Afet kaynaklı psikolojik travmaların üstesinden gelmek için 2 yıla kadar devam edebilen uzun süreli bir müdahale gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle tedaviye iyi bir planlamayla başlamak çok önemli. Deprem travmasına yönelik yürütülen psikososyal destek çalışmalarında, akut dönemde destek hizmetleri oldukça yaygın olsa da sonrasında bu desteklerin zamanla azaldığını ve ortalama 6 ay içinde tamamen kesildiğini belirten Klinik Psikolog Gizem Konuş “Bir anda sağlanan psikolojik destek sonrası sistematik bir desteğin sürmemesi travma etkilerini daha da yıkıcı hale getirebilir.” diyor.
DEPREMLER SADECE DEPREMZEDELERİ DEĞİL, TÜM TOPLUMU ETKİLİYOR!
Afet kaynaklı gelişen psikolojik travmaların sadece afet bölgesinde yaşayan insanları değil toplumu da etkilediğini belirten Klinik Psikolog Gizem Konuş "Türkiye’de yaşayan çoğu kişi bir şekilde deprem korkusunu ve acısını tattı. Deprem olan şehirlerde yaşamayanlar bile sanki deprem kendi şehirlerinde olmuşçasına tepki verdiler. Bu maalesef depremin toplumumuz için bir “kolektif travma” haline geldiğine işaret ediyor. Afet görüntülerini, haberlerini ekranlarda izleyerek dehşete kapılan pek çok insanın travma yaşamış veya travmalarının tetiklenmiş olduğu söylenebilir” diyor.
TOPLUMDA DEPREMLE İLGİLİ İKİ UÇTA YAKLAŞIM VAR
Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de insanların deprem korkusuna iki uç yaklaşım geliştirdiğini belirten Klinik Psikolog Konuş, bazı insanların “Her an başıma bir şey gelebilir” korkusuyla hareket ederken, bazılarının da “Benim başıma gelmez” inkâarcılığına kapıldığını vurguluyor. Konuş, her iki yaklaşımın altında da çaresizlik hissinin olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Depreme hazır olmak için güvenli binalarda oturmak, güvenli bir şehirde yaşamak gibi bazı gereksinimler var. Biz de gelişmekte olan bir ülke olarak hazırlıksız hissettiğimiz için toplumca çaresizliğe kapılıyoruz. Bu çaresizlik duygusuyla başa çıkmanın yolu da inkardan ya da her an bir koruma kalkanı oluşturma çabası içinde olmaktan geçiyor. Birbirinden taban tabana farklı bu tepkiler, çaresizlik duygusu ile baş etmek için ortaya çıkan uç davranışlar.”
BİLGİLENİN, ÖNLEM ALIN VE KONTROLÜNÜZÜ KAYBETMEYİN!
“Deprem korkusu yaşayanların, bütün bu belirsiz, sisli atmosfere rağmen, birey olarak yapabileceği bir şeyler var” diyen Klinik Psikolog Konuş, “Durum ne kadar kötü olursa olsun, şartlar ne kadar ağır olursa olsun umut ve çözüm her zaman mümkündür. En çaresiz, en sıkışmış ortamlarda bile içindeki ‘kontrol hissini’ uyandırabilirseniz travmatize olmazsınız. Çevresel şartlar ne kadar çetin olursa olsun önemli olan insanın içindeki o kontrol hissini pekiştirmesidir. Bunun yolu da kendini güvende hissetmekten ve bilgilenmekten geçer. Bilgi güçtür. O yüzden binalar değiştirilemiyorsa bile, yaşadığınız ortam içerisinde deprem çantası hazırlamanız, nerede yaşam üçgeni kuracağınızı belirlemeniz güvende hissettirmeyi sağlayabilir” diyor.
BU HABERLERE MUTLAKA GÖZ ATIN!
Dünyaca ünlü arama kurtarma şefinden depremde hayatta kalma rehberi
Amerikan Uluslararası Kurtarma ekibinin dünyaca ünlü Kurtarma Şefi ve Afet Olayları Müdürü Doug Copp'dan 10 maddede deprem sırasında hayatta kalma rehberi!
Depremde hayat kurtaracak öneriler
Depreme yatağımızda, evde, otoparkta veya yolda yakalanırsak ne yapabiliriz? Deprem sırasında hayat üçgeni nasıl oluşturulur?
Evinizin altından fay hattı geçiyor mu?
Türkiye'nin gündemi şu anda "Fay hattı sorgulama 2023: Evimin altından fay hattı geçiyor mu?" sorusunun cevabında...
Deprem anında mutlaka uyulması gereken kurallar
Deprem sırasındaki bazı önlemler, hayatınızı kurtarabilir. Kapalı alanda, dışarıda veya arabada depreme yakalanırsanız yapmanız gerekenler...
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Dünyada şiddeti 9'un üzerinde olan en büyük 5 deprem
Dünyada her yıl ortalama olarak 500 bin deprem gerçekleşiyor. Bunların 5'te bir hissediliyor. Yaklaşık 100'ü ise hasara yol açıyor.