Gece korkusu yaşayan çocuklarda aileler neler gözlemliyor?
• Bugüne kadar odasında yalnız uykuya dalabilen ve uyku bölünmeleri olmayan çocukların, birden gece vakti yatağa yalnız gitmek istememeye başlaması,
• Uykuya dalma sürelerinin git gide uzayan bir hal alması,
• Uykuya dalana kadar anne ve/veya babasının odada yanında olmasını istemeye başlaması,
• Uykuya anne babanın yatağında dalmak istemesi ve izin verilmediğinde yoğun ağlama ve inatlaşma sürecinin yaşanması,
• Uykuda yaşanan sorunlar sebebi ile sabah okula gitmede zorluk yaşanması,
• Karanlıktan korkma,
• Gece sıkça uyku bölünmeleri ve anne babanın yanına gitme ya da anne veya babayı tekrar yanına çağırma ve uykuya dalana kadar yanında kalmalarının istenmesi
• Anne baba evde yokken yatak odasına gitmek istememe, uyumak için anne babayı beklemek isteme.
Çocukların yaşadığı sıkıntının yanı sıra anne babalar da bu süreçten etkileniyor ve ne yazık ki aile içi ilişkilere karşı tolerans kaybı yaşanabiliyor. Bu sürecin anne ve babalara yansımaları da şu şekilde sıralanabilir:
• Uykunun alınamaması sebebi ile yaşanan fiziksel yorgunluk hali,
• Eşlerin baş başa kalamamaları sebebiyle birbirlerine ve hatta çocuklara karşı sinirlilik, ani ve sert tepki vermeye başlama,
• Ev dışı sosyal yaşantılarının kısıtlanmaya başlaması,
• Cinsel yaşantının, eşlerden birinin sürekli çocuğun yanında olması, tüm aile aynı yatakta yatmak ve de fiziksel yorgunluk sebebi ile sekteye uğraması,
• Süreç uzadıkça, durumun çözülememesi ile ilgili eşlerin birbirini suçlamaya başlaması,
• Bu konunun ya sürekli tartışmalara ya da eşler arası en mühim konu haline gelmeye başlaması ve hayata dair diğer paylaşım alanlarının daralması.
"Yalnız kalmak istememenin sebebi ne?" diye sorulduğunda çocuklar sıklıkla şu yanıtları veriyor.
• Bilmiyorum!
• Aklıma kötü düşünceler geliyor (Anne veya babamın başına kötü birşey gelmesi gibi).
• Cinlerle ilgili bir film izledim ve artık gece gelmelerinden korkuyorum!
• Arkadaşım cinlerle ilgili bir hikaye anlattı ve artık korkuyorum!
• Rüyamda Slender Man’i görmekten korkuyorum!
• Rüyamda Bloody Mary’yi görmekten korkuyorum!
Bu korkular çocuklarda hangi duygulara neden oluyor?
9-12 yaş aralığında korkuların ve huzursuzluğun giderilmesi ihtiyacı ile yalnız kalamama, yalnız yatamama arkasında farklı nedenler olabileceği düşüncesindeyim. Öncelikle, yaşanan farklı durum veya hissedilen rahatsılıklar ile ilgili bu yaş çocuklarının verdikleri cevabın "bilmiyorum" oluşunun, yaş özelliği olduğunu belirtmek isterim. Ön ergen ve ergenler yaşantıların, hissiyatların olumlu ya da olumsuz olmaları fark etmeksizin sebep ya da içerikle ilgili bir yetişkin soru yönelttiğinde, genellikle "bilmiyorum" yanıtını verirler. Bunun nedeni, karşılarındaki yetişkini cevap alamamak sebebi ile çıldırtmak ya da paylaşımda bulunmak istememeleri değildir aslında. Bu yaş aralığındaki çocuklar bir şeyler yaşamakta, yapmakta, hissetmekte ve fakat tam anlamıyla dillendirebilecek kadar düşüncelerine hakim/vakıf olamamaktalar. Ki, bu ve benzeri durumları hayatın içinde birçoğumuz yetişkin halimizle bile yapmaktayız, öyle değil mi? Farklılık burada sıklıktan ibaret diyebiliriz. Elbette bir de yardımcı olmak isteyen yetişkinin elinin kolunun bağlanması da zorlayıcı bir parametre. Korkular veya bir başka konu fark etmeksizin çocuğunuzdan gelen "bilmiyorum" yanıtı, gelişimsel sürecin bir parçasıdır. Sohbetlerinizin akışkanlık kazanması için tek ihtiyaç zaman. Biz çocuk ve genç ile çalışan uzmanlar olarak ise bu yanıtlar üzerinden ve belki çevresinden onların anlamlandıramadıkları fakat rahatsızlık hissetmelerine sebep olan durumları keşfetmeye ve ailelerinin büyük yardımları ile yardımcı olabilmeye çalışıyoruz.
Yalnız yatamamalarına ya da korkmalarına sebep olan cin, öcü, Slender Man, Bloody Mary gibi özneler ne diyebilirsiniz… Çocukların bu özneleri sebep ya da daha doğrusu hedef olarak göstermelerinin iki durum ile ilişkili olabileceğini düşünüyorum.
Öncelikli olarak korkulan ya da korkulduğu söylenen cin, öcü, Slender Man, Bloody Mary gibi konuların yaş grubu arasında bir şekilde popülerlik kazanmış olması, çocukların birbirlerinden, ailelerinden, televizyon ve internetten bu ve benzeri konulara dair konuşma ve görsellere maruz kalıyor oluşu korkma hissi, kaygılanılan durum, rahatsızlık hissi ve bunun gibi süreçler yaşandığında ve ebeveyn "Niçin yalnız yatmak istemiyorsun?" ya da "Neden korkuyorsun?" sorularını yönelttiğinde, çocuklar kendileri bile neden korktuklarını ya da ne olacağından korktuklarını, endişelendiklerini bilmediklerinden, gündemde olan korku hikayelerine (yetişkinlerde de olduğu gibi) sarılırlar. Ancak tekrar altını çizmek isterim ki, bu çocuklar tarafından tasarlanmış bir aldatmaca ya da şımarıkça bir tavır değil. Çocuk gerçekten korkuyor ya da endişeleniyor ancak bu duygunun adresini bulamıyorlar. Bu sebeple en yakında dolaşmakta olan, en popular ve elbette en ürkütücü tema hedef seçiliyor. Sonuçta hepimiz, neden korktuğumuzu bilmek ihtiyacındayız, değil mi?
Çocuklar tarafından anlaşılamayan bu tedirginlik hissi ve yalnız yatamama davranışı altında ne yatıyor olabilir?
Bu konu çerçevesinde çocuklar ile çalışırken rastladığım ve aslında yardımcı olabilmek için referans aldığım nokta, ergenliğin artık çok daha erken yaşlarda başlıyor oluşu ancak bu çerçevede çocukların yaşadığı biyolojik değişime sosyal ve duygusal olarak hazır olmayışları. Yani beklenenden erken zamanda farkına varılan ve üzerine düşünülmeye başlanan konular, çocuklarda anlamlandırılamayan endişe hallerine sebep oluyor.
Çocuğunuzda uzun sureli endişe halleri, korku tepkileri ve rahatsızlık hissi varsa, bir uzmandan destek almanızı öneririm.