için oyuncaklar sadece birer araç, çocuklar yaratıcı yönleri sayesinde oyuncaksız da oyunlar kurabilirler.
Az oyuncağın faydaları
Her çocuğun oyuncağı olmalı elbette, ancak bunun belli bir sınırda kalması hem aileler hem de çocuklar için daha faydalı. Daha az oyuncağı olan çocuklar daha sosyal ve yaratıcı oluyor. İşte daha az oyuncağın faydaları:
Az oyuncağı olan çocuklar daha yaratıcı olmayı öğrenirler. Daha az oyuncağı olan çocuk kendi etrafındaki nesnelerle, bir ağaç dalıyla bile hayal gücünü kullanarak oyun oynayabilir. (Çocukların daha çok doğayla iç içe olmalarını sağlayabilirsiniz.)Daha az oyuncağı olan çocuk elindekinin değerini daha çok bilir. Çocuğa daha çok oyuncak alındıkça, nasıl olsa yenisinin gelebileceğini bilir, elindekinin değerini daha az anlar.Daha az oyuncağı olan çocuk daha sosyal olur. Hem yaşıtlarıya hem de büyükleriyle daha rahat iletişim kurabilir, daha çok vakit geçirebilir. Çocukluğunda daha çok sohbet etme şansı olan çocukların akademik hayatlarının daha başarılı olduğu görülüyor.Daha az oyuncağı olan çocuk eşyalarını daha dikkatli kullanır, hemen kırılmasına izin vermez. Çünkü istediği her an yeni oyuncak alınmayacağını bilir.Daha az oyuncağı olan çocuk daha çok kitap okur, sanatsal faaliyetlerle daha çok ilgilenir. Boyama veya resim yapar, müzikle uğraşır ve bu da gelişimine katkı sağlar.Daha az oyuncağı olan çocuk elindeki kaynakları kullanmayı daha iyi becerir. Örneğin, uzay mekiği oyuncağı yoksa, uzay mekiği olarak süt kutusu kullanır.Daha az oyuncağı olan çocuk daha az kavga eder, paylaşmayı da öğrenir. (Artık yaşına uymayan, oynamadığı oyuncaklarını kendinden küçüklerle veya ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak da çocuğu manevi anlamda güçlendirir.)Daha az oyuncağı olan çocuk, hayattaki tüm mutluluğu oyuncakçıdan ibaret sanmaz, öğrenmeye daha açık olur.Ve en önemlisi, daha az oyuncağı olan çocuk doyumsuz olmaz. Ailesi tarafından sürekli istekleri yerine getirilen çocuklar hem çocuklukta hem de büyüdüklerinde tatminsiz bireyler olabiliyor.