Sosyal fobinin bir hastalık olduğunu belirten Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi (BRSHH) Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, birçok psikiyatrik hastalıkla birlikte görülebilen sosyal fobi belirtilerinin ergenlik döneminde (15-25 yaş) başladığına dikkat çekiyor.
Sosyal fobi ergenlik döneminde başlar
Doç. Dr. Kurt, “Çarpıntı, terleme, gerginlik, ağız kuruluğu, yüz kızarması ve midede rahatsızlık hissi en sık belirtileridir. Sosyal fobikler için en sıkıntı verici davranışlar ise, kalabalık önünde konuşmak, başkalarıyla birlikte yemek yemek, başkalarının önünde yazı yazmak, toplu taşıma araçlarıyla seyahattir” diyor.
Sosyal fobinin birçok psikiyatrik hastalıkla birlikte görülebileceğini de aktaran Doç. Dr. Kurt'a göre depresyon, agorafobi, yaygın anksiyete bozukluğu, alkol ve madde kullanımı, intihar en sık birlikte görülen durumlardır. Alkol ve madde kötüye kullanımı 2-3 kat artar, çünkü kendi kendini tedavi edici araçlar olarak kullanılır.
Araştırmaların, hastalığın Türkiye ve dünyada farklı oranlarda görüldüğünü gösterdiğini söyleyen Doç. Dr. Kurt, "Çünkü bazı toplumlarda utangaçlık ve çekingenlik desteklenen ve tasvip edilen bir durumdur. Ülkemizde ‘ne kadar uslu çocuk’, ‘ne kadar ağırbaşlı genç’, ‘ne terbiyeli, hiç sesi çıkmıyor’ cümleleri hepimizin kulağına çalınmıştır. Ülkemizin batı ve doğu coğrafyasında farklı tutumlar olduğu gibi dünyanın bize göre doğu ve batısında da farklı tutumlar ve gelenekler sosyal fobi oluşumuna zemin hazırlar veya önleyici olur. Örneğin, Japonya’da normal kabul edilen bir davranış ABD’de sosyal fobik bir davranış, yani hastalık olarak kabul edilebilir. Yani toplum-aile tutumları ve eğitim önemli bir faktördür” diyor.
Sosyal fobi kadınlarda daha sık görülüyor
Hastalığın biyolojik bir yanı olduğunu da hatırlatan Doç. Dr. Kurt, “Sosyal fobi aynı aile içinde ve ikizlerde daha sık görülür. Farklı toplumlarda yaygınlığı yüzde 5-15 civarında bulundu. Bazı araştırmalar kadınlarda daha sık görüldüğünü göstermekle birlikte, erkeklerin sosyal anksiyetelerini yatıştırmak için alkole başvurmaları nedeniyle daha az sosyal fobi tanısı almaları açıklayıcı olabilir. Medeni durum olarak sosyal fobik olanların olmayanlara göre daha sıklıkla yalnız yaşayan, evlenmemiş ya da boşanmış kişiler oldukları görülür" açıklamasını yapıyor.
Tedavinin en önemli ayağının bu durumun bir “huy” ya da kişilik özelliği değil, hastalık olduğunun kavranmasından geçtiğini vurgulayan Dr. Kurt'a göre, günümüzde pek çok ilaç sosyal fobi tedavisinde kullanılır ve başarılarını ispat etmiştir. En etkili terapi yöntemi diğer kaygı bozukluklarında olduğu gibi bilişsel davranışçı terapidir. Bunun bir parçası olarak sosyal beceri eğitimi uygulanması gereken yöntemdir.