Doula Özge Dündar
Saba Deniz, röportajının ikinci bölümü olan bu yazısında ise Doula Özge Dündar ile bir Doula'nın neler yaptığını, normal doğum sürecinde Doula ile çalışmanın yararlarını konuşuyor...
1- Sevgili Özge Dündar, doula olmak için aldığınız eğitim nasıl bir eğitim? Herkes doula olabilir mi?
9 aylık bir eğitim sürecinden geçiyoruz aynı hamilelik gibi. Yurtdışındaki doula eğitimleri çok daha kısa sürüyor. Eğitmenimiz Julia Steils Paçacıoğlu. Amerika’da almış olduğu üç eğitim sistemini birleştirerek bu kurs programını oluşturmuş.
İtiraf etmeliyim ki, başta biraz çekinmiştim: ‘Nasıl olacak? Alacağımız eğitim yeterli olacak mi?’ diye. Fakat, Julia’nın deneyimini ve bilgisini fark ettikçe çok doğru bir karar verdiğimi anladım.
Eğitimimiz boyunca sunumlarımız, ödevlerimiz, katılmak zorunda olduğumuz 6 staj doğum, okumamız gereken kitaplar, reflexsoloji, koku tedavisi eğitimleri ve tabi ki sınavlarımız var. Bence bunlardan daha da önemlisi, aldığımız eğitim bizi doğumun ruhani, meditatif tarafıyla tanıştırıyor. Kendi doğumlarımıza kadar inip, önce bizleri kendi travmalarımızla yüzleştiriyor. Kendi içsel çalışmalarımızı yapıp, katılacağımız doğumlara yargısız, sevgi dolu ve pozitif destekçiler olarak katılmamızı sağlıyor. Çok sevdiğim bir söz var Dr.Michel Odent’in (Dünya çapında doğal doğumla ilgili yayınlanmış birçok bilimsel eseri olan ünlü Fransız kadın doğum uzmanı) “Eğitimle Doula olunmaz, Doula sadece olunur.” Şu ana kadar katıldığım doğumlarda, bu sözün doğru olduğunu ben de hissettim.
Doula olmak için medikal bir geçmişe sahip olmanız gerekmez. Çok sabırlı, sevgi dolu ve empati yeteneğinizin gelişmiş olması gerekir. Kadınların gücüne inanan, anne adaylarını ve eşlerini doğum öncesi, doğum sırası ve sonrasında desteklemek isteyen herkes Doula olabilir.
2- Normal doğum ile sezaryan arasındaki fark sence nedir? Normal doğum riskli değil mi?
Önce şunu belirtmek istiyorum, sezaryen normal doğumun alternatifi değildir. Ancak acil durumlarda uygulanması gereken cerrahi bir müdahaledir. Bence en önemli fark bu… Sezaryen ciddi bir ameliyattır. Riskleri normal doğuma göre çok daha fazladır. Hamile anneler hasta değil ki ameliyata ihtiyaçları olsun. Sonra normal doğum yapan anneler doğumdan sonra istediği zaman yemek yiyip, duş alabilir. Anne bebeğiyle hemen kucaklaşabilir, bebeğiyle ilgilenebilir, emzirebilir çünkü doğumda salgılanan hormonlar sayesinde sütü hemen gelir. Evet anne sancı çeker, bebek zorlu bir yolculuk geçirir ama unutmamalıyız ki herşeyin bir nedeni var. Bu çok derin bir konu aslında...
Normal doğumda anne ve bebeğin vücudunda birçok hormon salgılanır. Bebek dünyaya gelmeye kendi karar vermiş hatta kendi bedeninden salgıladığı bazı maddelerle annesinin doğumu başlatmak için salgıladığı hormonların devreye girmesini sağlamıştır. Bu hormonlar sezaryen ameliyatında devreye girmez. Tabii bu konuya değinmişken şunu söylemeden geçemeyeceğim, doğumumuzun normal olması için doğum kendiliğinden başlamalı ve gereksiz müdahalelerden uzak durulmalıdır.
Örnek vermem gerekirse; son yıllarda çok moda olan epidural anestezi kullanılarak yapılan doğumların ne kadar normal olduğu da tartışılır. Biz, epiduralle normal doğum yaptığınızı sandığınızda, aslında sadece vajinal doğum yapmış oluyoruz. Ağrı kesici vücudumuza girdiğinde artık beyin doğum hormonlarını salgılamayı bırakıyor. Saat gibi çalışan bedenimiz, doğumda bize yapılan her müdahaleyle doğallıktan biraz daha uzaklaşıyor.
Bir de bugün şöyle bir şey duydum,”vajinamı kestireceğime, karnımı kestirmeye karar verdim” ve bunu söyleyen kişi yurtdışında eğitimini tamamlamış, sosyal statü olarak yüksek bir mevkiide olan biri. Artık durumu siz düşünün…
Kadınlarımız doğum konusunda bilgilenmeli, çünkü bilgisizlik korkuları da ardından getiriyor. Bu arada ben gerçekten gerektiğinde uygulanan her müdahaleyi destekliyorum, bu kendi doğumum içinde geçerli.
Doğum da aynı hayat gibi: Ne zaman, ne olacağı belli olmuyor. Siz normal doğum istersiniz, bir de bakmışsınız gerçekten ters giden şeyler var. O zaman tabii ki yaşasın teknoloji
3- Eğitimden önce de normal doğumdan yana mıydın?
Evet. Tabii itiraf etmeliyim ki eğitimimiz ilerledikçe doğal doğuma olan inancım daha da arttı.
4- Doktorlar bir doulaya nasıl yaklaşıyor? Onların alanlarında dolaşan yabancı biri gibi görmüyorlar mı? Yardımcı oluyorlar mı?
Yurtdışında okumuş, dolayısıyla doula kavramına yabancı olmayan doktorlarımızın bize yaklaşımı çok daha iyi oluyor. Hatta bizi destekleyen, doğumlarına katılmamıza (annenin onayını alarak) izin veren doktorlar var. Kendi adıma henüz can sıkıcı bir olayla karşılaşmadım,umarım karşılaşmam da ama karşılaşan arkadaşlarımın hikayelerini çok dinledim. Genelde anneler doğumlarında doula desteği alacaklarını doktorlarına söylediklerinde doktorların tepkisi ‘benim işime karışmazsa gelsin’ oluyor. Bu cümleye çok gülüyorum, yani biz ne yapacağız ki, ‘Doktor Bey hiç öyle yapılır mı, bebek öyle tutulur mu?” mu diyeceğiz? Ama ben inanıyorum ki doulaların yararlarını, aslında doktorların işlerini normal doğumda ne kadar kolaylaştırdıklarını gördüklerinde, her şey çok farklı olacak. Bunun için sanırım biraz zamana ihtiyaç var.
5- Okuyucularımızdan bir doula ile çalışmak isteyen olursa bu süreç nasıl işliyor?
Aile benimle iletişime geçtikten sonra buluşup tanışıyoruz. Babaların da bu görüşmede olmasında büyük yarar var. Kendimi tanıtıp ne yaptığımı, ne yapmadığımı, benden ne beklediklerini, doğum hakkındaki düşüncelerini, korkularını soruyorum. Bu buluşma sonunda beraber çalışmaya karar verirsek, doktorlarına bundan bahsetmelerini istiyorum. Doktor istemezse, maalesef ben o aileyle çalışmayı tercih etmiyorum çünkü doğum anında herşey daha da karmaşık hale gelebilir, bunu hiç istemem. Doktorun onayını da aldıktan sonra, kendisiyle tanışmak için ilk kontrole anneyle beraber gitmeyi tercih ediyorum ve sonra doğum için çalışmalara başlıyoruz.
Annenin hamileliğinin hangi haftasında beni bulduğunun pek önemi yok ama ne kadar erken olursa o kadar iyi. Doğuma kadar anne ve babayla, nefes teknikleri, doğum pozisyonları, ilaç dışı ağrı kesici teknikler hakkında 2-3 defa çalışıyoruz ve doğum başlayıp beni aradıklarında, kendi tercihlerine göre hastanede ya da evlerinde buluşup, annenin bebeği ilk emzirdiği ana kadar yanlarında destekçileri oluyorum.
6- Bütün doğum süresinde orada olmak zor değil mi? Normal bir doğum kaç saat sürüyor?
Tabii bazen doğum süreçi çok uzun olabiliyor. Örneğin; bir anne bebeğini 5 saate doğururken, bir diğeriyle 15 saatlik uzun bir maraton koşabiliyoruz. Ama bütün o yorgunluk, uykusuzluk, o minikcik bebeğin, annesinden doğduğu, ilk nefesini aldığı, o mucizevi ana tanık olduğumuzda yaşadığımız her zorluğu unutturuyor.
7- Son olarak bebek bekleyen anne adaylarına söylemek istediğin bir şey var mı?
Doula olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Doğumda annelere verdiğimiz desteği, gerçekten işe yaradığımızı herkese anlatmak, deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.
Artık filmlerde gördüğümüz, doğum yaparken çığlık atan kadın imgesini unutun. Biz doğumu hep öyle olacak sandık, korktuk. Artık uyanalım, evet doğum acı verir. Ama kadın bedeni doğurmak için dizayn edilmiştir. Bedenimize sahip çıkalım ve bu mucizeyi yaşaması için ona izin verelim.
Bu röpartajın bebek bekleyen veya hamile kalmayı düşünen bütün annelere ulaşması ve sorularına cevap olması dileğiyle...
Saba Deniz
Yaşam Koçu ve Nefes Terapisti
Bu röportajın birinci bölümü olan Bir doğum meleği (Doula) tanıyalım! yazımı okumak için tıklayınız...
Doula Özge Dündar İletişim Bilgileri
ozge@dogummelegi.com
Tel: 0535 411 18 91
www.dogummelegi.com
