Eskiden neredeyse bir hastalık olarak görülen 'tek kardeş' olma hali gerek günümüzün ekonomik koşulları gerekse kadınların eskiye oranla daha geç yaşta çocuk sahibi olmaları sebebiyle artık daha yaygın bir durum halini aldı.
Uzman Klinik Psikolog Merve Büyükkucak, tek çocuk ve kardeşle büyüyen çocukların gelişimleri arasındaki fark ya da benzerlikleri şöyle anlatıyor:
Kardeşsiz büyümek avantaja dönüşebilir
"Yakın zamana dek tek çocukların kardeşlerin sağlayacağı çeşitli öğrenme olanaklarından mahrum kalacakları, şımarık, bencil, yalnız ve uyumsuz çocuklar olacakları düşüncesiyle dezavantajlı durumda olduklarına inanılıyordu. Halen ailelerin, çocuklarının böyle özelliklere sahip tek çocuklar olarak büyümelerine engel olmak için ikinci çocuklarını dünyaya getirmeye karar verdiklerine sıkça rastlıyoruz.
Ancak iddia edilenin aksine konuyla ilgili son 25 yılda yapılan ampirik çalışmalar, tek çocuklar ile ilgili olumsuz önyargıları şiddetle reddediyor. Tek çocuklar ile kardeşi olan çocuklar arasında bulunabilen yegane farkların ise düşünülenin aksine tek çocukların avantajına olduğunu gösteriyor.
Buna göre, tek çocukların gelişimsel anlamda kardeşi olanlardan daha geride olmadıkları, hatta başarı motivasyonları ve zeka gelişimleri açısından kardeşi olan çocuklara oranla görece daha avantajlı durumda oldukları görülüyor. Bunun yanı sıra yine yaygın inanışın aksine tek çocuklar genel uyum ve sosyal beceri anlamında kardeşi olan yaşıtlarına oranla bir farklılık göstermiyorlar.
Tek çocukların sosyalleşme problemi olmaz
Ailelerin genellikle kardeşi olmadan büyüyen çocuklarının sosyalleşmeleri ile ilgili endişe yaşadıklarını görüyoruz. Ancak araştırmalar ilkokul çağındaki tek çocukların kardeşi olan yaşıtlarıyla yakın arkadaş sayısı ya da arkadaşlık kalitesi anlamında bir farklılık göstermediklerini gösteriyor. Sosyalleşme ya da oyun aktiviteleri açısından da okul öncesi dönemdeki tek çocuklar ile kardeşi olan çocuklar arasında bir fark görülmüyor. Daha da önemlisi sosyal beceriler açısından bu benzerlik yetişkinlikte de devam ediyor.
Ancak her ne kadar kardeşlerle rekabet etmeme ya da çatışma yaşamama durumları bu çocuklar için bir lüks gibi görünse de, tek çocukların yaşıtları ile çatışma çözme ve çatışma yönetme becerileri bakımından yoksun kalabilme olasılıkları aileleri düşündürtebilir. Bu noktada tek çocukların kendi yaş grubundan çocuklarla sıkça bir araya getirilmeleri onlara bu deneyimi kazandırma açısından yararlı olacaktır.
Araştırmalar sağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkisinin tek çocukların gelişimlerine olumlu katkıda bulunan en önemli faktör olduğuna işaret ediyor.
Tek çocukların sosyal beceriler, karakter ve uyum açısından iki çocuklu küçük ailelerin çocuklarına benzer özellikler gösterdikleri, çok kardeşli daha geniş ailelere oranla bu iki grubun daha avantajlı olduğu görülüyor. Bu durum, ebeveyn-çocuk ilişkisindeki kalitenin önemine vurgu yapmakla birlikte, çok çocuklu ailelerden farklı olarak küçük ailelerdeki çocukların ebeveynleri ile daha fazla birebir ve kaliteli zaman geçirme olanaklarının olması ile ilişkilendirilebilir. Nitekim ebeveynlerle geçirilen birebir ve kaliteli zamanın çocuğun entelektüel kapasitesinin gelişmesine ve daha olgun davranış kalıpları edinmesine yardımcı olacağı bir gerçektir.
Elbette ki bu sonuçlar kardeş ilişkilerinin çocuk gelişimi üzerine olumlu sonuçları olduğu gerçeğini yadsımaz. Ancak görülen o ki kardeşlerin yokluğu başkalarıyla, özellikle de ebeveynlerle kurulan sağlıklı ve kaliteli ilişkilerle telafi edilebilir. Günümüzde aileler giderek küçülse de ebeveynler kardeşsiz büyüyen çocuklarının sosyal ve entelektüel gelişimi açısından endişe etmemeli, çocuklarının sayısından çok onlarla birebir kuracakları özel ve kaliteli bağlara önem vermelidir."