Ergenlik hormonsal dengelerin değişimi ile birlikte meydana gelen; çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Bu süreçte bireyler çocuksu davranışlarını terk eder ve erişkin rolüne bürünmeye başlar.
Ergenlik yaşı ırk, genetik, sosyoekonomik ve kültürel şartlar gibi birçok etkene göre değişiklik göstermekle birlikte 12-20 yaş arası olarak kabul edilir. Bu dönem ülkemizde kızlarda 10-12 yaşları arasında erkeklerde 12-14 yaşları arasında başlar.
Toplumsal etkiler ve fiziksel değişimlerdeki farklılıklar sebebi ile kız ve erkek çocukları ergenlik döneminde farklı şeyler yaşarlar, fakat bu süreç her iki cinsin de en savunmasız ve zayıf olduğu süreçtir.
Bu evrede toplumsal kabullenilme, bir gruba ait olma kavramları gelişirken fiziksel olarak da cinsiyet hormonlarının üretimi artar ve ergende cinsel davranışlar başlar.
Bu dönemde ergende hem fiziksel hem de sosyal kimlik açısından değişimler vardır ve yeni bedeniyle tanışması, kabul etmesi için uzunca bir süre ve bir sürü farklı kimlik denemesi gerekecektir.
Ergenlik döneminde çocuk, cinselliğinin farkına vararak vücuduyla çok fazla ilgilenir ve cinsellik daha fazla ilgisini çeker.
Ergenlikle birlikte çocuğun yaşamında cinsel gelişim de gözlenir. Pek çok anne ve baba bu süreçte ne yapacağını, nasıl davranacağını, nasıl konuşması gerektiğini bilemez. Bu dönemde anne ve babaların bazı yanlış yaklaşımları çocukların yetişkinlikte birtakım sorunlarla karşılaşmasına neden olur. Bu dönemde anne ve babanın doğru tutum ve davranış sergilemesi çok önemlidir.
Bedendeki değişim ve sonuçta fizyolojik olarak haz duygusunun oluşması ergenin öncelikle kendisini keşfetmesi sonucunu doğurur. Cinsel düşünceler oluşmasıyla ilk mastürbasyon yaşanır ve erişkinlerdekine benzer cinsel fanteziler oluşturulur.
Ergenlik döneminde cinsellik biyolojik açıdan bakıldığında mümkün görünür. Fakat cinsel ilişki için sadece biyolojik yeterlilik değil, ruhsal ve sosyal açıdan da yeterlilik gerekir. İlk cinsel tecrübe yaşanmadan önce bireyin kendi cinselliği anlaması ve tanıması gerekir. Bunun yanı sıra bu ilişkinin toplumsal ve bireysel sonuçları değerlendirilmelidir. Olgunlaşmamış bir ergen için sağlıksız bir cinsel ilişki ciddi sorunların başlangıcı olabilir.
O yaşlarda kişi her şeyi bildiğini, anlayabildiğini ve görebildiğini zanneder. Oysaki vahşi toplumsal yaşantının içindeki tehlikeleri bilmez. Ailesinin gözetimi ve kontrolü altından çıkarsa Afrika ormanlarında sürüsünden ayrılmış yavru ceylan gibi bir süre sonra aslanlara yem olacağı kaçınılmazdır.
Buluğ çağındaki kız veya erkek olmak çok fark etmez; erkekler de kızlar kadar tehdit altındadırlar, hatta erkekler belki biraz daha fazla. Çünkü erkek oldum diye düşünerek daha rahat hareket edebilir veya aileleri onları kız çocuklarına göre daha serbest bırakabilirler.
Cinsellik, bireyin karşı cinsle yakınlaşması ve bu yakınlaşmanın sonucu olarak bedensel ve duygusal anlamda doyuma ulaşması şeklinde tanımlanır. Cinsellik sadece fizyolojik gelişimle ilgili olmayıp duygusal ve zihinsel gelişimle de yakından ilgilidir.
Genç kızlar ve erkekler ergenlik çağını hem bedensel hem de toplumsal olarak farklı yaşarlar ve bu süreç ailesel destek sonucunda pozitif bir şekilde atlatılmalıdır.
Ergenlik döneminde birey bedensel değişimleri anlamada zorlanır; bu süreçte doğru ve sağlıklı bilgiye ulaşamaz ise sıkıntı ve hayal kırıklıkları yaşar. Fiziksel ve ruhsal değişimler onu bilmediklerini öğrenme konusunda hayli zorlar. Bu süreçte ergen gözlem yaparak bilgi edinmeye çalışır. Bu konudaki cinsellikle ilgili her konuşmaya kulak kabartır, her yazıyı okumaya çalışır, her görüntü onun ilgisini çeker.
Bilgilenme çabası içindeki ergen iletişim araçlarını kullanmaya başlar. Ergenin cinsellik ile ilgili yaşadığı en sık sorun yanlış ve çarpık bilgilenmeler ve bunun sonucunda oluşan korku, kaygı ya da tam tersi olarak kontrolsüzce gerçekleştirilen cinsel davranışlardır.
