Çocuk ve oyuna dair merak ettiklerimizi Uzman Psikolog Yegan Sasık'a ilettik. İşte yanıtları...
Oyun çocuğa ne gibi yararlar sağlar?
Oyun yolu ile çocuk hayat becerilerini öğrenir. Oyun ve yaşa uygun, doğru oyuncaklar çocukların sosyal-duygusal-fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunur.
Oyun aracılığıyla çocuk çevresinde gözlemlediği yetişkin davranışlarını taklit ederek yeni beceriler edinme fırsatı elde eder. Oyunun, okul becerilerine dair katkısı ise göz ardı edilemez. Keyifli zaman geçiren çocuk eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği etkinlikler neticesinde ince/kaba motor gelişimi, odaklanma, sorumluluk alma gibi birçok alanda ilerleme kaydeder.
Çocuk hangi yaşta hangi oyunları oynar?
Öncelikli olarak anne ve babalar çocuklarının yaşları ile ilintili oyun evreleri hakkında bilgi sahibi olabilirler. İlk aylar itibariyle çocuk etrafını gözlemeye başlar ve ilk aylara uygun oyuncaklarıyla tek başına oynar; itme, yuvarlama, atma vb.
9-10 aydan sonra ise çocuk yavaş yavaş etrafındaki daha büyük çocukların ya da yetişkinlerin oyuncaklarla neler yaptığını ve oyunlarını izlemeye başlar.
2-3 yaş aralığında ise çocuk paralel oyun evresindedir. Bu evrede aynı ortamda, bir başkası (yetişkin veya çocuk) ile aynı oyunları oynar ancak beraber-karşılıklı oyun daha mevcut değildir.
4-5 yaşlarında çocuk bir başkası ile (yetişkin veya çocuk) beraber oyun oynar, oyuncak değiş tokuşu yapar, kurduğu oyunu diğerine anlatır.
5-6 yaşına gelen çocuk ise artık işbirliğine dayalı oyunlar oynama becerisine sahiptir. Tercihen akranları ile senaryoları olan oyunlar kurar, roller paylaştırır.
Anne-baba çocuğun oyununa ne kadar ve nasıl müdahale etmeli?
Anne ve babalar küçük yaşlardaki (0-23 ay) çocuklarıyla bol bol konuşabilir, oyuncakları ile itme, atma, yuvarlama etkinliklerini karşılıklı gerçekleştirebilir ya da çocuklarına model olabilirler. Daha ileriki yaşlarda ise elbette çocuklarının talepleri dahilinde onlarla oyun oynamalı, ancak oyun kurucusunun "çocuklar" olduğunu unutmamalıdırlar! En önemlisi ise çocukların, yetişkinlerin mevcudiyetinde ancak tek başlarına da oyun oynayabilmelerine destek olmaktır.
Oyunun çocuğa zarar verdiği bir aşamadan söz edebilir miyiz?
Oyun doğası gereği zararsızdır. Zarar veren ‘oyun’ değil, yanlış yetişkin tutumları olabilir kimi zaman. Uygun olmayan oyuncak seçimi veya zaruri ihtiyaç (yemek yeme, yıkanma, tuvalet, vb.), görev ve sorumlulukların yerine getirilmesini engelleyecek sürece etkinliğin sürmesi gibi. Her iki örnek durumda da anne-babanın doğru yönlendirmesi ve işlevsel tutumları ile süreç zararsız sonlanabilir.
Çocuğa nasıl oyuncak seçmeli?
Günümüzde çok fazla sayıda ve çeşitlilikte oyucaklar mevcut. Her çocuk en popüler oyuncağa sahip olmak isteyecektir elbette. Ancak kişisel tercih ve önerim, küçük yaşlar itibari ile mümkün olduğunca ahşap ve en az yapılandırılmış oyuncakların alınması yönünde. Eklemelere ve hayal gücüne fırsat tanıyan oyuncaklar çocuklar için çok daha yararlıdır.
Bilgisayar ve telefon oyunları çocukları nasıl etkiler?
Teknoloji ürünlerinin kullanımı küçük yaşlarda en az miktarda olmalıdır. Bu süre 5-6 yaş çocukları için en fazla 20 dakika olarak belirtiliyor.
Teknoloji ürünlerinin faydaları tartışılmaz, ancak çocuklar işlevsel kullanımda olmadıkları için bu ürünlerin karşısında geçirilen vakit çocukları yalnızlaştırıyor; sosyal, dil ve birçok gelişim alanına dair yeni beceri edinimlerinden mahrum kalmalarına sebep olabiliyor.
Çocukların hangi yaşlarda ne kadar süre bilgisayar oyunu oynamalarına müsade edilmelidir?
Bence mevzu müsade etmek değil, çocuklar için yararlı ve alternatif etkinlikler bulunmasıdır. Yaşa göre kullanım süresine gelindiğinde ise öncelikli olarak çocuklar ne kadar geç tanışırsa bu ürünlerle o kadar sağlıklıdır.
5-6 yaş için en fazla günde 20 dakika, 7-9 yaş için günde en fazla 30-40 dakika, 10-13 yaş için ise günde en fazla 1-1,5 saat uygun görülüyor. Okul döneminde artan saatler ‘oyun’ dan ziyade ‘ödev’ veya ‘ders’ desteği amaçlıdır.