Kış aylarında; vücudumuzun direncini kıran birçok değişiklik de bu artışa katkıda bulunur. Örneğin güneş ışınlarından daha az yararlanırız ve fiziksel stres sıcak havalara göre daha fazladır. Ayrıca Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Dr. Bülent Yardımcı cildin soğuğa bağlı olarak kuruduğunu ve bütünlüğü kolayca bozularak enfeksiyon ve alerjik reaksiyonlara eğilimin arttığını, burun ve ağız içini döşeyen mukozanın soğukla birlikte kuruduğunu ve koruyucu mekanizmaların iyi çalışamamasının mikropların vücuda kolayca girişine neden olduğunu belirtiyor.
İşte kış aylarında karşımıza çıkan hastalıklar ve onlardan korunmanın yöntemleri…
Soğuk algınlığı
Virüs denilen çok küçük mikroplarla oluşan ve en sık görülen kış hastalığıdır. Yaklaşık 200 çeşit virüs bu grup hastalığa neden olur. Nezle diye adlandırdığımız hastalık da bu gruptadır. Mikrop vücuda girdikten birkaç gün sonra hastalık belirtileri başlar. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, koku ve tat duyumunun azalması, hafif ateş en sık görülen belirtilerdir. Hastalık solunum yoluyla bulaşır, fakat gözden kaçan önemli bir bulaşma yolu da kirli ellerdir. Ağız ve burun salgılarının bulaştığı ellerle başka kişilere veya eşyalara temas sonucu mikrop kolayca bulaşır. Diğer insanlar kirlenmiş ellerini ağız veya buruna götürerek hastalığı alırlar.
Hastalıktan korunmanın en kolay yolu el temizliğine dikkat etmek, hastalıklı kişilerin olduğu kapalı ortamlardan ve yakın temastan kaçınmak ve soğuğa karşı kişisel önlemler almaktır.
Tedavide antibiyotiğin yeri yoktur, çünkü antibiyotikler virüsleri öldürmez! Hastalar istirahat, ağrı kesiciler, vitamin desteği, bazı soğuk algınlığı ilaçları ile ortalama bir hafta içerisinde iyileşirler.
Grip
İnfluenza virüslerle oluşur. Çoğunlukla soğuk algınlığı ile karıştırılır. Aslında çoğunlukla daha ağır ve ciddi bir tablodur. Ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, titreme, yaygın vücut ağrıları olur. Çocuklarda ve yaşlı kişilerde daha ağır seyreder. Bu yıl tüm dünyayı etkileyen Domuz Gribi ülkemizde de korkuya neden olmuş ve olgulara rastlanmıştır. Bu sonbaharda Kuzey yarımkürede hastalığın tekrar yayılma olasılığı vardır. Aşısı yapılmıştır, fakat herkese yetecek kadar üretilememiştir ve fazla miktarda üretilmeye çalışılmaktadır. Aşı öncelikle sağlık personeli gibi yüksek riskli gruplara uygulanacaktır. Hastalığın seyri diğer griplerde olduğu gibidir. Tüm dünyada panik ve korkuya neden olması genç ve sağlıklı grupta da ölümler görülmesinden dolayıdır. Fakat ölüm oranının korkulduğu kadar yüksek olmadığı görülmüştür. Virüs insan, kuş ve domuzları etkilemektedir. Antiviral tedavi ile hastalık seyri hafiflemekte ve başlaması engellenebilmektedir. Bu tip grip için de standart önlemleri almak yeterli olacaktır
Tüm gripler için genel önlemler dışında en iyi korunma yolu her yıl grip aşısı olmaktır.
Grip tedavisinde özel virüs ilaçları ve belirtilere yönelik destekleyici tedaviler uygulanır. Tedavi daha ciddi ele alınmalı ve yakın doktor kontrolünde uygulanmalıdır.
