Karabuğday’da Gluten madesi bulunmaz
Gluten, Çölyak (Celiac) hastalarının kesinlikle kaçınması gereken bir besin maddesidir. Çünkü çölyak hastalarının glutenli besinn maddelerini sindirmeleri mümkün değildir. Eğer bu hastalar gluten ihtiva eden gıdalar alırlarsa bağırsak duvarları kızarıp kabarır, tahriş olur. Daha ileri durumlarda ishal, gaz, şişkinlik, kramp, ağrı gibi karınla ilgili bazı problemler yaşarlar.
Kan şekerinin daha iyi kontrolü ve daha düşük şeker hastalığı riski
Karabuğday, kan şekerinin kontrolüne katkıda bulunur. Rafine beyaz undan yapılmış ekmekle karabuğday tanelerinin kan şekeri üzerine etkileri test edilerek karşılaştırılmış, karabuğdayın kandaki şekeri ve insülin cevabını önemli oranda azalttığı görülmüştür.
Karabuğdayın açlık duygusunu bastırmadaki etkisinin de en üst derecede olduğu saptanmıştır. Iowa’da 36 bin kadın üzerinde yapılan ve 6 yıl süren tam hububat ve şeker hastalığının etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada günde 3 porsiyon karabuğday gibi tam hububat tüketen kadınların, haftada bir porsiyon tüketenlerle kıyaslandığında yüzde 21 oranında daha az şeker hastalığına yakalanma riskine sahip oldukları tespit edilmiştir. Çünkü karabuğday mükemmel bir magnezyum kaynağıdır. Daha çok magnezyumca zengin gıdalarla beslenen kadınların yüzde 24 daha düşük şeker hastalığına yakalanma riskine sahip oldukları anlaşılmıştır.
Karabuğday insan vücudunda istenmeyen kolesterolün azaltılmasında etkilidir
İnsan vücudu karabuğdayda bulunan proteinin yüzde 74’ünü kullanabilir. Diğer bazı gıdalarda yüksek proteine sahiptir ancak çoğu yüksek oranda yağ ihtiva eder. Oysa karabuğday hemen hemen yağsızdır.
Kalp hastalıklarına ve kansere karşı koruyucu bir bitkidir
Özellikle Karabuğday gibi tam tanelerde çok bulunan ve fitokimyasalların bir tipi olan bitki lignanları bağırsaklardaki flora tarafından enterolakton’a çevrilir. Bu bileşiğin göğüs kanseri ve hormona dayalı kanser tiplerine ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu anlaşılmıştır. Karabuğday gibi tam taneler, kuruyemişler, tohumlar ve çilek, böğürtlen gibi gıdalar bitki lignanları için zengin kaynaklardır. Yine kahve ve çay gibi bazı içeceklerde de bol miktarda bulunur. Journalof Nutrition’da Ekim 2004’de basılan bir çalışmada Danimarka’da menopoz sonrası 857 kadının kanlarındaki enterolakton seviyesi ölçülmüş, daha çok karabuğday gibi tam taneli gıdaları tüketen kadınların kanında bu koruyucu lignan seviyesi önemli oranda daha yüksek bulunmuştur.
Karabuğday karaciğerin çalışmasını kolaylaştıran Choline içerir
Yüksek tansiyon ve kansızlığa karşı korur. Potasyum, magnezyum, fosfor ve demir karabuğdayda bol miktarda bulunur. Demir diğer tahıllarda olduğundan daha yüksektir. Bu mineraller yüksek tansiyon ve kansızlıkta çok önemli bir role sahiptirler. Japon araştırmacılar karabuğdayın vücudu rahatlattığını, iltihaplanmayı, aşırı terlemeyi, burun kanamasını iyileştirdiğini ve önlediğini ve bağırsakların fonksiyonlarının iyi bir şekilde devamlılığını sağladığını bildirmişlerdir.
Tam buğdayunu nedir?
Tam buğday unu “buğday taneciğini tamamen içeren” undur. Rafine buğday unu ise işlenmiş olduğu için buğday taneciğinin bazı kısımlarını içermez. Eğer ekmek tam buğdayunu ile yapılırsa buğdayın tabii yapısında bulunan birçok vitamini minerali ve posayı dengeli olarak içerir. Rafine yani işlenmiş buğday kullanılır sabunlar azalır.
Özet olarak tam taneli tahıllar kanser, diyabet, şişmanlık ve diğer kronik rahatsızlıklara karşı koruyucu özellik gösterirler. Ancak tam taneli tahılın içerisindeki faydalı maddelerin çoğu refine işlemi sonucu kayba uğramaktadır. Yani kullanılacaksa tam buğday unu tercih edilmelidir. Marketlerde bulabilirsiniz.
Taylan Kümeli, Habertürk