Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Güvenç Karlıkaya konu hakkında soruları şöyle yanıtlıyor:
“Belli yaşlarda, primordial folikül denilen bu küçük yumurtaların azalması ve tüketilmesi sonucunda, adetlerin kesilmesi yani menopoz dediğimiz durum meydana gelir. Ortalama 48 ila 52 yaşları arasında meydana gelen bu durum, kadının normal yaşam döngüsünün bir parçasıdır.
Erken menopoz nedir?
Ancak bazı kadınlar çeşitli nedenlere bağlı olarak, menopozu daha erken yaşar. 40 yaşından önce bir kadının kalıcı olarak adetten kesilmesi, 'erken menopoz' adını alır. Günümüzde kadınların yaklaşık yüzde 10'u 45 yaş, yüzde 2'si de 40 yaş altında adetten kesilir.
İster normal menopoz dönemi olsun isterse erken menopoz olsun, üreme fonksiyonlarının, yani gebe kalma şansının menopoza yaklaşırken yıllar öncesinde azalmaya başlaması dikkat çekici bir durumdur. Azalan yumurtalık kapasitesi gebelik şansını da azaltır. Başka eşlik eden nedenlerle gebe kalma sorunu yaşayan kadınlarda bu durum daha büyük bir problem olarak karşımıza çıkar. Eğer bu olay erken yaşlarda oluşursa buna ‘erken yumurtalık yetmezliği’ adı verilir.
Erken yumurtalık yetmezliği neden oluşur?
Erken yumurtalık yetmezliği genellikle tek tek oluşan olgulardır ve şu andaki bilgilerimizle birçok olguda neden ortaya çıkarılamıyor. Ancak aynı ailelerde, birinci derece akrabalarda (anne, abla gibi) sıklıkla görülmesi, o aileyi etkileyen bir genetik faktörün önemli olduğunu gösterir. Yine, kromozom bozuklukları özellikle X kromozomunun kırıkları, eksiklikleri, mutasyonları yüzde 5 ila 10 olguda sorumlu tutulur. Bunun dışında da, üreme fonksiyonları ile ilgili diğer genlerde ve kromozomlardaki bazı değişikliklerin erken yumurtalık yetmezliği ile ilgili olduğu bilinir.
Öte yandan, özellikle vücudun diğer hormon üreten organlarının, örneğin tiroit bezi, böbrek üstü bezi veya şeker metabolizması ile ilgili organların hastalıklarında, bu durumla daha sık karşılaşılması, vücudun hormon üreten organlara karşı genel bir tepki hastalığının (otoimmun hastalıklar) olabileceğini bize gösterir.
Erken yumurtalık yetmezliğinde, üzerinde durulması gereken bir diğer faktörde iatrojenik yani dışardan oluşturulan yetmezliklerdir ki, bunlar arasında en önemli sırayı kanser veya başka hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçların, kemoteröpatik ajanların yumurtalık üzerine yaptığı zararlı etkiler ve yumurtalıklara çeşitli nedenlerle yapılan operasyonlar gelmektedir.
Erken yumurtalık yetmezliği nasıl anlaşılır?
Erken yumurtalık yetmezliğinin kendine özgü bir belirtisi yoktur, bazen hiç fark edilemeyebilir. Ancak klasik menopoz öncesi belirtiler, yani adet sürelerinin kısalması veya uzaması, adet miktarındaki değişiklikler genellikle görülebilir. Hastalar çoğunlukla doktora adet düzenindeki değişimler nedeniyle veya gebe kalmada sorunlar yaşadığı için gelir. Yapılan muayene, ultrason ve hormon bulguları sonucunda tanı konulur.
Erken yumurtalık yetmezliğinin tedavisi var mıdır?
Şu andaki klasik bilgilerimize göre, yumurtalar sadece daha doğmadan anne karnındayken oluşur, daha sonra yeni yumurta oluşumu gerçekleşir. Erken yumurtalık yetmezliği, yumurtaların azalması veya tükenmesi neticesinde ortaya çıktığı için, her ne sebepten olursa olsun bu durumu geri çevirebilmek mümkün olmaz. Durum saptandığında, ilk olarak hastayı bilgilendirmek, bundan sonraki yaşamında alması gereken önlemleri anlatmak, olası faktörleri araştırmak, örneğin kromozomal bir problem varsa bunun başka olası problemlere yol açmasını engellemek, tiroit, böbrek üstü bezi ile birlikte giden bir problem varsa, kadının sağlığını etkileyecek bu problemlerin önlemini almak gerekir. Adet düzensizliği veya kesilmesi varsa hormon tedavileri ile kontrol altına almak mümkün olabilir.
Erken yumurtalık yetmezliği olan veya riski olan kadınlara neler tavsiye edilmelidir?
Bu durumdaki kadınlar için en önemli sorun, çocuk sahibi olmak, bunun için planlama yapmaktır. Günümüzde, kadınların sosyal hayatta ve iş yaşamında yerlerinin genişlemesi nedeniyle gebelik planlamaları daha geç yaşlara kalır. Dolayısıyla erken yumurtalık yetmezliği riski olan bir kadında bu durum daha büyük ve bazen geri dönülemez sorunlara yol açabilir.
Özellikle yakın aile bireylerinde, erken yumurtalık yetmezliği problemi bulunan, herhangi bir nedenle, yumurtalıklara zarar verebilecek bir tedavi veya operasyon geçirenlere yumurtalıklarının durumu hakkında özellikle 30'lu yaşlarının başlarında bilgi sahibi olmalarını öneriyoruz. Yapılacak ultrason muayeneleri, hormon ölçümleri ve özellikle yumurtalık rezervini en iyi şekilde yansıtan AMH hormon ölçümleri bize bu konuda bilgi verecek ve kadının gebelik konusundaki planlarını yaparken bunu da göz önünde bulundurmasını sağlayacaktır. Operasyon veya kemoterapi alacak kişilerin bu işlemler öncesinde üreme fonksiyonlarını korumaya yönelik yumurtalık dokusu dondurulması, yumurta veya embriyo dondurulması gibi konularda bilgilendirilmesi hayati önem taşır."