Farenjit ve tonsillit
Farenjit boğaz, tonsillit ise bademciklerin iltihabıdır. Birçok mikrop etken olabilir. En sık görülen etken “A Grubu Beta Hemolitik Streptokok” türü bakterilerdir ve tedavi edilmeyen bazı hastalarda “Akut Romatizmal Ateş” denilen hastalığa yol açabilirler. Ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, boğazda gıdıklanma hissi ve vücut ağrıları olabilir.
Tedavide çoğunlukla antibiyotik, ağrı kesici ve diğer destekleyici tedaviler uygulanır.
Zatürree
Kış aylarında sık görülen akciğer iltihabı türüdür. Solunum yolu ile bulaşan ve kış aylarında artan pnomonilere ‘Toplumdan Edinilmiş Pnomoni’ denir. Yüksek ateş, nefes darlığı, şiddetli öksürük, göğüs ağrısı ve genel durum bozukluğu yapar. Çocuk ve yaşlılarda ağır seyreder. Kuvvetli antibiyotik ve hastanede yatarak tedavi gerekebilir.
Diğer solunum yolu hastalıkları
“Akut Sinüzit” kafatasında bulunan sinüs adı verilen kemik boşluklarının iltihabıdır. Burun tıkanıklığı, baş ağrısı, ateş, geniz akıntısı gibi belirtiler verir. Süregen hale gelme (kronikleşme) olasılığı vardır.
“Otitis Media” orta kulak iltihabıdır. Çoğunlukla şiddetli boğaz iltihaplarından sonra gelişir. Kulak ağrısı, ateş ve genel durum bozukluğu ile seyredebilir.
“Akut Larenjit” ses tellerinin olduğu gırtlak kısmının iltihaplanmasıdır. Boğaz ağrısı, ateş vb. belirtilerinin yanında ses kısıklığı ile seyreder.
“Akut Bronşit” ise akciğerlerdeki bronşların iltihabıdır. Öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreder.
Bu grup hastalıklar biraz daha ciddi enfeksiyonlardır. Tedavileri dikkatle ve uzun yapılmalıdır. Ciddi doktor takibine ihtiyaç duyulur.
Kış aylarında sıklığı artan diğer hastalıklar
Astım, Kronik Bronşit gibi süregen akciğer hastalıkları basit solunum yolu iltihapları ile dahi artabilir. Hipertansiyon, kalp hastalıkları, Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı) gibi diğer kronik hastalıklarda kış aylarında kontrolden çıkmaya eğilimlidirler. Tüm hastaları enfeksiyonlardan, kötü hava koşullarından ve soğuktan iyi korumak gerekmektedir.
Kış aylarında hastalıklardan nasıl korunmalı?
- Kronik hastalığı olanlar kış aylarına girerken mutlaka genel kontrollerini yaptırmalıdır. Doktor kontrolleri sıklaştırılabilir. Öneriler doğrultusunda Grip veya Pnomokok aşıları yapılabilir.
- Yaşanan ortam ısısı iyi ayarlanmalı ve havanın aşırı kuru olması engellenmelidir.
- Egzersiz programlarının kış aylarına uygun saatlere çekilmesi ve hava kirliliğinin en az olduğu dönemde yapılması gerekmektedir.
- Beslenme programı gözden geçirilmeli, doğal yoldan veya ilaç şeklinde vitamin takviyeleri yapılmalıdır.
- Kirli, kapalı ve soğuk ortamlarda uzun süre kalınmamalı, enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır.
- Hava sıcaklığına uygun kıyafetler giyilmelidir.
- Özellikle bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en iyi yolu ellerin sık yıkanması ve yakın solunum temasından kaçınmaktır.
- Solunum yolu hastalığı olanlar mümkünse bulaştırıcılığı geçene kadar diğer insanlarla temastan kaçınarak dinlenmeli, sık sık ellerini yıkamalı, hapşırma ve öksürme sırasında ağız ve burun bölgesini tek kullanımlık kağıt mendille kapatmalı, hatta tek kullanımlık maske kullanmalıdır.