Karantina sürecinde değişen uyku düzeninin, yüksek stres ve kaygı bozukluklarının yeme-içme alışkanlarımızı olumsuz etkilediğini belirten Psikolog G. Tansu Ocak, “Karantina süreci genel olarak beslenme alışkanlıklarımızı ciddi oranda değiştirdi. İyi tarafından bakarsak hazır besin tüketim oranı düştü ve evde yemekler yapılmaya başlandı. Kilo kaybetme gibi planı olanlar bu süreçten faydalanabildi diyebiliriz.
Süreci iyi yönetemeyenler neler yaptı?
- Televizyon, bilgisayar vb. karşısında geçirilen zaman arttı.
- Sosyal hayatın kısıtlanması, stres ve kaygıların artması ile duygu durumuna bağlı yiyecek tüketimi; abur cubur tüketimi çoğaldı.
- Spor salonlarının kapatılması ve fiziksel aktivitenin azalması ile vücut ağırlığının artışına sebep oldu.
"Korku temel bir duygu"
Korku temel bir duygu olduğunu belirten Psikolog G. Tansu Ocak, sözlerine şöyle devam etti: "Korkunun belli bir noktaya kadar yararlı olduğunu biliyoruz ancak fazlası paniğe sebep olmakta ve mantıklı düşünmememizi engellemektedir. Kaygımızı ve stresimizi yönetebilmemiz, bunun geçici bir süreç olduğunu kendimize hatırlatmamız karantina sürecine adapte olmamıza yardımcı olacaktır”
Diyetisyen Ecem Ocak ise, “Evde kalma süresinin arttığı bu günlerde beslenmenizi bir gözden geçirmeniz gerekiyor. Bunun için aşağıdaki maddelere dikkat edebilirsiniz:
Neler yapabilirsiniz?
- Tüm besin gruplarından tüketmeye çalışın. Tek tip beslenmeyin.
- Güne su içerek başlayın.
- Yemeğe oturduğunuz zaman tıkanırcasına yemeyin ve çok fazla yemeden kalkın.
- Aileniz ile yaşıyorsanız bunu hep beraber kaliteli zaman geçirme fırsatı olarak değerlendirin. Örneğin güzel bir yemek masası hazırlayarak güzel bir sohbet eşliğinde yemek yiyebilirsiniz.
- Böylece çok hızlı yemeden kontrollü bir şekilde yemiş olursunuz.
- Fiziksel aktivite yapın. Hareket etmek için bahane üretmeyin. Mutlaka hareket edin. Örneğin merdiven çıkıp inin, imkânlarınız dâhilinde küçük yürüyüşler yapın veya en azından 15-20’şer dakikalık egzersizler yapın.
- Öğün kaymalarının gözlemlendiği bu günlerde ara öğünleri unutur olduk. Küçük ara öğünler yapmaya özen gösterin.
- Su tüketmeyi ihmal etmeyin.
- Pandemi sürecinde bilgi kirliliğinden meydana gelen kafa karışıklıklarını gidermek istiyorsanız veya sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmekte zorluk çekiyorsanız bir beslenme uzmanına danışmayı ihmal etmeyin.
"Bağışıklığınızı doğal yollarla koruyun"
Bağışıklık sistemini güçlendirmede beslenmenin önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Uzman Diyetisyen Ecem Ocak, “Güçlü bir bağışıklık sistemi yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç duyar. Tek bir besin değil, her besin grubunu düzenli olarak tüketmeliyiz:
- Sebze- meyve grubu
- Ekmek ve tahıl grubu
- Et-yumurta
- Kuru baklagiller
- Süt grubu.
Karantina sürecinde beslenmede dikkat etmeniz gerekenler:
- Protein beslenmede büyük önem taşıyor. Günde 1 tane yumurta tüketin. Yanında maydanoz, nane, tere gibi yeşillikler C vitamini ihtiyacınızı karşılayacaktır.
- Dolabınızı renkli sebze ve meyve ile doldurun. Unutmayın ki ne kadar çok renk o kadar sağlık demektir.
- Yemeklerinize, çorbalarınıza mutlaka baharat ekleyin. Özellikle zencefil, zerdeçal, karabiber, kimyon, sumak mutfağınızın başköşesinde dursun.
- Sarımsak, soğan güçlü antibiyotiklerdir. Yemeklerinizde, çorbalarınızda bol bol kullanın.
- Mandalina, portakal, kivi, biber iyi birer C vitamini kaynağıdır. C vitamini günlük almamız gereken bir vitamin unutmayın.
- Yeterli miktarda su tüketmek çok önemli. Su ile elinizi, yüzünüzü yıkadığınızda nasıl ki temizlik sağlanıyorsa su içtiğimizde de bedenimizi temizlemiş oluruz. Günde ihtiyaca göre değişmekle beraber yaklaşık 2-2.5 litre su tüketin.
- Yağlı tohumlardan çiğ fındık, çiğ badem, ceviz içini meyvelerle tüketmeye özen gösterin. Bitki çaylarının gücünden faydalanın. İçerisine limon eklemeyi unutmayın.
- Güçlü bir bağışıklık sistemi için probiyotik desteği çok önemli. Özellikle yoğurt, kefir tüketin.