Genellikle ebeveyn çocuğunun büyüdüğünü kabul etme zorluğu ve konunun hassasiyeti nedeniyle ergenle konuşmaktan kaçınır. Onun soru sormasını bekler. Oysa ebeveyne böyle bir konuda çocuğu ile konuşmak ne kadar zor geliyorsa ergen için bu zorluk daha fazla geçerlidir. Öyleyse öncelikle ergenin bedensel değişimleri doğru algılaması ve cinsel davranışları doğru yorumlaması için sağlıklı bilgiye ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç eğer anne baba tarafından karşılanmazsa ergen çok farklı kaynaklardan bilgilenme çabası içine girecektir. Bu bilgilerin doğruluğu karşısında ise yorum yapma şansımız olmayacaktır.
Cinsel bilgilerin verilmesi için en uygun yaşlar 9-10 yaşarıdır. Çocukların dışarıdan yanlış ve sapkın bilgiler edinmesini engellemenin tek yolu onlara doğru, bilimsel ve özendirici bilgiler vermektir.
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte aileler için ergen cinselliğinde ciddi bir sorun daha belirdi. Gençler internette porno sitelerine çok rahatça girebiliyor ve bu yolla cinselliği sağlıksız öğreniyorlar. Bu sağlıksız sürece engel olabilmek için:
• Çocuğunuza cinselliğin doğal, ancak yeri ve zamanı geldiğinde yaşanacağını anlatın.
• Çocuğunuzun bu sitelere girdiğini bildiğinizi onu utandırmadan hissettirin. Bunun doğru bir cinsellik olmadığını anlatın.
• Bu tür sitelere girişi engelleyen programlar var, onlardan yararlanın.
• Bu sitelere dışarıda girmek isteyebilir. Bu durumda mutlaka cinselliğin zamanı ve yeri geldiğinde özel bir duygu paylaşımı olduğunu anlatın.
• Çocuğunuzu bilgilendirirseniz internette seks sitelerine rağbet etmeyecektir.
İlişkiler, kadınlar, erkekler, cinsellikle ilgili merak ettiği tüm soruları bilmesi gerektiği kadarı ile cevaplayın. Tüm soruların cevaplarını verirken yüz ifadeleriniz, kendinizden emin tavrınız ve rahatlığınız çok önemlidir. Tüm anlattıklarınızın normal bir durum olduğunu ona hissettirmelisiniz.
Günümüzde pek çok genç, bilgisizlik, filmlerdeki gerçek olmayan hayat tarzlarını örnek alıp, anne ve babanın baskısı ve batı dünyasının etkisi ile erken yaşta cinsel deneyimler yaşıyor fakat bu deneyimler birtakım sorunlara yol açıyor.
Erken cinsel deneyimlerdeki bazı tehlikeler
• Gebelik: Bilinçsiz cinselliğin birinci ürünü gebelik olacaktır. Gebelik oluşması sonucu bunun çözümünü bulamayan genç bunalıma girecek, okuldan geri kalacak, evden kaçabilecek veya bu sorunu çözmek için para bulmaya çalışacaktır. Bu parayı da genelde hırsızlık, uyuşturucu taşıyıcılığı, fahişelik yaparak kazanıp sorunu çözerler. Bu satırlar bazılarınıza uzak veya ürkütücü gelebilir ama maalesef bunlar sıkça gördüğümüz olaylardır veya gebeliği son ana kadar saklayacak ve artık çocuk sahibi olacaktır. Kendi çocuk olan genç bu yükü taşıyamaz. Çocuk yaşta anne ve baba olmak zorunda kalan ergenlerin çocukları da kendileri gibi sorunlu olur.
• Kontrolsüz ve bilinçsiz yaşanan ilişkiler sonucunda cinsel yolla bulaşan hastalıklar yaygınlaşır. Hatta AIDS gibi ölümcül süreçlere kadar taşınır. En basitinden tedavi edilmeyen basit bir cinsel hastalık üremeyi engeller.
• Süreçlere hakim olamayan gençler bir anda kendilerini cinsel sapmaların içinde bulurlar.
• Masumane yaşanmış cinsel yaklaşımlar tehdit ve şantajla profesyonelliğe kadar taşınır ve aileler yıkılır.
• Gece hayatı ve getirisi olarak içki ve uyuşturucu kullanımı facialara yol açar.
Cinsellik doğal bir ihtiyaçtır. Ancak yemek içmek gibi zorunluluk değil, seçimlik bir ihtiyaçtır. Cinsel enerji sadece cinsellikle boşalmaz. Dans ederek ya da arkadaşlarla yapılan çeşitli faaliyetlerle de boşalabilir. Mastürbasyon birçok cinsel davranıştan biridir. Ve her insanın yaşamında cinselliğin rolü ve cinselliğe verdiği önem farklı olacaktır.
Bu süreçte gençlerle konuşmalı, onlara önem vermeli, çeşitli sporlara yönlendirmeli ve belki bir rahatlama yolu olan mastürbasyon kötü ve pis olarak gösterilmemelidir.
Ergenlik döneminin sağlıklı olarak atlatılması gençlik ve yetişkinlik dönemi için çok önemlidir. Yetişkinlikteki kendine güven, başarı vb. birçok özelliğin temeli ergenlikte atılır. Bu zor süreçte çocuğunuz ve sizin için danışabileceğiniz ve sorunların çözümünde size profesyonel destek sağlayacak bir uzmanla çalışmanız faydalı olabilir.
Uz. Dr. Cenk Kiper