Kabakulak hastalığının öldürücü olmadığını belirten Avrupa Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi'nden Op. Dr. Serhat Partalcı, hastalık süresinde ve sonrasında oluşan durumun önemini şöyle anlatıyor:
"Kabakulak hastalığına çocukluk çağında sıklıkla rastlanıyor. Bu hastalık, tükürük bezlerini tutuyor. Konuşurken, öksürürken, hapşırırken etrafa saçılan tükürük aracılığı ile damlacık enfeksiyonu şeklinde direk temasla geçebiliyor. 14 ila 21 gün kuluçka döneminden sonra, iki kulak altı tükürük bezinin şişmesi ile başlıyor ve şişlik boyuna doğru yayılıyor. Şişlik ağrılı ve ateşli oluyor. Kabakulak virüsü, pankreas denilen hazım bezinde, kadın yumurtalıklarında, erkeklik bezlerinde, gözyaşı kesesinde ve böbrek üstü bezlerinde iltihaplar oluşturabiliyor. Virüs, bazı hastalarda da menenjit oluşturabiliyor. Bu hastalık testisi tuttuğunda şiddetine göre kısırlık yaparak, çocuk oluşmasına engel olabiliyor.
Bazı vakalarda kabakulak hastalığı erkeklerde sperm üretimini bir yıla yakın durdurur. Ancak sperm üretimi eski seviyesine çıkmasa bile çocuk olabilecek kadar, sağlıklı sperm üretebilirler. Sperm sayısının azalmasının yanı sıra hastalığın asıl etkisi testislerin küçülmesi sonucu erkeklerin bu durumdan yakınması ve psikolojik olarak sıkıntıya girmesidir. Kabakulak hastalığı kadınların yumurtalıklarında kısırlık etkisi oluşturmaz.
Kabakulak hastalığının tedavisi
Kabakulak hastalığının virüsle bulaşması nedeniyle hiçbir ilaç tedavisi yoktur. Dinlenmek tedavi için önemlidir. Ekşi olan gıdalar tükürük bezini uyardığı için bu gıdalar dışında beslenmek faydalı olabilir. Ağrı kesici, ateş düşürücü kullanmak da yararlıdır.
Kabakulaktan korunmak için ne yapmalı?
Aşı çok önemlidir. Erken yaşta aşı olmamış erkeklerin 11-12 yaşlarına kadar mutlaka aşılanması gerekir. Hastalığı geçirenlerin ömür boyu bağışıklık kazanır.
