İlk olarak kardeş haberinin çocuğa ne zaman verileceği netleşmelidir. Hamilelik 9 ay süren uzun bir süreçtir, bu süreç içerisinde anneler fizyolojik ve psikolojik olarak birçok değişim yaşamaktadırlar. Kardeşi olacağı haberinin çocuğa ne zaman ve nasıl verileceği konuları da anneleri etkilemektedir. Bu nedenle ilk üç aylık dönem atlatıldıktan, düşük riski azaldıktan ve annenin karnı belirginleşmeye başladıktan sonra bu yeni haberi çocukla paylaşmak uygun olacaktır. Çocuğun bu haberi ilk olarak ebeveynler aracılığı ile duyması önem teşkil etmektedir. Hamilelik haberini aile büyükleri ile paylaşan ebeveynler, aile büyüklerinin bu haberi çocukla paylaşmayacakları konusunda emin olmalılardır.
Çocuğa kardeşi olacağının haberi verilirken ebeveynlerin net olması, kısa ve açıklayıcı bir dille konuşmaları çocuğun var olan durumu algılamasını kolaylaştırmaktadır. “Artık ağabey/abla oluyorsun” yerine “ Ailemize yeni bir bebek katılıyor” gibi açıklamalarda bulunulması daha uygun olacaktır. Yapılan açıklamadan sonra çocuğun vereceği her türlü tepkiye karşın ebeveynlerin olumlu tutum içerinde olmaları durumu kolaylaştırmaktadır. Yapılan açıklamadan sonra anne ve baba çocuğun soracağı birçok soruya yanıt vermek durumunda kalabilirler. Tüm bu sorulara içtenlikle yanıt verilmeli, anne ve baba paylaşımcı bir tutum içerinde bulunmalıdır. 8 yaşından büyük çocuğa sahip olan ebeveynler hamilelik sürecine çocuğu da dahil etmeli, gelişimsel aşamalarla ilgili bilgi vermelidir. Doktor kontrollerine gelmesini teklif edip, bebeğin kalp atışını duyması çocuğun kendini bu durum içerinde hissetmesini sağlamaktadır.
Bebeğin doğumundan sonra yaşları ne olursa olsun çocuklar benzer tepkiler vermektedirler. Çocuk anneye kızabilir, sık sık ağlama nöbetleri ve uyumsuz davranışlar gösterebilir. Çocuk bebeğe kızabilir, bebeği sarsarak sallayarak ya da iterek rahatsız olmasını, ağlamasını sağlayabilir. Çocuk gerileme yaşayabilir, bebeksi ve bencilce davranışlar gösterebilir.
Çocuğun bu olumsuz tepkilerinin tek nedeni, annenin ve babanın ilgisini bebek üzerinden kendi üzerine çekmektir. Bu durumda çocuğu azarlamanın bir faydası olamayacak hatta bebeğe ya da anneye daha da kızmasını sağlayacak ve olumsuz davranışlarını arttıracaktır. “Ben uyumayacağım! Yatma saati gelmedi!” gibi tepkilerine “Yatmak istemediğini anlıyorum fakat artık uyuma saati geldi” diyerek karşılık verilmelidir. Çocuğun sinirli tavırlarına karşılık yumuşak ses tonu ve anlayışla karşılık verilmesi çocuğu rahatlatacaktır. Çocuğun olumsuz tepkiler vermek yerine sadece ağlamaklı, hüzünlü olduğu zamanlarda ise ebeveynler çocuklarının yaşadıkları duygusal durumu algılayıp, ona özel ve kaliteli zaman ayırmalıdırlar. “Üzgün olduğunu görüyorum. Benim yanımda oturup baş başa sohbet etmek ister misin?” gibi yaklaşımlarla çocuğa yalnız olmadığını hissettirebilirler.
Kardeşler arasındaki bağ yaş ilerledikçe daha da kuvvetlenen bir bağ olsa da bebeğin ve gelişinden itibaren ebeveynlerin olumlu tutum göstermeleri kızgınlığın ve kıskançlığın derecesini azaltacaktır. Yeni doğan bebeğin aileye katılması ile değişen yaşam koşulları aile bireylerine zor zamanlar yaşatmaktadır. Bu koşullara rağmen büyük çocuğa karşı anlayışlı ve olumlu tutum içerinde bulunmak, ona destek vermek ve ne zaman isterse duygularını ifade edebileceğini hissettirmek sağlıklı kardeşlik ve aile bağını oluşturan önemli adımlar olacaktır.
Şafak Patavi KILIÇ
Psikolog
Ninos Çocuk Gelişim Merkezi
www.ninosgelisim.com