Dr Delabos’a göre, krono beslenme ‘besin ve yağlar vücudun belli noktalarında depolanmadan, sadece organizmanın ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak amacıyla, bütün besinlerin gün içinde onlara en cok ihtiyaç duyulduğu anlarda tüketilmesi’ üzerine kurulu. Mesela kahvaltıda meyve tüketmek veya akşam yemeğinde hamur işi yemek bu teorinin doğasına aykırı. Çünkü vücut o sırada o besinlere ihtiyaç duymamakta… Dolayısıyla vücut ihtiyaç duymadığında sindirmek yerine depolamaya yöneldiğinden, bunları yememiz fazla kilolara ortam yaratır.
‘Krono beslenme’, kötü beslenmeye bağlı olarak oluşmuş fazla kiloların yok edilmesini amaçlar. Böylece daha sonra, problemsizce istenen kiloya ulaşılır ve form kolayca muhafaza edilir. Vücudun dengesinin yeniden düzelmesini sağlar. Vücudun formu yenilen yemeklerden etkilenir. Mesela fazla sebze tüketimi kalça ve basenleri etkiler… Fazla et yemek ise omuz ve göğüs; fazla nişastalı besinler karnımıza etki eder…
‘Krono beslenme’ tarzı, özellikle iki öğüne çok önem verir: kahvaltı ve ikindi… Birinci öğün fazla ve yağlı olmak zorunda. Kral gibi kahvaltı dediklerinden… Peynir çeşitleri, ekmek, yağ ve şarküteri gıdaları mutlaka tüketilmeli. İkindi öğününde ise şeker ve bitkisel yağ alımını önemsemeliyiz. Örneğin şekeri meyve ve çikolatadan; bitkisel yağı zeytin, avokado gibi yiyeceklerden alabiliriz.