Eskiden Türkiye'de 'Çocuğum müzikle ilgilenirse derslerinden geri kalır' gibi yanlış bir düşünce hakimdi. Aksine müzikle uğraşan çocukların öğrenmeye daha açık ve özellikle müzikal yeteneği/geçmişi olan çocukların akademik hayatta, bilimsel konularda (matematik ve fizik derslerinde) daha başarılı olduğu görülüyor. Sanat ve bilim düşünülenin aksine birbirini tamamlayan dallar. Sanatsız bilim, bilimsiz sanat düşünülemez. Solfej ve notalar aslında matematik üzerine kurulu ve bu nedenle müzik eğitimi almak küçük çocukların gelişimi için çok önemli. Müziğe erken yaşta başlayan çocuklarda el-göz koordinasyonunun ve motor becerilerinin daha çabuk geliştiği görülüyor.
Müziğe başlamak için en uygun yaşlar 0-5
Hem okul dönemi hem de okul öncesi çocuklara müzik eğitimi veren Salon Sanat Music Together'dan Eğitmen Tül Demirbaş, her çocuğun temel müzik becerisiyle doğduğunu ve müziğe başlamak için en uygun yaşın 0-5 yaş olduğunu söylüyor. "Okul öncesi dönem müzik eğitiminin başlangıcı, aslında çocuğun doğumuna denk düşer. 0-5 yaş aralığında düzenli eğitim, çocukların tonal ve ritmik farkındalıklarının gelişmesini ve temel müzik yetkinliğini kazanmalarını sağlar. Böylece istek doğrultusunda ilerleyen yaşlarda başlayacakları enstrüman eğitimi için de bir ön hazırlık olur."Kendi metoduyla bilinen Japon kemancı ve pedagog Shinichi Suzuki, "Bir çocuk doğumundan itibaren güzel müzik dinleyip, çalmayı öğrenirse daha dayanıklı ve disiplinli biri olur. Müzikle ilgilenen çocuğun iyi bir kalbi olur. Ben iyi vatandaşlar yetiştirmek istiyorum." diyor. Müzikle uğraşmak sadece bireyin gelişimi için değil, toplumun gelişimi için de önemli. Ailelerin bilinçli olması ve "müzikal" zamanlar yaratması, çocuğun müzikle iç içe olmasını sağlamaları gelişimlerine katkıda bulunuyor. Tül Demirbaş şöyle açıklıyor: "Çocuklar, konuşma, yürüme gibi temel becerileri gözlem ve taklit yoluyla ebeveynlerinden öğrenir. Araştırmalara ve deneyimlerime dayanarak aynı sürecin bu yaş grubundaki çocukların müzik eğitiminde de etkili olduğunu söyleyebilirim. Bu sebeple çocukların, anne-babalarıyla birlikte müzikle geçirecekleri anların önemi büyük. Birlikte şarkı söylemek, dans etmek, günlük rutinin içine müziği yerleştirmek en genel uygulamalar. Yemek, uyku, banyo saati gibi rutinler için birlikte söyleyebilecekleri bir melodi seçebilir (hatta bu kendi besteledikleri bir şarkı bile olabilir), gün içinde bir zaman dilimini "müzik saati" olarak belirleyebilir, çocuklarının yaşlarına uygun enstrümanlar ile bu zamanı daha eğlenceli hale getirebilir, evin içinde birlikte dans edebilecekleri bir alan yaratabilirler. Daha uzman bir yaklaşım için de eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen müzik etkinliklerine katılabilirler."
Enstrüman çalmaya hangi yaşlarda başlanmalı?
Okul öncesi dönemde müzik eğitimlerinde vurmalı çalgıların öneminin büyük olduğunu belirten Tül Demirbaş, vurmalıların yanı sıra dinlenen veya söylenen bir ezgiye çocukların def, marakas, yumurta (eggshaker) gibi çeşitli orff enstrümanları ile eşlik edilebileceği gibi, farklı materyallerin de kullanılmasının mümkün olduğunu söylüyor.Bir enstrüman çalmayı öğrenebilmek, temel solfej eğitimine başlamak çocuğun müzikal ilerleyişinde önemli bir adım. Bu eğitim biraz daha büyük yaşlarda başlıyor. Amerika’daki Hoffman Academy’nin kurucusu Joseph Hoffman, kendi uzmanlık alanı olan piyano eğitimi için çocukların iki el koordinasyonlarını rahat yapabildikleri, parmaklarını rahat açabildikleri bir dönemde olmaları gerektiğini söylüyor. Hoffman, "Beş yaşında bir çocuk piyanonun beyaz tuşları üzerinde on parmağını da rahatlıkla açabiliyorsa piyano dersi almaya başlayabilir. Fakat başka bir beş yaşındaki çocuk henüz parmaklarını kullanmaya başlamamış olabilir. Bu durumda ailelerin çocuklarını gözlemleyerek enstrümana başlatmak için doğru zamanı bulmaları gerekiyor." diyor. Hoffman’ın da belirttiği gibi belirli bir yaş aralığı kadar çocuğun fiziksel gelişiminin de bir enstrüman çalmak için yeterli seviyede olması gerekiyor. Enstrümana başlamak kadar, devam ettirmek de önemli bir süreç. Örneğin, flüt eğitiminde çocuğun hemen bir parça çalması beklenmez, önce ağızlık ile çalışılarak doğru üfleme ve ses çıkarma teknikleri öğretilir.
Tül Demirbaş ise enstrümana başlama yaşıyla ilgili şunları açıklıyor: "Piyano, keman, flüt gibi çalgıların eğitimine başlamak için genellikle 5-7 yaş aralığı belirlenir. Önce enstrümanı tanıma, duruş, enstrüman tutuşu, keman gibi yaylı çalgılar için yay tutuşu gibi temel bilgiler edinilir. Solfej eğitimine de sesler arasındaki ilişkiyi öğrenerek bu yaşlarda başlamak mümkün."
Bu yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi, müzikle uğraşmak her çocuğu mutlaka olumlu yönde etkiler. Müzikle uğraşan çocuklar daha sosyal ve daha becerikli olurlar, yaşıtlarına göre daha rahat derse katılım sağlarlar. Ailelerin mutlaka çocuklarını müziğe teşvik etmeleri gerektiğini vurgulayan Tül Demirbaş son olarak şunları söylüyor: "Erken dönem müzik eğitiminin çocuk gelişimine ve sosyalliğe etkisi son derece olumlu. Müzik ile erken yaşlarda tanışan çocukların ilerleyen dönemlerde okul eğitimlerinde daha başarılı oldukları, dil, hafıza ve sayısal becerilerinin daha yüksek oranda geliştiği bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmıştır."