Bu modern çağ hastalığından kurtulmanın vakti geldi. Sürekli acele etmek, telaş halinde olmak ufak bir detay gibi gözükse de; yorgunluk, stres, kilo kaybı, cinsel isteksizlik gibi sorunlara neden olabiliyor. Dolayısıyla kendinizi yavaşlatmayı öğrenirseniz ve bunu yaşamınız boyunca uygulayabilirseniz, birçok hastlığa yakalanma riskini azaltabilir, daha iyi ilişkilere sahip olup, daha uzun yaşayabilirsiniz…
Yavaşlayın; enerjiniz artacak
Böylesine hızlı bir tempoda yaşamak, sağlıksız bir şekilde nefes almaya, kesik soluklara; dolayısıyla beyin ve vücut için gerekli olan yeterli seviyede oksijenin alınmamasına neden olur. Bu da halsizliğe, bitkinliğe ve sinirliliğe yol açar... Peki enerjimizi yükseltmek için nasıl yavaşlayabiliriz? Nefesinizi burundan içinize çekerek 1'den 4'e kadar sayın. Ardından yine aynı şekilde sayarak nefesinizi burnunuzdan yavaşça bırakın. Diyaframınıza dikkat edin; nefes alırken yükselip, verirken sönmesine özen gösterin. Bunu gün boyunca aklınıza gelen her zamanda uygulayın.
Yavaşlayın; formunuzu koruyabileceksiniz
Fazla kilolarınızın sebeplerinden birinin hızlı yemek yemek olduğunu biliyor muydunuz? Tabağınızı hızlı bir şekilde silip süpürdüğünüzde, midenize "doydum" sinyalini beyne göndermesi için ihtiyacı olan 20 dakikayı vermemiş oluyorsunuz. Dolayısıyla sinyal beyninize ulaşana kadar siz ihtiyacınız olandan çok daha fazla kaloriyi almış oluyorsunuz. Ayrıca telaş ve acele yüzünden ertelediğiniz öğle veya akşam yemekleri de vücudunuzun kalorileri yağ olarak depolamasına ve kilo almanız neden olur. Peki yemek konusunda nasıl yavaşlayacağız? Yemek yerken televizyon izlemeyerek, cevapsız e-mail'lere cevap yetiştirmeye çalışmayarak; yani teknolojiyi devre dışı bırakıp yediğimiz yemeğin her lokmasını hissederek, ruhumuzu da besleyerek... Düşünsenize, eğer o son birkaç lokmayı ağzınıza atmadan önce doyduğunuzu fark edip, elinizdeki çatalı bırakırsanız, bir günde aldığız kalori miktarından 100 kalori azaltabilirsiniz; ki bu da yılda 5 kg eder.
Yavaşlayın; daha iyi bir anne olacaksınız
Eğer günleriniz bebeğinizin oyuncaklarını toplayıp, evin dağınıklığını düzene sokmak, yemekleri hazırlamak ve ev dışındaki işlerinizi halletmekle geçiyorsa; çocuğunuzu yakından tanıma fırsatını her geçen gün kaybediyorsunuz demektir. Küçük yaşlarında özellikle onlarla iletişim kurarak ilgilenmeniz gerektiğinden, işlerinizi hafifletmeli, yavaşlamalı ve vaktinizi çocuğunuza ayırmanızı tavsiye ederiz. Zaman konusunda sıkışık olmanız çok normal, ama çok kısa süreler yaratarak çocuklarınızla ilgilenmeniz mümkün. Mesela onlar kahvaltı ederken öğle yemeğini hazırlamak üzere tezgah başına geçmek yerine onlarla birlikte masaya oturun; veya onlar oyun oynarken siz de çamaşırları toplamaya kısa bir ara verin ve oyunlarına dahil olun...
Yavaşlayın; iş hayatında daha başarılı olacaksınız
İşteki projelerinizi bitirmek için acele etmek, ardı ardına toplantılara girmek ve aynı anda birçok işi üzerinize almak hem yaratıcılığınızı, hem de üreticiliğinizi yok edecektir. Bu kadar çok işi aceleyle halletmeye çalışmak, derin düşünme yetinize izin vermeyecek, böylece çözüm üretmenizi engelleyecek; hatta hatalar yapmanıza neden olacaktır. Peki iş hayatında daha verimli olmak için nasıl yavaşlamalı? Öncelikle bitirmeniz gereken işlere karar verin ve sıralayın; kendinize sorun "İlk önce hangisini yapmalıyım?". Bu şekilde her işe ayrı odaklanarak, birini başarıyla tamamladıktan sonra diğerine odaklanın.
Yavaşlayın; daha iyi bir seks yaşamınız olacak
Kronikleşmiş acele hastalığı stres hormonlarının artmasına neden olur; böylece vücudun dopamin, yani libidoda önemli rol oynayan doğal kimyasallarının üretimini engeller. Cinsel yaşamızın yerini bir anda uyku dolu geceler alır. Dolayısıyla yavaşlama bu açıdan da önemlidir. Nasıl bir yavaşlama mı? Telaşınıza neden olan zamansızlığın içinde partnerinizle iletişime mutlaka vakit ayırarak. Ne kadar duygusal bir iletişime sahip olursanız, birbirinizi o kadar daha fazla arzularsınız.
İlgili haberler:
Süper Kadın sendromu Kariyer, sosyal aktiviteler, ev işleri derken ideal bir anne ve eş olma yolundaki tehlike ‘Süper Kadın Sendromu’na dikkat!
Sadeleşme zamanı! En büyük mutluluk hiçbir şey veya hiç kimse olmadan mutluluğu yakalayabilmektir. İşte bunu başarabilmeniz için 7 öneri.
Kendinize vakit ayırın Yalnızlık sanıldığı gibi depresif bir şey değil; tam tersine kendiniz ve ilişkiniz için en faydalı terapidir.
Mutlu olmanın sırları En büyük mutluluk hiçbir şey veya hiç kimse olmadan mutluluğu yakalayabilmektir. İşte bunu başarabilmeniz için 7 öneri.