Hafiflemek sadece bedenimizdeki işimize yaramayan kiloların, yağın gitmesi değil; sırtımızdaki yüklerden kurtulmak. Bu anlamda hafiflemek fazlalıklarımızdan, yüklerimizden arınma çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir konu. Tasavvufta bile az yemenin, az uykunun ve az konuşmanın bir mertebe değişikliği için gerekli olduğu söylenir. İşte bu nedenle hafiflemenin yollarını bulmalıyız. İşte bu yollar için renklerin gücünden yararlanabiliriz. Renkler sayesinde iştahımızı kontrol etmek, sadece renklere göz atarak nasıl beslenmemiz gerektiğini öğrenmek mümkün.
Sağlıklı beslenmeyi öğrenmek için yeşilden ilham alın
Zihinde sağlıklı beslenme ile ilgili düşünceleri korumak için masa örtünüz, yemek tabağınız veya peçeteniz yeşil olsun. Yeşil renk olarak sağlıklı yiyecek seçimlerine sizi yönlendirecek, sebze ve taze yiyecekleri yemeğe yönlendirecektir.
Çok iştahlıysanız, lacivert renge yönelin
Yaratıcılığı arttıran mavi renk iştahı kapatan bir renktir. Tabaklarınızda mavi tonlarını da kullanabilirsiniz. Lacivert bir tabakta yemek çok zevkli olmayacak sizin için.
Kilo almak istiyorsanız sofranıza kırmızı katın
Kırmızı renk kullanımı iştah açar. Özellikle fastfood zincirlerde kırmızı renk hem iştahın açılması hem de hemen yemek yenip mekanın terk edilmesi istendiği için kullanılmaktadır.
Daha sağlıklı beslenmek istiyorsanız, sofranızda her renk besine yer verin
Günde 5 renk yiyeceğin yenmesi bedenin sağlığı için önemlidir. Her gün kırmızı, yeşil, turuncu, mor ve sarı renklerde besinin masamızda olması gerekir. Bkz: Renkli beslenme
Japonya'da uzun yaşama sırlarından birinin masalarında gökkuşağı renklerinin olmasına yani her renkten yiyeceğin bulunmasına bağlı olduğu söylenir.
Japonların bir sırrı da masada küçük tabaklarla sunum yapmaları ve sadece ana yemeğin büyük tabakta sunulması. Bir diğer ilkeleri ise, kişinin tamamen değil, %80 oranında doyunca masadan kalkması. Siz de daha hafif olmak istiyorsanız, masadan tıka basa yemiş olarak kalkmayın, mutlaka midenizde boş bir yer bırakın.
Sağlıklı beslenmek, daha hafif olmak için ise sadece diyet zamanlarını beklemeyin. Her öğünde sadece bir avuç yemek gerek derler. Bu nedenle diyet dışındaki dönemlerde de öğünlerinizi bir avuçtan fazla tutmamaya dikkat edin.
Renklerden söz ederken 3 beyazlardan bahsetmeden olmaz.
Özellikle şeker için “zehir” deniyor. Aslında vücudumuz genetik olarak şekerle ve karbonhidratla beslenme üzerine tasarlanmamıştır. Dr. Ümit Aktaş “diyabetten kansere, tüm kronik hastalıklardaki patlamanın en önemli sebeplerinden biri şekerdir. Tatlılar, şeker dolu yiyeceklerdir ve vücudun şeker olarak algıladığı ekmektir, makarnadır, börektir, çörektir” diyor.
Hamur işlerinden uzak durmak için mavi renge yönelin
Mutfakta makarna, mantı, börek, çörek, tatlı yapmamak için dekorasyonda yeşil, mavi kullanmak gerek. Mavinin tonları ile yaratıcı bir kombinasyon oluşturabilirsiniz.
Paketli gıdalardan ve fastfood'dan uzak durun
Uzmanlar sağlıklı, fit olmak için paketli gıdaları tüketmemeyi öneriyorlar. Fastfood zaten bizim listemizde olamaz. Hafta sonları ritüeli olan sinema, sonrasında çocuğumuzla bir fastfood zincirine gittiğimizde içinde patates kızartmasının bile olduğu üçlü menüyü yeme alışkanlığı da bizde olamaz.
Ne yersek O'yuz!
Ne yersek O’yuz. Biz sürekli yağlı, karbonhidrat ağırlıklı beslenmeyi seçen kişilerin pozitif düşünmesi mümkün değildir. Mutsuz hissettiğimizde mutfağa gidip özellikle şeker ve karbonhidratlara saldırmayı dekorasyonda kullandığımız renklerin de tetikleyebileceğini unutmayın. Örneğin turuncu, kırmızı mutfakta kullanılmaması gereken renklerin başında geliyor.
Gelelim her gün tüketebileceğimiz besinlere...
Yeşili çayı her gün tüketin. Böylece yeşil çayın zayıflatıcı etkisinden yararlanalım.
Sözlerime son verirken, kendimizi her zaman, 4 mevsimde de hafiflemiş olarak hissetmeyi diliyorum.