Bugünlerde karşılaştığım çoğu insanın bana sorusu çiğ beslenmek üzerine oluyor. "Yiyecekleri pişirmek besin içeriklerine zarar verir mi?", "Çiğ yemek daha mı doğru?", "Doğala dönüş olmalı, peki o zaman çiğ mi beslenmeliyiz?" gibi sorular en çok karşılaştıklarım.
Çiğ beslenmede en çok savunulan şey, pişirmenin önemli besin enzimlerini öldürdüğüdür. Aslına bakacak olursanız, bu enzimler insanların beslenmesinde hiçbir rol oynamamaktadır. Çünkü zaten mide asidi aynen pişirme işleminde olduğu gibi bu enzimleri öldürür.
Bunun yanı sıra sebze ve meyvelerdeki bazı mineral ve vitaminlerin çiğ tüketildiği zaman biyo-yararlanımları (vücutça faydalanımları) azalıyor. Örneğin, çiğ domates yerine pişmiş domatesten daha fazla likopen alırsınız. Veya pişmiş havuçtaki karotenin vücuttaki yararlanımı çiğ haline göre çok daha fazladır.
Sadece çiğ mutfakla beslenmenin diğer bir dezavantajı ise, bazı sebze-meyve köklerinde, tohumlarda, çekirdeklerde ve yapraklarda bulunan doğal toksinlerdir. Bu doğal toksinlerden besinleri suda pişirerek kurtulabilirsiniz. Örneğin bazı mantar türleri veya kerevizde olduğu gibi.
Bu bilgilerin yanı sıra işe bir de kendi damak tadımdan bakacak olursam, besinlerimin faydalanımının en fazla olduğu şekilde ama en önemlisi lezzetli bir şekilde olmasına özen göstermeyi seviyorum. Böyle eğitim aldım, bu nedenle böyle de yapmanızı öneriyorum. Bir örnek verecek olursam; brokoliyi çiğ veya tam tersi içindeki besinlere zarar verecek kadar aşırı pişmiş yemenizi önermiyorum. Az pişmiş (güzel yeşil rengi kaybolmadan), damak tadınıza göre baharatlandırıp, lezzetlendirilmiş olarak yemenizi öneriyorum.
Sağlıcakla kalın.
Burcu Aydın
İntegratif Beslenme Uzmanı
Dcakademi.com