Avrupa Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Doktorlarından Op. Dr. Serhat Partalcı; FMF (Akdeniz Ateşi) hastalığının birçok kişide görüldüğünü, çeşitli organ ve dokularda tekrarlayan ve kendiliğinden iyileşebilen iltihaplanmalar sonucu oluşturduğunu, aileden gelen ırsi bir hastalık olduğunu söylüyor.
En sık görülen ilk belirtilerinin eklem ağrısı, göğüs ağrısıyla birlikte karın ağrısı ve ateşlenmenin yaşandığını vurgulayarak, nedeni açıklanamayan kısırlığın FMF’li kişilerde daha fazla görüldüğünü belirtiyor. Hem hastalar hem de hekimler tarafından bu hastalığın adının Familial Mediterranean Fever’in kısa yazılışı olarak “FMF” kullanıldığını, sık tekrarlayan ataklar sebebiyle “periyodik hastalık” ve “ailevi Akdeniz ateşi” olarak da bilindiğini sözlerine ekliyor.
FMF tanısı nasıl tespit ediliyor?
Op. Dr. Serhat Partalcı; ailevi Akdeniz ateşinde (FMF) görülen ikincil türde bazı hastalıkların çeşitli doku ve organlarda bulunan proteinin çökmesine sebep olduğunu, bu hastalığın böbrekler, karaciğer, dalak gibi organların fonksiyonlarını bozduğunu dolayısıyla böbrek yetersizliği geliştirdiğini belirtiyor. Hastalığın tanısı tespit edilirken, tekrarlayan atakların, atak sırasında iltihap bulguları için kan testlerinin, genetik faktörlerden dolayı aile öyküsünün ve genetik testlerin çok önemli olduğunu vurguluyor.
FMF’li hastalar ve kısırlık
Dr. Partalcı, yapılan araştırmalara rağmen sebebi bulunamamış kısırlık nedeninin, normal kişilere göre FMF’li kişilerde daha fazla görüldüğüne dikkat çekiyor. FMF’li kadınların düşük yapma ihtimalinin daha fazla olduğunu belirtiyor ve ağır seviyedeki böbrek yetersizliğinin anne ve bebek için tehlike oluşturduğunu, hamilelik ve doğum için büyük risk taşıdığını belirten Dr. Partalcı; ailevi Akdeniz ateşi (FMF) hastalığının ileri seviye belirtileri oluşmadan, bebek sahibi olmak isteyenlerin ellerini çabuk tutmaları gerektiğinin altını çiziyor.