Peki, doğumdan sonra başlayan, bebeğe fiziksel olarak yakın olma ihtiyacı ne zamana kadar devam eder? Çocuk büyüdükçe yeni sınırlar çizilmeli midir? Bedensel yakınlık söz konusu olduğunda hangi davranışlar doğaldır, hangilerinden kaçınmak gerekir? Sınırları aştığını anne ve babalar nasıl anlayabilir? Birçok aile bu sorulara karşı meraklı ve duyarlı. Örneğin, "Ebeveynler çocuklarıyla birlikte çıplak yıkanabilirler mi?" sorusunun cevabı çok tartışmalı. Bu soruya psikolojik açıdan sağlıklı bir cevap ararken altın kural olarak "çocuğun yaşı" ve "utanma duygusu" gözetilmeli. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Klinik Psikolog Dr. Ayşe Bombacı şunları söylüyor:
Utanma duygusuna saygı duyun
Utanma duygusu, motor alandaki emeklemek ve yürümek gibi; duygusal alandaki gelişim taşlarından biri. Utanma duygusuyla kast edilen çocuğun utangaç bir mizaca sahip olması değildir. Daha ziyade bedensel olarak kendini başkalarından saklama ihtiyacıdır burada söz konusu olan. Bedensel utanma duygusu, evrensel ve tüm toplumlarda rastlanan bir duygu. Sadece kişinin ne için utandığı ve bedensel konularda neyin tabu olduğu kültürden kültüre ve hatta aynı kültürün içindeki bir aileden diğerine göre değişebilir. Örneğin bir aile içinde tuvaletin kapısı çocuklara her zaman kapalıyken, bir başka ailede o kapı açık kalabilir. Ailenin yaklaşımına göre, çocuktaki utanma duygusu ya çok fazladır ya da normal sınırlar içindedir.Yaşamın ilk yıllarında utanma duygusu çocuklarda henüz gelişmemiştir. Çıplak olmak belki de küçük bir çocuğun kendisini en rahat hissettiği zamanlardır.
Aynı şekilde başkalarının da çıplak olması onları rahatsız etmez. En erken 3 yaşından sonra, ortalama olarak 5 yaşla birlikte çocuklar, çıplaklığın farkına varır ve ebeveynlerinin de etkisiyle utanma duygusu gelişir. Örneğin çocuk artık, tuvaletini yaparken ya da yıkanırken başkaları tarafından görülmek istemeyebilir. Bu ihtiyaç kendini gösterdiğinde aileler tarafından mutlaka saygı ve anlayışla karşılanmalıdır. Utanma duygusu aynı zamanda çocuğa koruma da sağlar, çocuğun bedeni başkalarına açık değildir ve onlar tarafından değerlendirilemez. Çocuk bu sayede "Bedenim bana aittir, istemediğim ve hoşuma gitmeyen hiçbir şey olamaz." inancını geliştirebilir. Buna bağlı olarak çocuklarda tuvalet eğitimi de aslında çok hassas bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklara tuvalet eğitimi nasıl verilir? başlıklı yazımızda bu konuyla ilgili önerilerimizi bulabilirsiniz. Özetle utanma duygusu sayesinde, çocuk hem kendini diğerlerinden ayırarak bedensel sınırlarını çizer ve bireyselleşir, hem de toplum içindeki sosyal normlara uyum sağlar.
Peki, çocuğun utanma duygusuna aileler nasıl saygı gösterebilir? Sadece giyinip soyunurken ya da banyoda değil; örneğin doktor kontrolü gibi çocuğun utanma duygusunu gösterebileceği her durumda ona anlayışla ve saygıyla yaklaşarak, onu zorlamamak gerekir. Ona ''Hadi ama abartma, utanılacak bir şey yok. Kimse seni yemez merak etme…" gibi tepkiler vermek, duyarlı bir ebeveyn yaklaşımı değildir. Çocuğun ihtiyaçlarına karşı saygısızca davranmak onun kendisini reddedilmiş gibi hissetmesine yol açabilir. Bu da çocuğun, ihtiyaçlarını fark edip, onları dile getirmesini engelleyebilir. Örneğin, küçük bir kız bikini üstü giymek istiyorsa giymeli, bir erkek çocuğu artık ailesiyle birlikte banyo yapmak istemiyorsa, bu isteği kabul görmelidir. Eğer çocuk giyinirken kapısını kapatmak istiyorsa, ondan izin almadan kapısı açılmamalı ya da çocuk artık öpülmek ve birini öpmek istemiyorsa, buna itiraz edilmemelidir.
Özel alanına girmek için zorlamayın
Ergenlikle birlikte, bedeni söz konusu olduğunda daha utangaç davranmaya başlayan çocuk artık ebeveynlerinin bile kendisini çıplak görmesini istemeyecektir. Çocuğun yarattığı bu özel alana saygı göstermek çok önemlidir. "Tamam, canım ne var utanacak, sanki hiç mi görmedik seni çıplak!" demek çocukta daha fazla stres yaratır ve onu baskılar. Bu sözlerle yetinmeyip, bir de çocuğunun sırtını yıkamak için ısrar eden ve onun rızası olmadan bunu uygulayan bir ebeveyn onda travma etkisi yaratabilir. Aynı şekilde çocuk da kendini rahatsız hissediyorsa, ebeveynlerinin, onun önünde çıplak olmaması gerekir.Aile içi yakınlık ve uzaklık arasındaki sağlıklı dengeyi bulabilmek için hiç şüphesiz utanma duygusuna saygı göstermek yol göstericidir. Genel olarak çocuğu kucağa almak, onu yanağından öpmek, onunla fiziksel olarak yakın olmak hem çocuk hem de ebeveynler için sevginin dışa vurumu olan önemli ihtiyaçlardır. Ama aileler burada, çocuğun o anda böyle bir yaklaşımı isteyip istemediğine saygı duymalıdır. Çünkü ne zaman ve ne kadar yakınlık yaşanacağını belirleyen kişi ebeveynler değil; çocuk olmalıdır.