1. Çocuğunuzun okuluyla ne kadar bağlantılısınız?
A. Okul Aile Birliği başkanıyım; aynı zamanda iki çocuğumun da sınıf annesiyim. Bütün çocukların tüm etkinliklerini organize ediyorum. Öğretmenlerden de çocuklarımla ilgili günlük rapor alıyorum.
B. Çocuğuma daha yakın olabilmek için ilk senesinde sınıf anneliği yaptım. Artık sadece veli toplantılarına katılıyor, ara ara da öğretmenleriyle iletişim kuruyorum.
C. Çok meşgulüm. Toplantılarımdan vakit ayırabilirsem, veli toplantılarına katılmaya çalışıyorum. Öğretmenlerini de tanımama gerek olduğunu düşünmüyorum.
2. Çocuğunuzun sosyal aktiviteleri:
A. Özel ders alıyor, hemen her hafta bir doğumgünü partisine katılıyor. Kızım bale ve yüzme yapıyor; oğlum futbol ve tenis oynuyor.
B. Kızım jimnastik yapıyor, oğlum tenis oynuyor. Arada bir arkadaşlarının doğumgünü partilerine katılıyor.
C. Vaktini geçirebileceği herhangi bir şeye katılabilir; bir kafede oturabilir, atari salonuna gidebilir, internete girebilir. Bana fark etmez.
3. Çocuğunuzun günlük beslenmesi:
A. Organik sebze ve meyveler, tam tahıllı ekmek, yağsız tavuk.
B. Kendi ellerimle hazırladığım sağlıklı yiyecekler.
C. Çocuklar ne yer ki; pizza, tavuk kanatları, hamburger, vs…
4. Çocuğunuzu bakıcıya bırakır mısınız?
A. Eğer tüm özelliklerini kontrol ettiysem ve suni teneffüs gibi önemli bilgilere sahipse.
B. Bırakmamaya çalışırım. Onun tüm anlarını kendim yaşamak isterim.
C. İstekli, hevesli herhangi bir bakıcıya bırakabilirim.
5. 9 yaşındaki kızınız yeni komşunuzun çocuğuyla oynuyor. Siz:
A. Prensesinizin iyi olup olmadığını sormak için her 5 dakikada bir arkadaşının annesini ararım.
B. Yeni arkadaşının annesinin ev ve cep telefonlarının bende, benimkilerin de onda bulunmasını sağlarım.
C. Televizyonda en sevdiğim programı açar biraz kafa dinler, keyif yaparım.
6. 5 yaşındaki çocuğunuz yan komşunun çocuğuyla atıştı. Siz:
A. Tüm apartmanı toplar ve bunun bir daha olmaması için neler yapılabilir konulu derin bir toplantı yaparım.
B. İki çocuğu da karşıma alıp bunun iyi bir şey olmadığını anlatmaya çalışırım.
C. Komşumun çocuğunu bir güzel azarlar, ardından benimkine bağırırım.
7. Çocuğunuz ev ödevini sizin yapmanızı isterse:
A. Hemen kalemi, kağıdı hazırlar, ödevini yapmaya başlarım. Yeter ki o üzülmesin, yorulmasın.
B. Bu seferlik beraber yapabileceğimizi, ama bundan sonra kendi yapacağını söylerim ve beraber ödevin başına otururuz.
C. Cevabım net: Hayır, çabuk otur dersinin başına!
Eğer A’lar çoğunluktaysa ‘Aşırı Titiz’
Biraz kendinize gelin lütfen. Bu kadar aşırı ilgi ve çocukla ilgili her şeye hakim olma hırsı hem sizi yıpratacak, hem de çocuğunuzun sosyal gelişimini olumsuz etkileyecektir. Elbette çocuğunuzun hiç sıkıntı çekmemesini, zorlanmamasını istiyorsunuz; bunu hangi anne istemez ki? Fakat doğru olan biraz dişinizi sıkmak ve çocuğunuza ilginin dozunu iyi ayarlamaktır. Kendinize ve ona ayıracağınız vaktin de dengesini iyi kurmanız tüm aileniz için daha sağlıklı olacaktır.
Eğer B’ler çoğunluktaysa ‘İdeal Anne’
Çocuğunuza nasıl davranmanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz. Dolayısıyla onun gelişimi için oldukça faydalı adımlar atıyorsunuz. Zaman zaman içiniz parçalanıyor belki ona da daha fazlasını yapmak, daha fazla yardım etmek istiyorsunuz; ama bunun doğru olmadığınız kendinize hatırlatıp, iradenizi devreye sokuyorsunuz. Çocuğunuzun sosyal aktivitelerinden beslenmesine kadar aşırı titizlikten kaçınıyorsunuz, ama yapılması gereken her şeyi de bir yandan yapıyorsunuz.
Eğer C’ler çoğunluktaysa ‘Fazla Rahat’
Bu kadar rahat olunmamalı. Çocuğunuzla bu kadar ilgisiz olmanız, onun sevgiden ve ilgiden mahrum yetişmesine ve hissetmesine neden olacaktır. Bu da çocuğun ruh sağlığının olumsuz gelişmesine neden olacaktır. Ayrıca beslenme ve spor aktivitelerindeki düzensizlik de beden sağlığını olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle çocuğunuza ilginin dozunu biraz artırmanız ve onunla daha fazla vakit geçirmeye özen göstermenizi öneririz.