Verona'da nereye gitmeli?
Verona son derece güzel ve romantik bir kent. Ne de olsa tarihin en büyük aşk destanlarından birine sahne olmuş. Romantizmi oradan geliyor. Somut tarihi 2000 yıl öncesine kadar iniyor. Günümüzde opera ve konserlerin düzenlendiği arena örneğin, iki bin yıllık bir anıt olarak karşımızda dimdik durmakta. Aslında İtalya’nın çoğu Roma Uygarlığı'ndan nasibini almış ancak Verona’daki arena Roma ve Capua’daki Roma anıtlarından sonra üçüncü en önemli anıt olarak görülüyor. İtalya’nın çok önemli iki şarap bölgesi de Verona yakınlarında bulunuyor. Bunlardan birincisi olan Valpolicella Roma döneminden bu yana şarap üretiyor. Zaten ismi de Val- vadi, poli – çok sayıda, cella-mahzen sözcüklerinin bir araya gelmesiyle' çok mahzenli vadi' anlamına geliyor. Bölgenin bir diğer apelasyonu da Valpolicella ile aynı üzüm türlerinden üretilen Bardolino şarabı oluyor. Bu şarap Garda Gölü kıyısındaki kasabanın adını taşıyor.
Garda Gölü demişken, turun önemli duraklarından biri olan bu göl İtalya’nın en büyük gölü. Garda bize tam bir Akdeniz iklimini yaşatıyor ve ülkemizde 40. Paralelin üzerine çıkmayan zeytin ağaçları bu gölün yarattığı iklim sayesinde 44. Enlemde, yani neredeyse Ukrayna seviyesinde şaşılacak sayıda beliriyor ve manzarayı süslüyor. Garda Gölü kıyılarında geçirdiğimiz bu gün ayrıca Lazise ve Sirmione gibi çok güzel iki kasabayı da gezme olanağı buluyoruz.