Okul sıralarının çoğunun ergonomik tasarımlı olmaması ve bilhassa çok küçük yaştaki çocuklar için uygun biçim ve boyutlarda olmaması bazı sorunlara yol açacak gibi görünüyor. Bu sorunların en önemlisi yanlış duruş- oturuş alışkanlığına bağlı olarak gelişen bel-sırt-boyun ağrıları ve omurgadaki şekil bozuklukları.
Romatem Bostancı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, çocuklarda okul çağından önce de çeşitli nedenlere bağlı bel ve sırt ağrılarının olduğunu, yapılan araştırmalarla da yaş ilerledikçe bu ağrıların daha sık görüldüğünün ortaya çıktığını belirtiyor.
Örneğin, 7 yaşındaki çocuklarda bel ağrısı sıklığı %1 dolayında iken 10 yaşındakilerde %6, 14 yaşındakilerde % 18 olarak belinlenmiş. Bazı bölgelerde ve yaş gruplarında bu oran %50’ye kadar çıkabiliyor. "Bu nedenle çocuklarda bel ve sırt ağrılarına sebep olabilecek faktörleri bilmek, bunları takip etmek ve en kısa zamanda önlemini almak gerekir" diyen Prof. Dr. Kalyon, anne ve babaların belirli aralıklarla çocuğun belini ve sırtını muayene edip duruş bozukluğu olup olmadığına baktırmaların gerektiğine işaret ediyor. Yapılacak işlemi şöyle açıklıyor:
"Çocuğun üst tarafını soyarak yandan ve arkadan duruşu incelenmelidir. Yan duruşta, çocuğun sırtının öne doğru fazla eğik olup olmadığına, yani kamburluğa bakılır. Arkadan incelemede ise omurgada yana doğru eğrilikler kontrol edilmelidir. Omurgada 'S' veya 'C' şeklinde eğrillikler olabilir ve buna 'skolyoz' adı verilir. Okul çağındaki çocukların yaklaşık % 2 kadarında skolyoz görülebilir ve küçük yaşta fark edip tedaviye başlanması son derece önemlidir. Sırt ve bel muayenesi sırasında omuzlar ve kürek kemikleri arasındaki yükseklik farkına, göğüs kafesindeki eğikliğe ve bel hizasındaki kıvrımlarda asimetrik durum olup olmadığına bakılmalıdır. Öne eğilme sırasında göğüs kafesindeki ve sırttaki eğriliklerle beraber simetri bozuklukları daha iyi fark edilebilir. Böyle bir bulguya rastlanırsa zaman geçirmeden bir uzman doktora başvurup gerekli incelemeler yapılmalıdır."
İlköğretim çağı çocuklarında bir diğer önemli sorunun okul çantalarının ağırlığı olduğunu belirten Prof. Dr. Kalyon, ideal okul çantasının nasıl olması gerektiğini şöyle açıklıyor:
"Okullardaki dolap ve kitaplık olanaklarının yetersizliği nedeniyle çocuklarımız her gün çok sayıda kitap ve defteri çantalarında taşımak zorunda kaldığından omurgaları aşırı derecede zorlanıyor. Okul çantalarının ideal ağırlığı, vücut ağırlığının % 10’unu geçmemelidir. Örneğin, 5-6 yaşlarındaki bir çocuğun vücut ağırlığına 20 kg kabul edersek, çantanın ağırlığının en fazla 2 kg olması ve sırta tam temas etmesi gerekir. Ama hepimizin bildiği gibi çocuklar çantalarında çok daha fazla ağırlığı taşımaya zorlanıyor. Ağırlık azaltılamıyorsa, çanta mutlaka çift askılı olmalı ve sırtta taşınmalıdır. Ağır çantaların tek taraflı elde veya omuzda taşınması omurga sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir."
Prof. Dr. Kalyon, ders aralarındaki sürelerin çocukların çeşitli aktiviteler yapması için yeterli olmadığını vurgulayarak, "Okul dışındaki zamanlarda, çocuklarda arkadaşlık ve paylaşım duygularının gelişmesi, hareketsizliğe bağlı sorunların engellenmesi bakımından arkadaşlarıyla birlikte açık havada oynayabilecekleri oyunlara, olanaklar elverdiği takdirde yüzme sporuna teşvik edilmelidirler" diyor.
Prof. Dr. Kalyon, okul çağındaki çocukların evde televizyon veya bilgisayar karşısında geçirecekleri sürenin bir saat olarak sınırlandırılması gerektiğini kaydediyor ve şu uyarıda bulunuyor:
"Çocuklarda çok değişik nedenlerle bel ağrıları olabilir ve bunların bir kısmının nedeni dıştan muayene ile anlaşılamaz. Böyle bir durumda, çocuğu uzman bir hekime muayene ettirmek ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra asıl nedene yönelik bir tedaviye başlamak en uygun yoldur."